Japonya’da yerel kıyafetlerle Japonya’da yerel kıyafetlerle


Bu Japonlar ne ilginç insanlar, ne yalan söylemeyi biliyorlar ne de hırsızlığı. Düşünün rüşvet kelimesinin karşılığı bile yok dillerinde, anlatmak çok zor. Kesinlikle bahşiş almıyorlar, vermeye kalkanlara “paranızı unuttunuz” diyorlar. Uzun tartışmalar sonrası kuralları oluşturuyorlar, sonra da ölümüne o kurallara uyuyorlar. Milyonlarca Tanrı barındıran Şinto dinine ve Budizm’e inanıyorlar. Çok kalabalık olmasına rağmen bütün şehirleri “bal dök yala” temizliğinde... Umumi tuvaletleri bile çok temiz. Herkes birbirine son derece saygılı, otobüs duraklarında bile kuyruğa giriyorlar, hiçbir yerde itiş kakış yok.
Sadece el temasından hoşlanmıyorlar, karşılaşınca öne doğru bir kaç defa eğilip birbirlerini selamlıyorlar. Öyle tokalaşmak, öpüşmek falan yok, kafa toslama haşa... Karı koca ayrı yataklarda yatıyorlar, bir yastıkta kocamak ne mümkün.

40

ÇOK DEĞİŞİK YEMEKLER YEDİK

İçkiye düşkünler ama genetik bir enzim bozukluğu nedeniyle iki birayla bile sarhoş oluyorlar. Akşamları ayık bir Japon bulmak çok zor. Bizde gece fazla kaçırınca nasıl işkembe çorbası içmek adet ise onlarda da ramen çorbası var, müthiş lezzetli her gün içebilirim.
Otuz arkadaş kiraz ağaçları çiçeklerini açtıklarında Japonya’ya gezi yapıyoruz. Başımızda Japon kültürünü ve dilini çok iyi bilen Ahmet Aykut var. Osaka’dan başlıyoruz, Kyoto ile devam ediyoruz, Tokyo ile bitiriyoruz. Zaman zaman Japonların geleneksel giysilerini giyip etrafı turluyoruz. Çok değişik lokantalarda çok değişik yemekler yiyoruz. Bu arada eğer bir lokanta sadece turistlere yönelik değilse ve kaliteliyse mutlaka ayakkabılar çıkartılıp giriliyor, birçoğunda da yerde oturuluyor.

41

ARTIK BEN DE YAPABİLİRİM...

Harika bir gezi oluyor, aylarca yazabileceğim anılarla dönüyorum. Dönüşte bir grup arkadaş özlüyoruz Japonya’yı ve soluğu Miyabi Sushi Etiler’ de alıyoruz. İçerdeki doluluktan oldukça tercih edilen bir yer olduğunu anlıyoruz. Japonya’da yediğimiz birçok yemeği burada tadabiliyoruz.
Rainbow Salata geliyor önce... Dakika bir gol bir, başlangıç harika... Kaisen tempura, mercan carpaccio, yaki gyoza, tuna tartar yediğimiz başlangıçlardan aklımda kalanlar. Hepsi birbirinden lezzetli, sonra karışık suşi tabağı...

Miyabi’de Yemekler Miyabi’de Yemekler


Japonya’da fırsatımız oldu, bir suşi kursuna katıldık. Artık gerekli malzemeleri temin edebilirsek ben de suşi yapabilirim, oldukça kolay... Esas zor olan suşinin altına koyduğunuz pilavın yapılması. O pilavı yapmayı öğrenmeleri yıllar alabiliyormuş. Japonya’da bir suşi ustasının ustalığı o pilavın kalitesinden geliyormuş. Biz o kadar hassasını anlamadığımız için Miyabi’deki suşi altı pilavlar (belki de bizim ağız tadımıza daha uygun olduğu için) oldukça kaliteli geldi. Hatta Miyabi’deki suşileri Japonya’dakinden daha başarılı bulduk.
Miyabi, Japonya günlerimizi tekrar yaşattı bizlere, çok keyif aldık, işletmecisi Yüksel Akkök’e teşekkür edip, bir daha gelmeye söz vererek ayrıldık.
Ama aklımız hâlâ Japonya’daydı. Bir daha gider miyiz bilemem, ama herkes bir kez olsun gidebilmeli.