Oremine Maden Sanayi ve Ticaret A.Ş., Ayvalık'ın Tıfıllar Mahallesi'nde altın ve gümüş madeni ocağı açma projesi için geçen 1 Ağustos'ta Balıkesir Valiliği'ne başvurdu. Valiliğe verilen dosya ÇED Yönetmeliği'nin 17'nci maddesi doğrultusunda incelenip, uygun bulundu. ÇED sürecinin başladığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın internet sitesinden de duyuruldu. Altın ve gümüş madeni için verilen işletme ruhsatının 995 hektar alan için ve 5 Ağustos 2024 tarihine kadar geçerli olduğu bildirildi. Bölge halkı için gerek sağlık açısından, gerekse coğrafi açıdan birçok olumsuzluğu da beraberinde getireceği ileri sürülen maden CHP'li Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer ve yöre halkı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının tepkilerine neden oldu.
Yerel yönetimlere haber verilmeden, yerel sivil inisiyatiflere danışılmadan ve ilçedeki resmi kurumların bilgisi olmadan, hiçbir görüş alınmadan böylesi ocakların kurulmasının kabul edilemeyeceğini savunan Ayvalık Tabiat Platformu Sözcüsü Şükrü Kaygısız, "Yeter artık doğamız yok edilmesin. Zeytinlik alanlar korunsun. Köyün merası maden şirketine değil, köylüye verilsin. Ayvalık'ta bir sorun bitmeden hemen ikincisi baş gösteriyor. Oremine Maden San. Tic. A.Ş. adlı maden firması Ayvalık Tıfıllar mahallesinde altın ve gümüş madeni çıkartmak için başvuruda bulundu. Her zaman yaptıkları gibi yasaların arkasından dolanmaya, böylece kolay yoldan işlerini halletmeye çalışıyorlar" iddiasında bulundu.
Söz konusu firmanın ÇED raporunda Altın- Gümüş madeni faaliyet alanını Ayvalık'ın Tıfıllar mahallesi olarak gösterirken ve ÇED raporunun tümünü buna uygun olarak hazırlarken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünden alınan işletme ruhsatında ise bu yerin Ayvalık'a bağlı Türközü mahallesi olarak görülmekte olduğunu vurgulayan Kaygısız, "Bu da yetmezmiş gibi kurnazlık yaparak maden alanını küçük göstererek ÇED için halkın katılım toplantısından muafiyet almak istiyorlar. Ayrıca birçok gerçek gizlenerek kamuoyu ve kurumlar aldatılmak isteniyor. ÇED raporunda zeytinlik alanlar nedense hiç görülmemiş. Ayrıca, bölgede hiç yüzey suyu da yokmuş. Madenin nerede işleneceğini bilmeden maden çıkartmak istiyorlarmış. Ayrıca daha önce mahalleye ait olan ve içinde sayalar bulunan mera ormanlık alan vasfı kazandığı gerekçesiyle köylünün elinden alınarak Hazine'ye devredilmişti. Köylüye gelince değerli olan orman alanı, madene gelince bir anda değerini kaybediyor. Köylüye verilmeyen bu mera alanı şimdi maden firmasına peşkeş çekiliyor" diye konuştu.
"MADEN FİRMALARINI AYVALIK'A SOKMAYACAĞIZ"
"10 yıl süreyle doğayı tahrip edecek olan firmadan Tıfıllar mahallesine ve bizlere kalacak olan şey, arsenikli sular, yok edilmiş ağaçlar, taşlardan oluşmuş pasa dağları, toz toprak içinde kalmış tarım alanları ve yıkılmış, yok edilmiş bir doğa olacak" diyen Kaygısız, şöyle devam etti:
"Daha önce başka alanlarda da benzeri çalışmalar yapan firma olumsuz örneklerle anılıyor. Bu nedenle yol yakınken tavır almamız gerektiğini düşünerek önce Tıfıllar mahallesine giderek muhtarla görüştük ve konu hakkında bilgi verdik. Daha sonra elimizdeki doküman ve evrakları muhtara göndererek konunun önemini anlattık. Muhtar olayı belediye başkanına anlatarak duyarlılık oluşmasını istedi. Belediye başkanımız yaptığı basın açıklaması ile olayda taraf olduklarını ve madene karşı olduklarını bildirdi. Platform olarak sürece itiraz etmek gerektiğini düşündük. Bu nedenle daha evvel tecrübesi olan çevre gruplarından rapor ve bilgiler aldık. Mevcut dosyayı bir zamanlar ODTÜ'de görevli konunun uzmanı bir maden mühendisine incelettik. Bize konu ile ilgili sunulan raporu esas alarak itiraz dilekçemizi hazırladık. İtiraz dilekçemizi Geçen 31 Ağustos'ta Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne verdik. Aynı anda muhtarla tekrar görüşerek onlarında itiraz etmelerini istedik. Muhtarlık da onlar için hazırladığımız itiraz dilekçesini aynı tarihte ilgili kuruma verdi. Şimdi süreci takip edeceğiz. Her türlü yasal ve meşru haklarımızı kullanarak doğa talanına izin vermeyeceğiz. Çünkü aynı alanda üç kırsal mahalede daha ruhsat alınmış durumda. Eğer talan başlarsa önünü almak giderek zorlaşacaktır. Bu nedenle ilk adımda onları durdurmalıyız. Talancı maden firmalarını Tıfıllar mahallesi başta olmak üzere Ayvalık'a sokmayacağız. Temiz bir doğa, temiz bir hava, temiz bir içme suyu ve temiz bir deniz için mücadeleye devam edeceğiz."
DHA
