Sivil anayasa (!) falan değil dert...
Yalan dolanla idare ediyorsun, içindeki yemine bile uymadığın anayasayı ne yapacaksın?..

*

Dert; fiilen kurdukları yeni rejimi yasalaştırmak ve Laik Cumhuriyetin kapısına kilit vurmak...
Her şeyi hazır:
Görevlerini devretmeye razı bir parlamento... Kürsüden verilen talimatları hukuka çeviren yargı... Teslim olmuş bir medya... Biat etmiş bir ordu... İyi bir polis gücü... Partinin MİT’i...
Saray...
Ve tek adam...

*

Sıra geldi bunun yasal çerçevesine...
Ve her zamanki gibi bir tiyatro başladı koridorlarda... Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli, sarayın kuklalarını karşılayıp görüşürken, yeni anayasayı sanki kendilerine danışıyorlarmış gibi yapıyorlar...
“Ulusal mutabakat” falan diyorlar ya...
On senede 135 bin kanun maddesi geçmiş bu Meclis’ten...
Bir tek maddede dahi muhalefetin bilgisi, etkisi, görüşü oldu da mı anayasayı soracaklar sana?...
Hiçbir zaman adam yerine koymadılar oysa...
Sadece orada oturarak demokrasi varmış gibi resim tamamlayıcısı oldu hem CHP, hem MHP...
Şimdi adam “Kendi anayasamı yapıyorum, başkan olacağım” diyor...
Sana soracaktı!...

*

Sonuçta; sıra geldi diktatöre göre anayasa yapmaya...
Süreç başladı...
Birisi danışıyormuş gibi yapıyor, öbürleri sanki kendilerine danışılıyormuş gibi...
Oysa kurucusu Atatürk olan Laik Cumhuriyet’e son verip, kendi imzasını taşıyan devleti kuruyor...
Hepsi bu...

*

Cumhuriyetin kapısına kilit vurma operasyonu başlamıştır...
Cumhuriyetin aydınları, üniversiteleri, sivil toplum örgütleri, patronları, sendikaları, biraz aklı olan siyasetçileri, bir koca millet...
Uyanın...
Uyanın...
Uyanın...