Kumpasla görevden alınan ve 4 yıl hapis yatan Üçok, “Bir kısım asker darbeye destek verdi. Mevcut komuta kademesi TSK’nın hayatından çıkarılsın, kumpas mağdurları göreve dönsün” diye konuştu

Albay Ahmet Zeki Üçok, Hava Huvvetleri Askeri Başsavcılığı görevindeyken “kumpas” sonucu görevden alındı. Hasdal, Maltepe, Mamak Askeri cezaevleri ve emekliye sevk edildikten sonra da Sincan F Tipi Cezaevi’nde toplam 4 yıl 10 ay tutuldu. Tahliye oldu. Şimdi, yalnız askerler değil kumpaslara uğrayan herkes için mücadele veriyor, “Kumpa s Mağdurları Derneği”nin de başkanlığını yürütüyor. Yüzlerce asker, duruşmalarda, sorgularda Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki Fethullahçı yapılanmadan söz ediyor, onların kumpaslarıyla görevlerinden koparıldıklarını söylüyorlardı. İnanan o kadar azdı ki, hatta bazılarının yakınları bile TSK’da söylendiği kadar Fethullahçı olduğuna inanmıyordu. Üçok, darbe öncesi, darbe günü ve bundan sonra yapılması gerekenlerle ilgili olarak SÖZCÜ’nün sorularını şöyle cevaplandırdı:

İLK TESPİTLER 30 YIL ÖNCE YAPILMIŞTI!..


BU süreci üç bölüme ayırıyorum. TSK içinde bir grup FETÖ mensubu darbe teşebbüsünde bulundu. En somut ve gerçek bir durum. Çözülmesi gereken de FETÖ mensuplarının TSK’da nasıl güçlendiği, 15 Temmuz’da TSK kademesinin darbeyi nasıl karşıladığı, bu darbeden sonra TSK’da meydana gelen travma ve boşlukların nasıl doldurulacağı konusudur.
TSK içinde Fethullahçı yapılanmayla ilgili ilk resmi tespitler 1986’da Kuleli Askeri Lisesi’ne giriş sınavı sorularının çalınması olayıyla yaşandı. Sonraki yıllarda Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda 498 asker eşinin tam puan alması ve bu soruları önceden almaları ortaya çıkarıldı. Askeri liseler, harp okulları, harp akademileri giriş sınavlarında başarılı olanların yüzde 80’inin soruları tam ya da tama yakın yaptığı görülüyor.

CEMAAT KADROSUNUN % 80’İ TSK’YA GİRDİ


SON 9 yılda neredeyse Fethullahçı kadrolardan TSK’ya yüzde 80 öğrenci girişi oldu. Bunun en somut kanıtı ise askeri yargıdaki durum. Askeri yargıda 390 askeri hakim ve savcı var. 280’i açığa alındı. Açığa alınanlardan 108’i teğmen, 112’si üsteğmen rütbesinde... Askeri hakimliğe her yıl 30 kişi alınır. Son 9 yılda alınanlara baktığımızda yüzde 81’i açığa alınmış demektir. İlginçtir, 2015 ve 2016’da alınanların tamamı açığa alındı.
BİZ geçmişte aynı kaynaktan TSK’ya kaç kişi girdi tam olarak bilemiyoruz. Sadece son yıllarda olanları yakından biliyoruz. Şunu anlıyoruz: TSK mensuplarının yüzde 50’den fazlası şu veya bu şekilde FETÖ ile irtibatlı... 2 bin 839 TSK mensubunun açığa alındığı açıklandı. Bu durumda, TSK içinde açıklanan rakamın 10 katı kadar kişi hâlâ bu yapıdan. Cumhurbaşkanı’nın “Meydanları boşaltmayın’ demesinin nedeninin de bu olduğunu düşünüyorum.

HULUSİ AKAR’I DİNLEYEN OLMAMIŞ


15 Temmuz’da saat 16.00’da MİT Müsteşar Yardımcısı Genelkurmay’a gidiyor, Kara Havacılık Komutanlığı’nda hareketlilik olduğunu bildiriyor. Yeterince dikkate alınmamış olacak ki saat 18.00 civarında MİT Müsteşarı gidiyor. O da anlatıyor. TSK’nın yayınladığı bildiriye göre karargahta Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, 2. Başkan Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak var. Peki Hava, Deniz Kuvvetleri Komutanı, Jandarma Genel komutanları nerede? Yok.
AYNI bildiriden şunu anlıyoruz: Genelkurmay Başkanı birliklere bir emir yayınlıyor ama dinleyen yok. Genelkurmay Başkanı’nın yapması gereken kuvvet komutanlarını, karargahını toplayıp önlemleri devreye koymaktı ama hiçbirini yapmıyor.
BOĞAZ Köprüsü 40-50 dandik asker tarafından trafiğe kapatılıyor. 300-500 metre uzaklıkta köprüyü korumak için kurulmuş Uçaksavar Taburu var. Hemen altında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın birliği var. 1.5 kilometre uzaklıkta da 1. Ordu Komutanlığı var. Bu ordunun emrinde 20 bine yakın asker var ama ertesi gün sabah polisler 40 askeri alıncaya kadar bir tane asker bile köprüyü kapatanlara müdahale etmiyor.

EN BÜYÜK DESTEKÇİLERİ EŞİ VE KIZIYDI Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, cezaevindeyken en büyük destekçileri eşi ve kızı olmuştu. Üçok beraat ettikten sonra yaşadıkları sevinç böyle görüntülenmişti. EN BÜYÜK DESTEKÇİLERİ EŞİ VE KIZIYDI
Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, cezaevindeyken en büyük destekçileri eşi ve kızı olmuştu. Üçok beraat ettikten sonra yaşadıkları sevinç böyle görüntülenmişti.

O GECE ASKER DEĞİL POLİSLER ÇALIŞTI...


ANKARA’da 5 tane F-16 cayır cayır uçuyor. Halkı korkutmak için ses bombaları atıyorlar. TBMM’yi bombalıyorlar. Beştepe’yi bombalıyorlar, polis özel harekat birliğini bombalayıp onlarca şehit verilmesine yol açıyorlar.Hava Kuvvetleri’nin, Akıncılar 4. Hava Jet Üs Komutanlığı’nın haricinde 8 filomuz var. 8 filoda 120-130 civarında F-16 var. Bir tane uçak bu şerefsizlere müdahale etmiyor.
GENELKURMAY dahil bütün karargahlar işgal halinde... Ankara’da kolordu, 3 tane tümen, 5 tugayımız var. Yaklaşık 20 bin asker bulunur. Bir tane asker gelmiyor ve bütün gece polisler çalışıyor.
TSK’nın darbeye katılmayan unsurları niçin bu darbecilere müdahale etmedi? Başbakan, havadaki uçan unsurların vurulacağını söylemesine rağmen niçin müdahale edilmedi?

CUMHURBAŞKANI’NA KİMSE HABER VERMEDİ


ÇOK ilginç bir olay daha oldu. Cumhurbaşkanı’na ne MİT’ten, ne de komuta kademesinden kimse darbe kalkışmasını haber vermiyor. Bundan daha büyük utanç olabilir mi? Başbakan ‘Yolda geçen tankları gördüm, eşten dosttan darbe girişimini öğrendim’ diyor. Havaalanı tamamen darbecilerin elindeyken, 1. Ordu Komutanı, Cumhurbaşkanı’na İstanbul’a gelmesini söylüyor. Cumhurbaşkanı’nı “İstanbul güvenli” diye niçin çağırdı? Bu sorulara cevap verilmeden kimse ‘Bu darbe bitti’ demesin. Bir sürü cevabı olabilir. Bir kısım askerin, müdahale etmeyerek darbeye zımmi destek verdiğini düşünüyorum. Bazılarının da darbenin gidişatına göre pozisyon alabileceklerini düşünüyorum.
DARBE başarısız olunca FETÖ’yle ilgili tutuklamalar, gözaltılar, açığa alınmalar başladı. Bu kapsamda TSK’da personel eksilmesi yaşandı. Bizim ordumuz zafiyet kaldıracak bir lükse, hakka sahip değil. Bu nedenle üst ve alt kademedeki boşluk doldurulmalı.

TSK’daki açık genç subaylar ile kapatılmalı


AHMET Zeki Üçok, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yaşanacak kadro boşluğuyla ilgili şu öneride bulundu: “TSK’daki hiyerarşik yapı bozuldu. Hulusi Akar, dördüncü sırada general olmuştu. 1. sıradaki Korkut Özaslan ise Balyoz kumpası sonucu emekliye sevk edilmişti. Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu’dan kıdemli ve ondan daha üstün özellikleri olan değerli komutanlar kumpas davaları sonucu TSK dışına atılınca Bostanoğlu’na Deniz Kuvvetleri Komutanlığı kaldı. İşte bunlar da zaten darbe sırasında ortada yok.”

DÜZMECE RAPORLA ATTILAR


“Bu darbede Hava Kuvvetleri Komutanlığı en faal operasyonel güç olarak yer aldı. Bilgin Balanlı, Turgut Atman, İsmail Taş ve isimlerini sayamadığım Hava Kuvvetleri’ndeki komutanlar kumpaslarla TSK dışına çıkarıldığı için Abidin Ünal Hava Kuvvetleri Komutanı oldu. İzmir Casusluk Kumpası kapsamında bin civarında subay, astsubay disiplinsizlik, ahlaksızlık gerekçesiyle FETÖ’cülerin düzmece raporlarına dayanılarak atıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde doğacak açık, atılan genç subaylarla kapatılmalı.”

Darbecileri Necdet Özel terfi ettirdi


YÜKSEK Askeri Şura, Genelkurmay’da değil Başbakanlık binasında yapılacak. Bu bile TSK için büyük utanç verici bir durumdur ama hak edilmiştir. Şura’ya girecek komuta kademesinin hataları ortada... Darbe yapan generalleri Necdet Özel ve ondan sonra gelen komuta heyeti terfi ettirdi. Komuta kademesi darbe sırasında çok kötü sınav verdi. Darbeyi yapanların hemen tamamı AKP döneminde terfi edenlerdi. Böyle bir komuta kademesiyle YAŞ’a girilmesi sakıncalı bir durumdur. Darbe olayları kontrol altına alındıktan sonra o komutanlar istifa etmeli ya da görevden alınmalıydı. Askeri Şura’ya da yeni komuta kademesiyle gidilmeliydi. Bu komuta kademesi TSK’nın hayatından çıkarılsın.


Kızına yazdığı mektup ağlatmıştı


Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, TSK’da FETÖ mensubu askerlerin sahte belge ürettiği soruşturmayı yürütürken önce Sahte Çürük Çetesi davasından sonra Balyoz davasından tutuklandı. Ardından da Hipnoz davasından ceza aldı. Nazlı Gül Üçok, babasının cezaevindeyken kendisine yazdığı mektubu Balyoz davası sanık yanıklarının “Sessiz Çığlık” eyleminde okumuştu. Üçok o mektupta, “Affet beni, seni 13 yaşında bırakıp gittiğim için. 724 bin yıl hapis cezası verseler de bu yoldan dönmeyeceğiz” demişti.