Sevgili okuyucularım, Sözcü Türkiye’nin en gözde gazetelerinden biri.
Türkiye’de 300 bin dolaylarında net satışıyla bazen ikinci, bazen de üçüncü en çok satan gazete.
Muhalif görüşlerin en büyük yayın organı.
Üstelik Sözcü’nün satış rakamlarında en ufak bir saptırma, en ufak bir abartma ve üçkağıt yok.
Bu son cümleyi niçin yazdığımı sorabilirsiniz.
Bizim ülkemizde gazetelerin hemen hepsi, satış rakamlarını yapay yollarla artırır. Örneğin gerçekte 10 bin satan bir gazete kendisini 100 bin satıyor gibi gösterir.
Peki bu niçin yapılır?
Dağıtımı devlet tarafından yapılan resmi ilanlardan daha fazla pay kapmak için yapılır... Zira bu para gazetenin tirajına göre dağıtılır.
Böylece, satılmayan gazeteler için devletten ek para tırtıklanır ve bu rakam çok büyük boyutlara ulaşır.
Bu paraları devlet kesesinden Basın İlan Kurumu onlara öder!

*  *  *

Bazı marketlerde görürsünüz... Tomar tomar, paket paket gazeteler kasanın yanında sizi bekler!
İstediğiniz kadar alıp eve götürün de, fazlasını ne yapacaksınız!
Evde boya falan varsa yere serersiniz, yoksa biriktirip kağıtçıya satar ve az da olsa kendinize bir ek gelir sağlamış olursunuz!
Bazı gazeteler vardır, taksi duraklarına her sabah balyalarla (beleş) bırakılır.
Bütün bu sahtekarlıklar, bütün bu hayali satışlar resmi kayıtlara gazete sanki o miktarlarda satılmış olarak geçirilir ve devletin sırtından büyük vurgunlar yapılır!..
Ve hükümet, yandaş gazetelerin bu vurgununu görmezden gelir.

*  *  *

Bu rezaletin en büyük uygulayıcısı, geçmişte Fetullah’ın gazetesi olan Zaman idi. Bayi satışı yaklaşık 17 bin olan gazete kendisini her gün ortalama 450 bin satıyor gösterir ve bu yolla resmi ilan vurgunu yapardı.
Fetullah ekibinin bu inanılmaz oyununu devlet yıllarca seyretmekle yetindi çünkü ilişkileri iyi idi, aralarından su sızmazdı.
Günün birinde burada bu vurgunu belgelerle kanıtladım.
Kendilerine hakaret ettiğim, iftira attığım gerekçesiyle beni mahkemeye verdiler, tazminat istediler...
Ve davayı kaybettiler!

*  *  *

Şimdi aynı rezaleti piyasaya verilen neredeyse bütün yandaş gazeteler sürdürüyor. Ne yazık ki böyle.
Satılmayan en az bir milyon gazetenin hayali resmi ilan parası devletten şakır şakır tahsil ediliyor.
Yani basılmayan ve satılmayan gazetelerinin tiraj rakamlarını bu gibi beleş dağıtım yöntemleriyle yüksek gösterip devletten ona göre resmi ilan parası alıyorlar.
Bu vurgunun tutarı milyonlarca lira...
Buna “Dur” diyen yok.

*  *  *

Üstelik bu yandaş gazeteler hükümetin emrinde olan çeşitli kuruluşlar tarafından da destekleniyor.
Örneğin Türk Hava Yolları iktidarın basın bülteni gibi çıkarılan bu yandaş gazetelerden her gün on binlercesini alıp uçak yolcularına ücretsiz veriyor.
Havaalanına gittiğinizde, ya da uçağa bindiğinizde sorarsınız:
“Ben bir Sözcü istiyorum lütfen...”
Görevli personel tarafından verilen yanıt hep aynıdır:
“Sözcü kalmadı efendim!..”
Ya da...
“Sözcü ne yazık ki gelmiyor efendim, o yüzden veremiyoruz!..”
Şeriatçılar dahil yandaşların tamamı var ama başta Sözcü olmak üzere muhalif gazetelerin hiçbiri yok.

*  *  *

Birileri zaman zaman THY yönetimine yazılı olarak sorar, Meclis’te önergeler verilir:
“Her gün kaç adet gazete satın alıyorsunuz? Hangi gazeteleri alıyorsunuz?..”
Ya yanıt veremezler, ya da aynı sakızı çiğnemeyi sürdürürler:
“Ticari sırdır, açıklayamayız!”
Kamunun parasıyla yandaş gazetelere köşe döndürdüklerini söyleyecek halleri yok ya...

*  *  *

Bir devlet kuruluşu olan TRT’nin internet sitesine giriniz. Orada bir bölüm göreceksiniz:
“Bugünkü gazete manşetlerinde hangi haberler var.”
Tıklamaya başlayınız.
Karşınıza şu gazetelerin birinci sayfaları çıkacak:
“Habertürk, Vatan, (iki spor gazetesi), Star, Sabah, Milliyet, Türkiye, Hürriyet, Akşam, Posta, Milat.”
Hürriyet’e bir miktar tarafsız diyelim...
Ancak ötekilerin tümü en keskin yandaş gazeteler...
Ve devletin bir numaralı yayın kuruluşu TRT, orada da Sözcü yok sayılıyor.
Nedeni çok basit...
Nefret etmek bir yana,
bunlar bizim gazeteden acayip korkuyor!