15 Temmuz sonrası FETÖ ile mücadelenin büyük önem taşıdığını vurgulayan Sinan Meydan, “Türkiye’nin 5 bin yıllık köklü bir tarihi ve bir devlet aklı vardır” dedi ve ekledi: Atatürk’ün
‘Yurtta barış dünyada barış’ sözü insanlık için en doğru reçetedir. Onun ilkelerine sarılmalıyız.

“Türkiye’nin kurtuluş reçetesi Mustafa Kemal’in aklındadır’’ diyen tarihçi Sinan Meydan 5 ciltlik Akl-ı Kemal Atatürk’ün Akıllı Projeleri kitabıyla Ata’nın projelerini tek tek sıraladı. Ulu Önder’i ise şu sözlerle tanımladı: “Emperyalizme karşı tam bağımsızlık; geri kalmışlığa, yozluğa, yobazlığa, bağnazlığa karşı akıl ve bilim çerçevesinde çağdaşlık uygarlık... Bence Atatürk’ün en kısa, en güzel tanımı budur. Dolayısıyla Atatürk’ü anlamak da hiç zor değil ama zorlaştırılıyor.” Sinan Meydan’la devlette yaşanan “FETÖ temizliğini’ ve yaraların nasıl sarılacağını konuştuk. Meydan, kurtuluşun reçetesi olarak tek bir adres gösterdi: Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun devrimlerine sahip çıkmak:

ÜLKENİN KURULUŞ KODLARI ÇOK DOĞRU AYARLANMIŞ Sinan Meydan, Hande Zeyrek’in sorularını yanıtladı. Meydan, 15 Temmuz’un sloganı olan Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü için, “O zaman, bugün biz nereye döndük? Yıl 2016, iktidar fark etti ki bu ülkenin kuruluş kodları doğru ayarlanmış” dedi. ÜLKENİN KURULUŞ KODLARI ÇOK DOĞRU AYARLANMIŞ
Sinan Meydan, Hande Zeyrek’in sorularını yanıtladı. Meydan, 15 Temmuz’un sloganı olan Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü için, “O zaman, bugün biz nereye döndük? Yıl 2016, iktidar fark etti ki bu ülkenin kuruluş kodları doğru ayarlanmış” dedi.


BATAKLIK KURUTULMALI

- FETÖ ile mücadele önem taşıyor. Biz sadece FETÖ ile mücadele ederek bu ülkeyi kurtaramayız. Bir bataklık var ben ona fikir bataklığı diyorum. Bu FETÖ’cü hareket de bu bataklıktan besleniyor. Ben bataklığı kurutmaktan bahsediyorum. Ama bu kimsenin işine gelmiyor. Çünkü o bataklıktan beslenen başka İslamcı hareketler de var.
- Aynı Amerikancılık, bağımlılık, bağnazlık. Türkiye’nin çıkmazıdır bu. Siz FETÖ’yü temizleyebilirsiniz bu sefer METÖ ortaya çıkar. O bataklığı kurutmaya cesaretiniz var mı? Gördüğüm kadarıyla yok. Biz son 65 yıllık siyasal tarihimizle yüzleşmeliyiz.

TARİHLE YÜZLEŞİLMELİ

- Hep Atatürk’le yüzleşti ya birileri tarihi gerçekleri çarpıtarak. Ben de onlara cevap verdim yılmadan son 15 yıldır. Asıl yüzleşilmesi gereken tarih Atatürk’ten sonraki yıllardır. 1938’den, özellikle de 1946‘dan 2016’ya olan tarihsel süreçle yüzleşmeliyiz.
- Atatürk’ümüzün en önemli kırmızı çizgilerinden biri tam bağımsızlıktı. Cumhuriyetin temel direğidir bu. Tam bağımsızlık
için Kurtuluş Savaşı’nı verdik.  Arkasından büyük bir Türk Devrimi yaptık. Her şeyiyle bağımsız bir cumhuriyet kurduk.

ENGEL DİYE GÖRÜYORLAR

- Cumhuriyeti hedef alan, Türkiye’yi dönüştürmek isteyen hareketlerin Atatürk’e saldırmaları tutarlıdır. CIA’ın önemli elemanlarından Samuel Huntington 1996’da çıkardığı Medeniyetler Çatışması kitabına göre, Yeni Dünya Düzeni’nin önünde tek engel bugün yaşayan bir lider değil, 78 yıl önce ölmüş bir liderdir; Mustafa Kemal Atatürk’tür.
- Huntington, “Atatürk’ten vazgeçin” diye söylüyor. “Yeniden İslami Osmanlıcı köklere dönün” diyor. Israrla “laiklikten ve Atatürk’ten vazgeçin” diyor. Bunu 1996’da yazıyor.

FETÖ, IŞİD'dEN FARKSIZDIR

- Gerçek şu, ABD siyasal İslamcı aktörleri kukla gibi oynattı. Bunların içinde bir tanesi ülkemizde çok tehlikeli bir hale geldi. FETÖ Türkiye Cumhuriyeti’ne kast edecek bir boyuta ulaştı. Sapkın İslamcı bir grup olan

FETÖ, IŞİD’ten farksızdır.

- Türkiye’nin 5 bin yıllık köklü bir tarihi var. Bir devlet aklı var. Burada darbeye karşı halkın gösterdiği tepki, sokaklara çıkması, tankların altına yatması çok doğru değerlendirilemedi. Bence bu milli direniş, 5 bin yıllık Türk tarihinden, tarihimizdeki sayısız zaferden, Çanakkale’den, Kurtuluş Savaşı’ndan süzülüp gelen bir direniş ruhuyla açıklanabilir.
- Ne iyi ki Türkiye’de hâlâ o tarihten süzülüp gelen devlet tecrübesi ve genlerimizde var olan direniş dürtüsü gücünü koruyor. Onun için partilerin bu milletin kültür kodlarını ve o kodlarla biçimlenmiş devlet akılını dikkate almaları gerekir. 5 bin yıllık Türk tarihini
iyi okumaları gerekir. Cumhuriyet Devrimi’ni iyi anlamaları gerekir. Son tahlilde Türkiye’nin genetiğini değiştirmemeleri gerekir.

Meydan, “Askeri okulların kapatılması sadece Sevr Antlaşması’nda var” dedi. Meydan, “Askeri okulların
kapatılması sadece
Sevr Antlaşması’nda
var” dedi.


İŞTE ATATÜRK RUHU...

- Bugün milli egemenlik kavramını kabul etmek zorunda kalıyor Atatürk muhalifleri bile. Atatürk üzerine 19 kitap yazmış biri olarak şöyle anlatıyorum: Atatürk, emperyalizme karşı tam bağımsızlık, geri kalmışlığa bağnazlığa karşı akıl ve bilimle uygarlık savaşının adıdır. Atatürk ruhu budur.
- 5 bin yıllık tarihi tecrübemiz, bu tecrübenin bir sonucu durumundaki Atatürk ve onun kurtuluş ve kuruluş pratiği ile fikir zenginlikleri çıkış noktamız olmalıdır. Çağın koşullarıyla birlikte ortaya yeni bir reçete koyacaksak bunu Atatürk tecrübesinden ilham alamadan yapmak olanaksızdır.

GERÇEĞİ KABULLENDİLER

- Şimdi siz ne kadar da Mustafa Kemal’e iftiralar da atsanız, onun ortaya koyduğu değeri küçümsemeye çalışsanız da tarih, zaman eninde sonunda sizi bu gerçeği kabullenmeye zorlayacaktır. Zorluyor da.
- Ben Akl-ı Kemal kitabımda sadece bizim ve tüm İslam dünyasının değil Batı’nın bile neden Mustafa Kemal Atatürk’e dönmesi gerektiğini anlatırken, onun bütün insanlığın kurtuluşu için ortaya koyduğu bir reçeteden söz ediyorum: O da ‘yurtta barış dünyada barış’ yani insanlık ve barış idealidir.

LAİKLİK VAZGEÇİLMEZDİR

- Laiklik Atatürk’ün vazgeçilmez ilkesidir. Laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değildir. Bir ülkede aklın, bilimin, çağdaş hukuk kurallarının egemen kılınmasıdır. Ayrıca din ve vicdan özgürlüğüdür laiklik. İnananların inançlarına, inanmayanların inançsızlıklarına saygı duyulmasıdır laiklik.
- Atatürk’ün kurmak isteği laiklik budur. Din düşmanlığı değildir asla. Ama din propagandası da değildir. Laiklik özellikle İslam dünyasında olmalıdır. ‘’Laiklik herhangi bir konuda bağnaz olmamaktır’’ diyor Atatürk. Onun ilkeleri ve devrimlerini doğru yorumlamalıyız.

Yeni Türkiye kavramını ilk kullanan Atatürk’tür


- Son yıllarda sıkça dile getirilen Yeni Türkiye söylemi Cumhuriyet’le bağdaşıyor mu?
AKP’nin 2023 diye sürekli ‘kutlu yürüyüş‘ diye adlandırdığı Yeni Türkiye söylemi, Türkiye Cumhuriyeti yerine Yeni Osmanlı’yı kurmaktı. Türkiye Cumhuriyeti’ni tarihten silmeye yönelik bu işgal planı, bazı hesapları değiştirdi, ya da ben böyle düşünmek istiyorum. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim ki, Yeni Türkiye kavramını ilk kullanan Atatürk’tür. Atatürk, aydınlanma savaşı sonunda kurulan bağımsız ve çağdaş Cumhuriyet’ten ‘Yeni Türkiye‘ olarak söz ederdi. Bugün tek bir Türkiye vardır: 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti. Herkesin bu gerçeği kabul etmesi gerekir.

İŞTE O SÖZÜN ÖYKÜSÜ

- 15 Temmuz’un ardından her yere Atatürk’ün ‘Hakimiyet Milletindir’ sözü asılması ne anlama geliyor?
Bu çok önemlidir. Atatürk’ü sevmeyenler bile öyle bir an gelir ki onun haklı olduğunu kabul etmek zorunda kalırlar istemeseler de... İşte Atatürk onun için büyük bir liderdir. AKP’nin kısaltarak kullandığı o söz Türkiye‘de demokrasi tarihinin özetidir. 23 Nisan 1920’de TBMM toplanıyor, 1 gün sonra, 24 Nisan‘da kararlar alınıyor ve o kararlar bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından yazdırılıyor. Kararların özeti, ‘’Hakimiyet bila kaydü şart milletindir’’ İşte bugün üst geçitlere yazılan ve sıkça kullanılan‚ ‘’Hakimiyet milletindir’’ sözünün orijinali budur. Ardından da 1921 Anayasası’na ilk madde olarak, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir‘ ifadesi yazıldı. O zaman biz nereye döndük? Yıl 2016, iktidarımız şunu fark etti ki bu ülkenin kuruluş kodları doğru ayarlanmış.

SEVR’İN MADDELERİNDENDİ

- Askeri okulların kapatılması için ne diyeceksiniz?
Sevr Antlaşması, biliyorsunuz Türkiye’nin idam fermanıydı. Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nı kazanarak bu anlaşmayı yırttı. İşte o anlaşmada 168. maddede der ki, ‘Türkiye’de ancak izin verilen birlikler için gerekli subay ve astsubayların yetiştirilmesi için kesinlikle zorunlu olan okullar kalacak diğer okullar kapatılacaktır.’ Yani Sevr Antlaşması askeri okulları kapatıyor. Bu trajik bir durum! 2. Abdülhamit bile kendisine karşı büyük bir muhalefetin olduğu Harp Okulu’nu kapatmamıştır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli.