Sevgİlİ okuyucularım, 15 Temmuz olayı sonrasında bütün kamu kurumlarında acayip bir temizlik harekatı başlatıldı.
Önüne gelen cemaatçi-Fethullahçı olduğu iddiasıyla açığa alınıyor, çoğu gözaltına alınıp tutuklanıyor.
Açığa alınanların sayısı neredeyse 100 bin’e yaklaştı.
Tutuklu sayılarını artık iyice şaşırdık!
O da yaklaşık 10 bin olmuş.

* * *

15 Temmuz darbe girişimi öncesinde, bu Fethullah takımının devlette nasıl kadrolaştığını, kamu kurumlarını nasıl ele geçirdiğini onlarca kez yazmıştım. Başkalarını bilmem, kendim için konuşuyorum.
AKP iktidarları yazdıklarımı asla iplemedi!
Niçin?..
Çünkü cemaatle işbirliği içerisinde idiler.
Cemaatte bol para vardı, üstelik örgütlenmeyi iyi bilirdi.
İşin içyüzü çok basitti:
Fethullah takımı ne yapıyorsa iktidar partisi adına yapıyor, AKP’nin destekçisi, tetikçisi ve taşeronu olarak çalışıyordu.
Başka bir deyişle, cemaatin attığı her adım AKP destekli idi.
İktidar, olan biten her şeyi biliyor ve yol veriyordu.

* * *

Fethullah’ın kadroları devlete yerleşip esir alırken bunu biz biliyorduk da AKP hükümetleri mi bilmiyordu!
MİT, polis, askeriye her şey ellerinde idi.
Ama olanları büyük bir zevkle izliyor, kendi adına görev yapan taşeron firmanın bütün yaptıklarına göz yumuyorlardı.
Öyle ki iş bazen komediye, bazen de rezilliğe dönüşüyordu.
Cemaat sık sık dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin çocuklarını Türkiye’ye getirip onlara Türkçe şarkı türkü konserleri verdirir, Türkçe şiirler okuturdu.
2011 yılında bu çocuklara nerede konser verdirdiler biliyor musunuz?
HSYK toplantı salonunda, HSYK mensuplarına!

* * *

Şimdi günümüzde karşımıza çıkan şu tabloya bir bakınız!..
On binlerce kamu görevlisi bir anda açığa alınıyor...
Bir bölümü tutuklanıyor.
Gözaltı sayısı bilinmiyor.
49 bin pasaport iptal ediliyor.
Bir şeye çok dikkat ediniz, bunlar darbeci falan değil.
Bunlar cemaatçi, Fethullahçı!
Her kesimden ve her meslekten on binlerce insan...
Hakimler, savcılar, askerler, polisler, üniversite hocaları, gazeteciler ve çeşitli kamu kurumlarının çalışanları...

* * *

Şimdi hükümete sorulması gereken çok önemli bazı sorular var:
Madem bunlar cemaatçidir ve tehlikelidir...Ve yanlış işler yapıp devleti ele geçirmişlerdir...
O halde bunlara nasıl ve hangi gerekçeyle göz yumdunuz?
Bunca yıldır örgütlenmelerine niçin izin verdiniz?

* * *

Darbe girişiminin hemen ertesinde kamuda temizlik başladı...
(Pardon, bir yanlış anlama olmasın, bu sözlerimle 15 Temmuz’un silahlı darbecileri ile destekçilerini kastetmiyorum.)
Evet, isim isim temizlik başladı ve devam ediyor.
O halde bir soru daha sorayım:
Bu on binlerce cemaatçi kamu kurumlarına, adliyeye, askeriyeye, polise, üniversitelere, belediyelere ve bakanlıklara bir gecede gökten zembille mi indirilmişti?
Uzaydan habersizce mi gelmişti?
Elbette hayır!
İktidar partisi onların kim olduğunu isim isim biliyor, ancak dokunmuyordu.
Zaten hepsi de o görevlere bugünkü iktidar tarafından bile bile, göz göre göre getirilmişti.
Darbe girişimi iktidar için bulunmaz bir fırsat oldu ve tasfiye operasyonları başlatıldı.
Devlete sızmış olan cerahat temizlenmeye başladı!
Demek ki iktidar onları temizlemek için darbe girişimi bekliyormuş!
Ya 15 Temmuz olmasaydı ne olacaktı!

* * *

Cemaatin devleti nasıl ele geçirdiğini onların en güçlü olduğu dönemlerde burada defalarca yazdım, belgeledim.
Onları devlete yerleştiren AKP hükümetlerinden bir gün olsun ses gelmedi.
Zira taşeron ve tetikçi cemaat kadrolarının onların indinde dokunulmazlığı vardı.

* * *

Şimdi cemaat kadroları tasfiye ediliyor... Çok güzel!
Ancak unutmayalım, kurunun yanında yaş da yanıyor. Böyle geniş kapsamlı operasyonlarda piyasaya muhbir vatandaşlar çıkar, ihbar mekanizmaları devreye sokulur ve iktidara şu veya bu nedenle karşı olan bireyler suçlanır ve şutlanır.
Şutlanmakla da kalmaz, her türlü haksızlığa uğratılır...
Hatta tutuklanır.

* * *

Evet, cemaatin şimdi tasfiye edilen kadroları devleti bir gecede ele geçirmedi.
Şimdi kapatılan dershaneleri, okulları, yurtları, hastaneleri ve diğerleri bir günde yapılmadı.
O halde birkaç soru daha sorup işi bitireyim!..
Çünkü işi yine gargaraya getiriyor ve asıl konuyu saptırıyoruz.
Bu nasıl bir devletmiş, nasıl hükümetlermiş ki bu olanlara uzun yıllar boyunca hep göz yummuş. Herhalde ülkemizi yıllarca başkaları yönetmiş!
Demek ki herkes suçlu, sadece AKP masum!
Anladık ki ortada profesyonel suç örgütü bir cemaat varmış! Çok güzel!..
Peki kardeşim siz bunları temizlemek için darbe girişimi olmasını mı bekliyordunuz?
Darbe olmasaydı ne yapacaktınız?
Cemaatleri devlete yerleştirip büyütenlerin, onları tetikçi ve taşeron olarak kullananların hiç mi suçu yok?
Onlardan hesap sorulmayacak mı?