Sevgili okuyucularım, basketbol ve özellikle de futbol, iktidarın el attığı önde gelen iki spor dalı. Bu sektörlerde çok büyük para var, rant var, adam kollama ve büyük çıkarlar var.
Önümüzdeki günlerde Basketbol Federasyonu’nda başkanlık seçimi olacak.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı olarak görev yapan ve en büyük yandaşlardan biri olan Hidayet Türkoğlu isimli eski basketbolcu bu göreve getirilecek.
ABD’de oynarken dopingli çıkmış ve ceza almıştı.
Doping sporun kara lekesi.
Doping cezalı bir cumhurbaşkanlığı danışmanı ve şimdi de federasyon başkanı!
Karşısına başka aday çıkması mümkün değil.
Çıktığı takdirde mahvederler, spor hayatını bir anda bitirirler.

* * *

Futbolda ise durum çok daha vahim.
Paracıklar havada uçuşuyor. Geçen gün rakamlar yayınlandı...
Milli takımda yer bulan futbolculara ortalama bir milyon 500 bin lira prim dağıtılmış.
Eski parayla bir buçuk trilyon ediyor.
Neyin primi bu?..
Bu arkadaşlar bu paraları hak etmek için hangi başarılara imza attılar?
Üstelik birkaç ay önce girmiş oldukları kampta birbirlerine düşüp para kavgası yapmaktan utanmadılar.

* * *

Bir de Fatih Terim’in parasal durumu var ki, inanılır gibi değil!
Beyefendinin unvanı çok etkileyici!
Türkiye Futbol Direktörü.
Futbol Federasyonu ile aralarında imzalanan sözleşme birkaç gün öncesine kadar gizli tutuluyordu ama şimdi basına sızdı.
Anlı şanlı futbol direktörümüze Federasyon tarafından yılda 3.5 milyon Euro ücret ödeniyormuş.
Bir Euro’nun yaklaşık üç lira olduğunu düşünürsek, beyefendinin aylık ücreti net olarak bir milyon liradan (bir trilyondan) fazla.
Herhangi bir başarı elde edildiği takdirde alınacak trilyonluk primler de işin cabası.
Şimdi sormak gerekiyor:
Milletin paraları böyle bol kepçe ve sorumsuzca nasıl dağıtılıyor?
Fatih Terim, milli takıma bugüne kadar ne verdi? Milli takım onun döneminde uluslararası alanda hangi başarılara imza attı?
Başarı yok, para çok!

* * *

Federasyon’la arasında öyle bir sözleşme imzalanmış ki, tek taraflı olarak Federasyon tarafından feshedildiği takdirde beyefendiye milyonlarca euro tazminat ödenecek.
Elalemin hocaları bu paranın onda birine çalışıp takımlarına büyük başarılar sağlarken, bizde vaziyet sıfıra sıfır elde var sıfır.
İşte, en basitinden İzlanda örneğini görsünler.

* * *

Federasyon derseniz, zaten tümüyle AKP’nin elinde.
Yaratılan rant korkunç boyutlarda.
Kurulun başında Yıldırım Demirören var. Hızlı bir AKP’li... Oraya iktidarın desteği ile getirildi.
Hükümetin koruması ve kollaması altında gününü gün etmekle meşgul.
Yıllarca Beşiktaş’ın başkanlığını yaptı ve takımını iflas etme aşamasına getirdi. Beşiktaş yıllardan beri Yıldırım’ın devrettiği enkazı temizleme çabasında ama yıkıntı öyle büyük ki, temizlemek mümkün olmuyor.
Babası Erdoğan Demirören derseniz, yine hükümetin talimatıyla iki gazeteyi satın alıp yandaşlık çizgisine soktu.
Milliyet ve Vatan!

* * *

Futbolda özellikle milli takım düzeyinde hem para bol, hem de siyaset!..
Paralar havada uçuşuyor, yandaşlara para pompalanıyor.
Kimse kimsenin tavuğuna kışt diyemediği için her şey ayarlanmış, herkes payına düşene razı!
Bazen prim kavgası yapıp birbirlerini suçlasalar bile hiç dert değil!
Hiçbir başarıya imza atamayan Türkiye Futbol Direktörü ve ekibi atıyorlar ceplerine trilyonları, bol bol artistlik gösterileri yapıp durumu idare ediyorlar.
Milletin parası deniz, yemeyen keriz!..

KAHRAMAN KAZAN!

Sevgili okuyucularım, Türkiye’de artık her şey 15 Temmuz darbe girişimine endeksli.
Varsa yoksa 15 Temmuz, varsa yoksa FETÖ vesaire...
Akıncı Jet Üssü Ankara’nın Kazan ilçesi sınırlarında imiş.
Kazan halkının bir bölümü 15 Temmuz gecesi jet üssüne yürüyüş düzenlemiş, nizamiye önünde aleyhte gösteri yapıp askerleri engellemiş.
Şimdi devlet ve hükümet büyüklerimiz fırsat buldukça Kazan’ı ziyaret edip ahaliye teşekkürlerini sunuyorlar.

* * *

Her yerleşim biriminde olduğu gibi Kazan’ın girişinde de ilçenin ismi yazılan bir karayolları levhası vardı.
Birileri şimdi bunu değiştirmiş, levhaya yeni bir isim yazılmış:
“Kahraman Kazan.”
Kentlere ve yerleşim birimlerine bu gibi unvanlar yasayla verilir.
Gaziantep... Kahramanmaraş... Şanlıurfa...
Hepsi çeşitli zamanlarda yasayla verilen isimlerdir.

* * *

Kazan’a kahraman unvanını kimin verdiğini bilmiyorum ama bu konuda yasa çıkmadığı kesin.
Ortada hükümetin korkunç bir anlayışı var!
“Benim yandaşım yaptıysa hiç dert değildir, yasadışı bile olsa görmezden gelirim! Yandaşım değilse üzerine giderim...”
Varsayalım, herhangi bir CHP’li belediye bunu yaptı ve isminin başına bu doğrultuda bir unvan ekledi.
Örneğin Gazi Çankaya, Şanlı Kadıköy, Kahraman Aydın gibi...
O levha derhal kaldırılır, belediye yetkilileri hakkında hemen soruşturma başlatılırdı.
Ama burası Türkiye abicim, adamına göre muamele yapılır!