Çok kötü günler geçiriyoruz. Kurunun yanında yaş da yanacaktır. Tasfiye edilmesi düşünülen laik kadrolar da “Fetocu” diye yaftalanıp, görevden uzaklaştırılacaktır. Darbe başarılı olsaydı çok daha kötü günler yaşayacaktık. Öyle veya böyle, suya atılan taşın halkalar yaratması gibi, bu lanet olayın yarattığı dalgalanma uzunca bir süre devam edecektir. Bu darbe Türkiye’de halen yaşanmakta olan ikinci bir fay kırılmasıdır.
Birincisi Güneydoğu’da olmuştur. Kabaca Kürtlerle Türklerin arası açılmıştır. 15 Temmuz 2016 depremi, Türkiye’nin klasik “Laikçi-İslamcı” fay hattı üzerinde olmamıştır. “Devrimci veya Ilımlı İslamcılar” ile “Tutucu veya Muhafazakâr İslamcılar” arasında oluşmuştur. Bu ülkenin diyalektiğine aykırıdır. Günün sonunda sopayı laikler yiyecektir. AKP’nin, bir yandan İslamcı kitlelerin oylarını alırken, diğer yandan Meclis’i bombalayacak kadar gözü dönmüş “Paralel İslamcılar” yaratması, AKP için çok ciddi bir başarısızlıktır.
Korkarım AKP, bu olaydan hiç ders almayacak yani eski tutumunda ısrar edecektir. Bu da yeni siyasi ve sosyal çalkantılar yaratacaktır.

İNSANLIĞI, HAYVANLIĞI KURTARIR

İktisat bilgini Keynes’in “Animal Sprits” (Hayvan Ruhiyatı) diye adlandırdığı bir insani fıtrat saptaması vardır. Her canlı gibi insan da çok kuvvetli bir “özgüvenle” doğar. Zaman zaman kendine güvenini kaybetse de sonunda toparlar. Sahip olduğu aklı sayesinde en zor durumlardan bile kârlı çıkabileceğine inanır.
İktisatçıların “tüketici güven endeksi” ile ölçmeye çalıştıkları şey aslında “tüketicinin özgüvenidir”. İşin doğası gereği bu endeks ne kadar düşerse düşsün, günün sonunda mutlaka yükselir. Türk ekonomisi “mature” yani kâhil değildir. Türk ekonomisi çocuk gibidir. Akşam 39 ateşle yatar, ertesi gün sokakta top oynar.
Türk ekonomisi hakkında kötümser olanların çoğu zaman kaybettiğine tanık oldum. Türk ekonomisi “ikinci sınıf” olmaktan kurtulamadı ve kurtulamayacak. Doğrudur, ama “Kalıcı Durgunluk” (Secular Stagnation) çukuruna da düşmeyecektir.

MEHMET ŞİMŞEK FAKTÖRÜ

Türkiye bir Ortadoğu ülkesidir ama ekonomik yapısı bakımından Latin Amerika’ya benzer. Brezilya, 10 milyon kilometrekare toprakları, Amazon Nehri, sonsuz yer altı kaynakları ve 200 milyon nüfusuyla dev bir ülkedir. Kişi başına milli gelirleri bizden yüzde 25 daha fazladır. Onlar da bizim gibi uzun yıllar yüksek enflasyonla yaşamıştır.
Ekonomik düsturları “enflasyonu yenemiyorsan, birlikte yaşamasını öğren” idi. Bir Stanley Fisher tasarımı olan “örtülü kur çıpası” yöntemiyle, onlar da bizim gibi enflasyonu tek haneye indirdiler. Ekonomileri, hâlâ problemlidir. Şimdiki dertleri de aynen bizim gibi “sıcak para bağımlısı” olmalarıdır. Onlar da bizim gibi “cari açığı kapatamıyorsan, finanse etmesini öğren” düsturuyla ekonomilerini yüzdürmekteler. Türk ekonomisinin en zayıf tarafı cari “döviz açığı” ve dış borç stokudur.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek bu ortamda iş başında olacak ideal isimdir. Çünkü kendisi tam bir “sıcak para” uzmanıdır. Onun sayesinde böylesi berbat durumlarda sıkıntı yaratan döviz kıtlığı yaşanmayacaktır. İnşallah!
Son söz: Borçlu ölmez, söz dinler.