İttihat ve Terakki’nin az bilinen, hatta yer yer hiç bilinmeyen yönlerine ışık tutan Bayrak Kalpak Revolver, “imparatorluğu parçalayan siyonist uşağı masonlar” olarak görülen İttihatçıları, yeniden tartışmaya açıyor.
Kitabın editörü Hakan Boz, İttihatçıların imparatorluğun son dönemine dair etkilerini şu sözlerle özetliyor:  “…hakkı verilmelidir ki; iktidarlarının son evresine kadar Doğu coğrafyasında yer alan, farklı din ve etnik kimliklerden Asyalı kavimlerin Batı karşısında konumlandırıldığı, mekânın yeniden anlamlandırıldığı ve merkezinde “Türk Kültür Havzası”nın  bulunduğu, anti-emperyalist bir tasarım hareketinin liderliğini üstlenmesi, meşrutiyet ve ulus devlet düşüncesinin doğuşu, modern ordu ve milli iktisat modelinin kurulması, vatandaşlık, kimlik ve mensubiyet şuurunun inşası süreçlerinde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önemli roller üstlendiği görülmektedir.”

ARAŞTIRMACILAR İÇİN ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA


Bilimlerin disiplinlerarası bir eğilim kazanmaya başladığı günümüzde, bu yöntemle hazırlanan “Bayrak Kalpak Revolver, İttihat ve Terakki Cemiyeti” isimli çalışmanın kendi alanında önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülüyor.

İttihat ve Terakki konusunda Türkiye’nin otorite isimlerinden ABD'li ve Türk tarihçi Prof. Dr. Feroz Ahmad ise arka kapak için kaleme aldığı metinde kitabı şöyle takdim ediyor:
“20. Yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğu için 1908 yılında İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin meşrutiyeti ilan etmesi ile başladı. 1908 yılı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel kurallarının belirlendiği, modern Türkiye için bir dönüm noktası oldu. Bununla birlikte cemiyet, 1919 yılına kadar politik yaşamda imparatorluğun temel gücüydü.  On altı makaleden oluşan bu kitap, İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni her yönden inceliyor. Kitap, Abdülhamid'in uzun süren sultanlık dönemini anlatan bölüm ile başlamakla beraber, cemiyetin politik, sosyal, ekonomik ve ideolojik fikirlerini de analiz ediyor. Derin analizlerin yer aldığı bu kitabın, yararlı ve akıcı bir şekilde modern Türkiye’nin temellerini anlamak isteyenlere yardımcı olacağını düşünüyorum.”

Hakan Boz'un uzun yıllar üzerinde çalıştığı kitap, tarihçilerden de tam not aldı. Hakan Boz'un uzun yıllar üzerinde çalıştığı kitap, tarihçilerden de tam not aldı.

Kimler Ne Yazdı?


Kitapta kamuoyunun İttihat ve Terakki çalışmalarıyla yakından tanıdığı Orhan Koloğlu’nun, “II. Abdülhamid’in 32 Saltanat Yılı” başlıklı makalesinde Sultan Abdülhamid döneminin önemli siyasi gelişmelerini ve İttihat Terakki’yi doğuran tarihi süreci; H.Raşit Yılmaz’ın “İmparatorluğa Veda Arifesinde Bir Nesil: İttihatçılar” başlıklı makalesinde ise cemiyetin 1908-1913 yılları arasındaki varoluş mücadelesini okuyacaksınız. Genel bir girizgahın ardından cemiyet aracılığıyla imparatorluğa yön veren üç önemli İttihatçının karakter tahlillerini bulacaksınız. Bab-ı Âli’nin mâruf İttihadçısı Erol Cihangir’in, “Cihan Harbi’ne Giden Yolda İlk Jeopolitik Kırılma: Enver’in Trablusgarp Savaşı” başlıklı makalesinde Trablusgarp Savaşı üzerinden yaptığı Enver Paşa tahlillerini okurken; İlyas Kara’nın “Bab-ı Âli’ye Sefertası ile Giden Başbakan: Talat Paşa” başlıklı makalesinde cemiyetin en kudretli isimlerinden Talat Paşa’nın hayatı ve görüşlerini; Cemal Paşa konusunda Türkiye’nin otorite isimlerinden Nevzat Artuç’un “Cemal Paşa Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı makalesinde ise Cemal Paşa hakkında yapılan akademik çalışmaları ve Cemal Paşa’nın Türk siyasi hayatına etkilerini bulacaksınız.

İttihat Terakki ve Kimlik Tartışmaları


Cemiyetin üç kudretli ismi hakkında kaleme alınan biyografik analizlerin ardından okurlarımızı İttihat ve Terakki’nin ulus devlet, milliyetçilik ve Kürt polititikalarının ele alındığı makaleler karşılıyor. Bu doğrultuda Baran Dural’ın “Yıkım ile İnşa Arasında Bir Kilometretaşı: 24 Temmuz’da Yakılan Ulus-Devlet Ateşi” başlıklı makalesinde modernleşmenin sacayaklarını ve Osmanlı idari reformlardan Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan “önsözü”; Mustafa Yiğit’in “İttihat Terakki İdeoloğu Olarak Ziya Gökalp” başlıklı makalesinde “İttihat ve Terakki’ye ruhunu üfleyen”, Ziya Gökalp’in cemiyetin siyasi görüşlerinin şekillenmesinde rolü ve etkisini; Afşın Efkarlıoğlu’nun “İttihat ve Terakki ve Kürtler” başlıklı makalesinde ise cemiyetin Kürtlere yönelik siyasi politikalarını okuyacaksınız.

Ekonomide Millileşme


Ulus devlet ve milliyetçilik tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelerin ardından ise siyasi bağımsızlığın önemli parametreleri arasında yer alan kapitülasyonlar ve milli iktisat konularının irdelendiği çalışmaları göreceksiniz. M. Emin Elmacı’nın “İttihat ve Terakki’nin Sosyoekonomik Değişmezleri: Kapitülasyonlar” başlıklı harkulade makalesinde cemiyetin, imparatorluğun siyasi bağımsızlığının sağlaması konusunda gümrükler, konsolosluklar, yabancı okulları, kiliseler, adli kapitülasyonlar ve yabancı şirketlere tanınan kapitülasyonların kaldırılması konusunda giriştikleri siyasi mücadelesini; Bahar Aşcı’nın “İttihat Terakki ve Milli İktisat Düşüncesi” başlıklı makalesinde ise Osmanlı ekonomisinin genel hatlarını ve cemiyetin 1908-1918 yılları arasısındaki milli iktisat uygulamalarını okuyacaksınız.
Bülent Şenses’in, çalışma için kaleme aldığı “Osmanlı Ordusunda Islahatlar ve İttihat Terakki Dönemine Yansımaları (1883-1918)” başlıklı makalesinde Osmanlı Ordusu’ndaki dönüşümü, ordudaki ıslahatların İttihatçı subayların ortaya çıkısındaki rolünü ve İttihat Terakki’nin Osmanlı Ordusu’na yönelik yenileşme çabalarını; Erol Akcan ise,  “İttihat ve Terakki Fırkası’nın Paramiliter Gençlik Kuruluşları” başlıklı makalesinde Balkan Savaşları’ndan hemen sonra İttihat ve Terakki Fırkası’nın himayesinde ve doğrudan parti=devlet eliyle kurulan paramiliter gençlik kuruluşlarını ele almış.

Yeni Toplum-Yeni İnsan


Balkan Bozgunu’ndan kısa bir süre sonra I. Cihan Harbi’ne kadar Osmanlı Ordusu’ndan adeta bir savaş makinası çıkaran İttihat ve Terakki’nin bir diğer önemli icracaatı ise eğitim alanında gerçekleştirdiği reformlardı. Bu paralelde Ercan Uyanık, “İttihat ve Terakki Dönemi Eğitim Reformları (1908-1918)” başlıklı makalesiyle cemiyetin “yeni toplum-yeni insan” tipinin inşasının ağırlık merkezi ve en önemli ideolojik aygıtı olan eğitim ve öğrenim faaliyetlerindeki reformları incelemiş. Oğuzhan Yücel ise “İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Son Evresi” başlıklı makalesiyle cemiyetin, Mondros Mütarekesi’nden İzmir Suikastı’na kadar uzanan 1918-1926 tarihleri arasındaki faaliyetlerini ele almış.

Yeni Türkiye’de Tarih Savaşları


Çalışmaya, İkbal Vurucu, “Yeni Türkiye’de Tarih Savaşları” başlıklı makalesiyle katkıda bulmuş. Vurucu, Yeni Türkiye kavramı üzerinden geliştirilmeye çalışılan tarih tasavvurunu eleştirerek, İttihat Terakki’ye dair yazılan söylemleri analiz etmiş. Çalışmadaki son metin ise Fahri Türk’ün, Ahmet Ümit’in “Elveda Güzel Vatanım” isimli romanı üzerine kaleme aldığı kitap eleştirisi.