Sevgili okuyucularım, sadrazam Davutoğlu Ahmet paşa hazretleri dün partisinin grup toplantısında yine konuştu, anayasa değişikliği ile başkanlık sistemini savundu.
Nedir bu başkanlık sistemi?
Türkiye’ye neler getirecek, neler götürecek?
Bunu kendileri de bilmiyor.
Bilinen tek şey, devletin bütün yetkileri (başardıkları takdirde) başkan seçilecek şahsın eline ve keyfine terk edilecek.
Tek adam yönetimi...
Şimdi akıllarda bir soru var!
Bu sistem geldiği takdirde, adına başbakanlık denilen kavram acaba kalacak mı, yoksa kaldırılacak mı?
Çok büyük olasılıkla kaldırılacak...
Çünkü başkanın olduğu yerde başbakanlık olmaz.
Ya biri ya öteki...
Bu durumda Davutoğlu Ahmet kendi bindiği dalı kesiyor. Başkanlık geldiği takdirde ya AKP’nin sıradan bir milletvekili olacak, ya da başkanın danışmanlarından biri!

*  *  *

Gerçi bazıları başkanlık geldiği takdirde Deniz Baykal’ın başkan yardımcısı yapılacağını iddia ediyor ama ben o kadarına pek inanmak istemiyorum!..
Diyorlar ki “Baykal Bey 2003 yılında Recep Tayyip’i siyasete yeniden kazandırdı. Yasaklı idi, bütün hakları elinden alınmıştı. Baykal Bey ve partisinin verdiği destekle gerekli yasal değişiklikler yapıldı ve siyaset yasaklısı olan Recep Tayyip büyüğümüzün milletvekili seçilmesi sağlandı. Böylece Türk siyasetine yeniden kazandırılmış oldu, önü açıldı. Bu nedenle Recep Tayyip Bey’in Baykal Bey’e diyet ve gönül borcu vardır ve o borcu ödemek istemektedir.”
Memleket için hayırlısı neyse o olsun, yakışır yani!.. Başka ne diyeyim!

*  *  *

Anayasanın değişmesi gerekiyormuş. Bu bir darbe anayasası imiş!
Darbe dedikleri 12 Eylül...
O tarihten bu yana anayasa defalarca değişti.
Peki darbe izleri sıfırlandı mı?
Sıfırlanmadı...
Ama darbe anayasası ile Evren’e cumhurbaşkanı kimliği ile verilen bütün görev ve yetkiler halen duruyor ve Recep Tayyip onları tepe tepe kullanıyor.

*  *  *

Bilmeyenler veya unutmuş olanlar için birkaç yetkisini hemen sayayım:
TSK’yı kullanmak... Başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan etmek... YÖK üyelerini seçmek... Üniversite rektörlerini seçmek...
Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını, Askeri Yargıtay üyelerini ve HSYK üyelerini seçmek.
Gördüğünüz gibi özellikle yükseköğretim, üniversiteler ve yargının en önemli birimleri cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor.
Dolayısıyla siyasete alet ediliyor, susturuluyor.

*  *  *

Evet, AKP anayasayı değiştirelim, darbe anayasasından kurtulalım diye feryat ediyor.
Ancak yukarıda özetlediğim anti demokratik anayasa maddeleri konusunda onlardan bugüne kadar hiç ses duymadık.
Hiç tepki vermediler!
Zira o maddeler işlerine geliyor ama yetmiyor. Daha fazlasını, ülkemizi tek adamın yönetmesini istiyorlar.
Başkanlık ABD gibi başka ülkelerde de var. Ama oralarda başkan üzerinde çok sıkı denetim mekanizmaları kurulmuş.
Bizde böyle bir şeyin olması asla söz konusu değil.
AKP’nin amacı bütün yetkileri tek adam üzerinde toplamak...
O zaman kim kimi nasıl denetleyecek?

*  *  *

Şimdi iktidarın istediği, daha doğrusu hepimizin bildiği bir tek koşul var:
Başkanlık!
Peki başka neler istiyorlar?
İşte o bilinmiyor!
Bugüne kadar kamuoyuna bu konuda bir tek açıklama yapmadılar, bir tek somut öneri getiremediler.
Her şey gizli, belki kendileri de bilmiyor.
Ama her gün propaganda, her gün toplumun beynini yıkama faaliyeti büyük bir hızla sürüp gidiyor...

*  *  *

AKP iktidarı şu anda anayasa değişikliğini Meclis’ten geçirecek güce sahip değil.
330 milletvekili gerekiyor ki referanduma gidilebilsin...
Kelle sayısı açısından 14 milletvekili eksik.
Bu durumda iki umutları var.
İlki, kurtarıcıları MHP ile bu konuda uzlaşıp onların desteğini sağlamak.
MHP yönetimi onlara yine stepne olmaya hazır.
Dikkat ediniz, MHP’liler demiyorum, yurtsever ülkücüler demiyorum, Devlet Bahçeli ve MHP yönetiminden söz ediyorum.
İkincisi ise büyük tantana yaratmak, bu yıl içerisinde erken seçime gidip Meclis’te en az 330 milletvekili kazanmak.
Bunu başaracaklarını zannediyorlar, hatta örnekler veriyorlar...
İşte Soma... Geçen yıl maden faciasında 300’den fazla evladını yitiren Soma’da, seçimde AKP yine mutlak çoğunluk sağlamadı mı!

*  *  *

Bu yıl erken seçime hazır olun...
Ne uğruna?
Bir tek şahsı başkan seçtirip bütün yetkileri ona teslim etmek uğruna!
Dillerinde “Anayasayı değiştirelim” feryatları.
İyi de kardeşim, çıkın karşımıza ve hangi maddeleri nasıl, hangi doğrultuda değiştirmek istediğinizi tek tek veya hiç değilse genelinde açıklayın.
Böyle gizli kapaklı, esrarengiz anayasa değişikliği olur mu!..
Hiç kuşkunuz olmasın ki bizi ahmak yerine koyuyorlar, alay ediyorlar.