Önceki gece 6 şehit vardı, dün gazetelere baktım...
Sabah:
“6 şehit” haberi en dipte üç sütun... Manşette “Cumhurbaşkanı için onun kadar hümanistini görmedim diyen Zerrin Özer sözümün eriyim dedi...”
Milliyet:
En alt sağ köşede üç sütun...
Hürriyet:
Dipte, sol köşede iki sütun... Manşette “Çikolata devinde aile kavgası...”
Yeni Şafak:
İki sütun...
Star:
En altta iki sütun... “Diktaya karşı başkanlık” kafada...
Akşam:
En dipte üç sütun... Manşette “Ham çökelek...”
Güneş:
Birinci sayfada hiç yok... Tepede “Hande evleniyor...”

*

(Çıkıp “Geç saatti, baskıya yetişmedi, zart zurt” derlerse, Sözcü’de sekiz
sütun, şehitlerin resimleriyle yarım sayfaydı...)

*

Şehit tabutlarına alışıldı çünkü...
Sıradan sayılır...

*

Hatırlar mısınız bilmiyorum:
- Git-gel, İmralı ile anlaştılar...
- Dolmabahçe’de Öcalan’ın yazmış olduğu metin AKP ve HDP politikacılarının katılımı ile açıklandı...
- Genel ifadeler kullanılıyordu ama altında; yeni anayasa yapılırken özerk bölge, PKK ve Apo’ya af, karşılığında “başkanlık” vardı...
- Kandil’in anlaşmayı yeterince açık bulmadığı ve kabul etmediği haberleri geldi...
- 17 Mart’ta Selahattin Demirtaş zırt diye “Seni Başkan yaptırmayacağız” dedi...
- Plan suya düşünce Cumhurbaşkanı birkaç gün bekleyip 21 Mart’ta “Dolmabahçe mutabakatından haberim yoktu” dedi...
- Bülent Arınç “Nasıl yoktu, birlikte konuştuk ya” dedi...
- Yalçın Akdoğan tüm olanları “Açılım, seni başkan yaptırmayacağız sözü ile bitti...” diyerek özetledi...
Ve tabutlar gelmeye başladı...

*

Sebebini görmüyorsun, bari tabutun kendisini gör...
Nasıl milletsin?..
Kaldır başını bir sor:
“Bu tabutlar nereden geliyor?..”