Sevgili okuyucularım, başımızda ülke gündemini değiştirme konusunda gerçekten “Usta” olan ve bu işi çok iyi bilen bir iktidar var.
Başları ne zaman sıkışsa bir vücut çalımıyla gündemi değiştirmeye, dikkatleri başka konulara çekmeyi başarıyorlar!
Şimdi bir süredir taciz, tecavüz, çocuk gelin konularını piyasaya sürdüler.
Ekonomi batmış, iflaslar birbirini izliyor, işsizlik yüzde 11’e dayanmış, dolar 3.40’a ulaşmış, dikkatleri başka konuya çekmeleri gerekiyordu.
İşte o zaman taciz, tecavüz, çocuk gelin olayına sarıldılar ki ekonomi rezaleti hiç değilse bir süre gündemden düşüp gitsin.

*  *  *

Bu amaçla çok çarpıcı bir konu bulmaları gerekiyordu ve tecavüzcülere af olayını icat ettiler...
Niyetleri ahlaksızları korumak, 12 yaşındaki kız çocuklarına
bile evlenme kapılarını
açtırmak...
Ve bu tasarıya her kesimden yükselen tepkiler çok büyük olunca bir karar almak zorunda kaldılar:
“Muhalefet partilerine danışalım da bunu biraz değiştirelim!..”
Oysa bunu hiç yapmazlardı!
Kararı her zaman tek başlarına alıp yasa tasarılarını Meclis’ten kendi oylarıyla aynen geçirirlerdi.
Ancak bu kez ortada insanlarımıza ve özellikle çocuklara karşı sergilenen büyük bir saygısızlık var.

*  *  *

Her kesimden yükselen tepkilerin bu kadar büyük olacağını düşünemediler ve muhalefetin kapısına gidip rica
minnet uzlaşma yolları aramaya
başladılar.
İktidarın bu yaptığı topluma, ırzına geçilen küçük çocuklara ve genç kızlara karşı yapılan çok büyük bir haksızlık ve saygısızlıktır...
Ve dikkat ediniz, bunlar kendilerini “Muhafazakâr, ahlaktan yana parti” olarak tanımlar!
Bundan sonra neler olacağını bu hafta hep birlikte göreceğiz.

*  *  *

İktidarın kurtarıcı meleği olarak görev yapan MHP dahil bütün partiler bu tasarının karşısında.
Dikkat ediniz, AKP hükümeti bile bu “Marifetini (!)” savunmaktan aciz... Çünkü ortada kendi açılarından savunulacak değil utanılacak bir durum var.
Tamamen gündem değiştirmeye
yönelik...
Türk Milleti’ni bugüne kadar bu gibi yöntemlerle hep uyuttular, şimdi karşılarında çok güçlü bir blok görünce ne yapacaklarını şaşırdılar.
Toplumun bütün kesimlerini karşılarına aldılar.
Bu tasarıyı ya olduğu gibi geri çekecekler, ya da adam gibi düzenleyip yeniden getirmek zorunda kalacaklar.
Yeter ki toplum ve özellikle muhalefet partileri iyi dirensin.

Ve başkanlık yutturmacası


İktidarın ikinci oyununa “Başkanlık” olayında tanık oluyoruz. Amaçları ülke yönetiminde geçerli olan bütün yetkileri bir tek şahsa, Recep Tayyip Erdoğan’a vermek.
Meclis ikinci planda kalacak, başkan ülkeyi tek imzalı kararnamelerle yönetecek, yargıyı ve bütün kamu kurumlarının yöneticilerini kendisi belirleyecek, istediğini alıp istediğini
şutlayacak! Meclis göstermelik olacak.
Tepkiler gelince iktidar bu konuda da geri adım atmayı başardı!
“Ne olacak canım, sistemin adına başkanlık demeyiz de cumhurbaşkanlığı deyiveririz. O kadar zor mu yani!.. Böylece bütün yetkileri cumhurbaşkanı kullanır...”
Her şey bu kadar basit!

*  *  *

Anayasamızda yer alan Cumhurbaşkanı yemini vardır. Onu da değiştirecekler...
Yemin metninde yer alan Atatürk ilkeleri, laiklik, cumhurbaşkanının tarafsızlığı falan kalkacak.
Bunun de gerekçesini kendilerine göre buldular ve açıkça söylediler:
Yemin metnindeki bu bölümlerin okunması zormuş!
Demek ki işlerine gelmeyen bölümler okunurken bunların dili sürçüyormuş!
Bu bölümlerin kürsüde okunmasının zor olduğunu söyleyenler...
- Bizi ahmak yerine koyuyor.
- Türk Milleti ile resmen alay ediyor.
Amaçları tek adam diktatörlüğü kurup ülkeyi kendi anlayışları doğrultusunda yönetmek.

*  *  *

Ne yazık ki Bay Devlet Bahçeli bu oyuna alet oluyor, partisini de alet ediyor.
Ona söyleyecek söz bulamıyorum.
Adına ister başkanlık deyin ister cumhurbaşkanlığı...
Burada önemli olan sistemin adı ve şahsın unvanı değil, onu getirecek olanların diktatörlük niyetidir.
AKP iktidarını zor günler bekliyor...
Hele de kapımızda bekleyen ekonomik kriz bir patlarsa...
Gündem değiştirmek o zaman biraz zorlaşır!