Mehmet Yalçın ile Kydonia’da

Bazı içkilerden en iyi anlayan kişileri bana sorarsanız aklıma ilk gelen isimleri size söyleyebilirim... Şarap konusunda aklıma önce Profesör Ertan Anlı gelir, rakı konusunda Aydın Boysan, Vefa Zat gibi isimlerin hakkını yememek lazım, konyak konusunda Ahmet Aykut, votka konusunda Murat Yasa isimlerini tereddüt etmeden söyleyebilirim.
Ama tüm içkilerden en iyi anlayan isimleri sorarsanız aklıma tek bir isim gelir, o da Mehmet Yalçın’dır. Neredeyse tüm hayatını içkilere admış biridir Yalçın. Bu kadar içkilerle iç içe olmuş birisi olmasına rağmen bunca yıldır kendisini değil sarhoş, çakırkeyf bile görmedim. Onun anlayışına göre içkiler, kafayı bulmak için değil, hayatımıza renk vermek için vardır. İçki, yediğimiz yemeğin tadını güçlendirmek, onları daha çok zevk alabileceğimiz hale getiren aracılardır sadece... Bir insan içkiyi sadece zevk almak için içerse ne fazla içer, ne sarhoş olur, ne de içkinin tesiriyle sağa sola sataşır.
Mehmet Yalçın, bunu sağlamak için uğraşıyor, isteyenlerin içki konusundaki bilgilerini artırıyor, her hafta da Milliyet Gazetesi’ndeki köşesinde insanların içki konusunda merak ettiklerini cevaplandırıyor...

20

SOĞUK MEZE SEÇİMİNDE ZORLANDIK

Geçen akşam kendisinin daveti ile Kuruçeşme’deki KYDONİA adlı özellikle mezeleriyle meşhur lokantada buluştuk. Bilge-Hayri Araboğlu çifti de bizlere eşlik etti. Menüyü damak tadına tamamen güvendiğimiz Mehmet Yalçın’a bırakmıştık.

23

Kydonia, Boğaz manzaralı bir açık hava lokantası, altında İncirli Meyhane, üstünde La Mancha adlı lokantalar var. Kydonia’da Girit başta olmak üzere, Alaçatı ve Ayvalık bölgelerinin nefis mezeleri sunuluyor. Mezelerin sunulduğu buzdolabının önüne geçtiğinizde ne seçeceğinize bir türlü karar veremiyorsunuz.
Mehmet Yalçın, beş soğuk meze seçti... Bol peynir, ceviz ve hafif sarımsakla yapılan Girit ezme, bol maydanozlu fava, acı ve tatlı lezzetlerin bir arda bulunduğu Niko, peynir ve patatesle yapılan çok beğendiğim skordalya ile çeşitli Ege otlarının karışımıyla yapılan bademli zaho... Keyifli bir sohbetle mezeleri son damlasına kadar yedikten sonra lokantanın spesiyalitesi olduğunu öğrendiğimiz ızgara lorlu börek geliyor. Börek, tüm masadan tam puan alıyor.

22

LEVREK IZGARANIN LEZZET SIRRI...

Arkasından da ana yemeğimiz zeytin odununda piştiği söylenen levrek ızgara geliyor. Ben bu değişik odunda pişirmenin farkını bilmezdim. Odun ateşinde ya da kömür ateşinde pişirmenin farkını bilirdim. Meğer levrek nazik balık olduğu için meşe odunu ile pişirilirse kururmuş, bu nedenle gerçek tadını korumak için zeytin odununda pişirmek gerekirmiş... Yeni bir şey daha öğrendik. Zaten Mehmet Yalçın ile sohbetimizde sürekli yeni bir şeyler öğreniyoruz. Tatlı olarak dondurmalı sakızlı muhallebi geliyor. Hafif bir tatlı... Çay, kahve servisi sonrası adam başı 110 lira ödüyoruz.
Mehmet Yalçın ile yemek büyük bir zevk, içkiler hakkında anlatabileceği binlerce öykü var. Keşke her içki içen onun eğitiminden geçse... Hem içen büyük zevk alır, hem de ne alkolik kalır memlekette, ne de bir sarhoş.