13

Üç lise arkadaşı, şaka maka 11 yaşından beri arkadaşız... Ben, Mercedes Benz’in Genel Müdür Yardımcısı Celil Kayserilioğlu, Salon İstanbul Catering firmasının sahibi Hayri Araboğlu ve tabii ki eşlerimiz Aslı, Bahar ve Bilge, İzmir’e uçuyoruz.
İstanbul’un soğuk ve kasvetli havasından çıkıp hemen Adnan Menderes Havalimanı yakınındaki çöldeki vaha konumunda olan İSABEY BAĞLARI’na gidiyoruz. Önce bağlar arasındaki şarap tadım yerinde yerli ve yabancı peynirler eşliğinde Sevilen şaraplarını tadıyoruz. Yüzlerimizin rengi değişiyor, neşemiz yerine geliyor, kahkahalar yükseliyor masamızdan.

15

Sonra hemen yandaki iki katlı lokantaya geçiyoruz, İzmirliler çoktan keşfetmiş bu güzelliği, pırıl pırıl insanlar son derece kibarca yemeklerini yiyorlar. Masamızdaki yerimizi alıyoruz, Sevilen şarapları sahibi Enis Güner telefonla aramış, baklavaya sarılı kuzu eti ikram etmelerini söylemiş, yanında da kendi yaptıkları peynirli sucuk. Sadece bu ikisi için bile her zaman İzmir’e gidebilirim.
Kuzu şiş, antrikot, füme etler, hepsini afiyetle yiyoruz. Tatlı yan yatırılmış şarap kadehi içinde geliyor, çok hoş. Çok büyük bir neşeyle, keyifle ayrılıyoruz İsabey’den, tekrar tekrar gelebilme dileğiyle...

Tarihi gemiler yapım atölyesi Tarihi gemiler yapım atölyesi


ZEYTİNYAĞLI BALKABAĞINA BAYILDIK

Hedef Celil-Bahar çiftinin Urla’da aldıkları ev. Burası denize yakın, müstakil evlerden oluşan güzel bir site. Daha evi görür görmez vuruluyoruz, gece de temiz havanın etkisiyle güzel bir uyku çekiyoruz. Sabah Bahar’ın hazırladığı nefis bir köy kahvaltısı sonrası Urla pazarına gidiyoruz. Her şey İstanbul’a göre o kadar ucuz, o kadar taze ki, dayanamayıp alışveriş yapıyoruz. Urla iskelede tarihi gemilerin birebir aynısının imal edildiği bir atölyeyi ziyaret ediyoruz. Son derece ilginç bir yer, hayranlıkla izliyoruz.
Sonra Urla İskele’deki Klazomenai’yi, M.Ö. 6’ncı Yüzyıl’dan kalma zeytinyağı imalathanesini geziyoruz. Zeytinyağı nasıl elde ediliyor, öğreniyoruz.
Öğle yemeğimizin adresi Urla merkezdeki BEĞENDİK ABİ. Çok çeşitli sebze ve sulu et yemeklerinin yapıldığı hoş bir lokanta burası, ismi Beğendik Abi ama başında çok becerikli bir hanım var. Neler yemiyoruz ki, cibes otu, balkabağı mücver, bir nevi ot böreği olan çalkama, etli şevketi bostan, lahana dolması ve oy birliği ile muhteşem bulduğumuz zeytinyağlı balkabağı yemeği sinkonto. Ayrıca çocukluğumuzda babaannemin halasından her kurban bayramı yediğimiz ve tadını hâlâ unutamadığım gömlekli ciğer sarma, bizleri çok keyiflendiriyor.

Baklavaya sarılı kuzu ve sucuk Baklavaya sarılı kuzu ve sucuk


PAZARDA DA KARNIMIZI DOYURDUK

Yemek sonrası keyifle Urla sokaklarını dolaşıyoruz. Sırada OLİVURLA ZEYTİNYAĞLARI’nın tadımı var. Pelin Balcıoğlu Hanım bizlere zeytinyağı tadımının özelliklerini, farklılıkları ayrıntısı ile anlatıyor. Ne kadar bilmediğimiz varmış zeytinyağı konusunda...
Akşam yemeği durağımız artık bir Urla klasiği haline gelmiş YENGEÇ LOKANTASI. Çeşit çeşit mezeleri, deniz ürünlerini, iskorpit buğulamayı afiyetle yiyoruz...
Urla’daki son günümüzde hayatımda gördüğüm en eğlenceli pazarlardan biri olan SIĞACIK PAZARI’nı geziyoruz. Tezgahların çoğunda atıştırılabilecek yiyecekler var. Börekler, tatlılar, içli köfteler, dolmalar, kurabiyeler, daha neler neler... Tabii ki boş geçmiyoruz, ufak ufak tadıyoruz ondan bundan. Son durağımız URLİCE BAĞEVİ. Orada da kuzu incik ve pizza eşliğinde güneşi batırıyor ve sevgili Bahar Kayserilioğlu’nun doğum gününü kutluyoruz.
Urla’dan öyle güzel anılarla ayrılıyoruz, insanlarını öylesine seviyoruz ki eşimle önceden anlaşmışçasına aynı sözleri söylüyoruz: “Emekliliğimizde yaşayacağımız yeri nihayet bulduk.”