Nurettin Hoca ile yemekteyiz...


Kelle paça deyince rahatsız olanlardan mı yoksa sevenlerden misiniz? Aslına bakarsınız ben çok severim ama ismi beni de rahatsız eder. Kelle paça çorbasını düşününce üzerinden et suyu dökülen bir koyun kafatası ve ayakları geliyor insanın gözünün önüne... Keşke “düğün çorbası”, “Ezo Gelin çorbası” gibi güzel bir isim konulsa, herkes de gönül rahatlığı ile bu lezzetin tadına varsa.
Profesör Doktor Nurettin Lüleci, bir gün ameliyat sonrası tuttu kolumdan beni Fulya’da Kalp Vakfı’na çıkan yokuşa, 19 Mayıs Caddesi 32 numaraya sürükledi. Sağ kolda mütevazı bir mekana soktu, üzerinde KAHRAMANMARAŞLI MEVLÜT USTA yazıyordu... İşkembe çorbası çeşitleri ve kelle paça çorbası kokuları alınabiliyordu. Nurettin Hoca’nın teklifi ile kelle paça çorbası söyledik. İlk defa rastladığım sumak ekşisi denilen sirkeye benzer bir lezzeti çorbaya döktük. Herkesin tatması gereken muhteşem bir tat kelle paça çorbası. İçinde ufacık bile olsa ne bir kemik parçası ne de kıkırdak var. Bol etli bir düğün çorbası içiyor gibisiniz. Hayatımda içtiğim en güzel çorbalardan biri. Her gün içsem bıkmam.

Kahramanmaraşlı Mevlüt Usta


 

Kendi pişiriyor, kızları servis yapıyor


Arkadan ciğer şiş geliyor, oldukça lezzetli. Adana şiş de güzel ama özellikle sarımsak yiyebiliyorsanız, bol taze sarımsaklı ve baharatlı bir Adana kebabı olan Sarımsak Kebabı daha da güzel. Hem yemeklerimizi yiyoruz, hem de Mevlüt Usta ile sohbet ediyoruz.
Kendisi, Kahramanmaraş’ta MADO’da yetişmiş. Sonra döner ve dövme dondurma ustalığı ile nerdeyse bütün dünyayı dolaşmış, gitmediği ülke kalmamış. Duvarda da California’daki bir gazetede tam sayfa çıkan haberi mevcut. En son Ukrayna’daymış. Fulya’daki yeri açılalı iki ay olmuş. Öğleye doğru açıyor, gece ikide üçte, son müşteri çıkana kadar açık oluyormuş. Kendisi pişiriyor, kızları servis yapıyor, ailece çalışıyorlar. Son derece mütevazı, hoş sohbeti olan, sanki müşteri lokantaya gelmemiş de evine misafirliğe gelmiş gibi davranıyor...

Kelle paça çorbası


 

Burma kadayıfın tadına bayıldım...


Yemek sonrası canımız tatlı çekiyor tabii ki, hemen köz üstünde bol fıstıklı burma kadayıf pişirmeye başlıyor Mevlüt Usta, yavaş yavaş döndüre döndüre pişiriyor burma kadayıfı. Burma kadayıfı çok severim, özellikle Diyarbakır’dan gelenleri... Ama ağır olduğu için fazla yiyemem. Mevlüt Usta’nın burma kadayıfı son derece hafif. Bir taneyi Nurettin Bey’le paylaşıyoruz ama pişman oluyorum, keşke kendime ayrı bir porsiyon söyleseydim. Son zamanlarda yediğim en güzel tatlı... Mevlüt Usta’ya sık sık gelmek için bir sebep daha.



Baharda uykuluk pişirme sözü de alıyorum kendisinden... Fiyata gelince son zamanlarda bana pahalı lokantaları yazıyorsun diyenlere duyurulur, Mevlüt Usta sunduğu lezzetlere göre oldukça ucuz bir lokanta. Bu fiyatlarla pek para kazanamaz bence ama tüm İstanbul onun dostu olur.

Mevlüt Usta’nın mütevazı lokantası