Sevgili okuyucularım, kaç gün olduğunu bilmiyorum ama epeyce bir süre geçti...
Ve sizlerle buluşma yerim olan bu köşeyi boş bırakmak zorunda kaldım.
Olayımız, ciddi bir prostat hastalığı ile başladı...
Gereken bütün tetkik ve tahliller, Ankara’da Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde yapılmıştı.
Kendimi Prof. Dr. Hakan Özkardeş’e emanet ettim.
Uzunca bir süredir vücuduma takılı olan sonda ile yaşıyorum.
Zor bir işmiş!
Bu süreçte çeşitli sorunlar ortaya çıktı.
Tetkikler tetkikleri kovaladı.

* * *

Sizlere bu kısa notu aslında yazmayacaktım...
Ancak dün Yazıişleri Müdürümüz Ferda Öngün aradı:
“Emin Bey, okurlar merak ediyor ve sürekli olarak sizi soruyor. Yeni açtığımız okur hattına da bu konuda yüzlerce soru geliyor. İnsanları daha fazla merakta bırakmayalım. İsterseniz siz kısa bir şey yazın, isterseniz biz yazıp bilgilendirelim...”
Gazete yönetimi haklıydı.
“Ben kısa bir şey yazarım” dedim.
Ayrıntılara girmiyorum, şimdilik durum böyle.

* * *

Bir süre daha yazmam mümkün olmayacak gibi görünüyor...
Böyle derken üzgünüm...
Ama bakarsınız önümüzdeki hafta yeniden karşınıza çıkmış olurum!
Şimdilik bilemiyorum.
Sizlerle birlikte olmayı gerçekten özledim.
Olayları görüyorsunuz, hele böylesine yoğun bir gündemde yazı yazamamak insana çok koyuyor.

* * *

Bu süreçte bir şeyi öğrenmiş oldum:
Para pul, şöhret, alkışlar, başarılar, kutlamalar, aferinler iyidir de, dünyanın en büyük hazinesi insanın sağlığıdır.
Sağlığınıza dikkat edin.
Şimdilik hoşça kalın benim sevgili okuyucularım.