Sevgili okuyucularım, son birkaç yıl içerisinde ülkemizin dört bir yanında patlayan bombalarla yüzlerce insanımız öldü.
Aralarında askerler, polisler, siviller, kadınlar, çocuklar, erkekler, gençler, yaşlılar, ne ararsanız var.
Bombaların bazıları İstanbul, Ankara, Diyarbakır gibi büyük kentlerin göbeğinde, bazıları ise Reyhanlı, Suruç gibi ilçelerde patladı.
Türkiye önceki gece Atatürk Havalimanı’ndaki olayla bir kez daha sarsıldı.

* * *

Son büyük havalimanı saldırısına Ağustos 1982’de Ankara Esenboğa’da tanık olmuştuk. O yıllarda ASALA isimli Ermeni terör örgütü vardı ve dünyanın dört bir yanında diplomatlarımızı hedef almıştı.
1973-1984 yılları arasında büyükelçilerimiz dahil 38 diplomatımızı ve bazı yakınlarını beş kıtada şehit ettiler.
Koydukları eylemlerden biri Esenboğa’da gerçekleşti. Havalimanını basan iki Ermeni terörist silahlarıyla tarayıp dokuz kişiyi öldürdü.
İsimleri Zohrap Serkisyan ve Levon Ekmekçiyan.
Zohrap olay yerinde güvenlik güçleri tarafından öldürüldü, yeni moda deyişle etkisiz duruma getirildi!
Levon ise canlı yakalanıp mahkeme önüne çıkarıldı.
Mahkeme öncesinde çok sıkı bir sorgulamaya tabi tutuldu. Çok güzel Türkçe biliyordu... Asker, polis ve MİT’çilere günlerce ifade verdi, babasının mezarı üstüne (!) yeminler edip örgüt hakkında bütün bildiklerini anlattı.

* * *

Levon’u sorgulayan ekipte MİT görevlisi, Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in damadı Erkan Gürvit de vardı. Eli ayağı korkudan titreyen katile çok iyi davrandılar ve bir tek şey istediler:
“Bize anlattıklarını mahkemede de eksiksiz anlatırsan seni idamdan kurtarırız. Birkaç yıl hapis yatarsın, sonra af çıkarırız ve serbest kalırsın.”
O yıllarda yasalarımızda idam vardı.
Levon Ekmekçiyan mahkemede her şeyi anlattı, pişmanlık belirtip özürler diledi ama sonuç değişmedi...
Ve idam cezası aldı.
Verilen hüküm Yargıtay tarafından onandı, sonrasında Ocak 1983’te Ankara’da cezaevinin avlusunda asıldı.

* * *

O zamanlar ortalıkta ciddi bir devlet vardı. Canımızı çok yakan ASALA örgütüne karşı bir anlamda savaş ilan edildi.
Devlette görevli olan ve olmayan fedailerden oluşan belli özel-vurucu ekipler kuruldu ve bunlar ASALA’nın yurt dışında, özellikle Lübnan ve bazı Avrupa ülkelerinde yaşayan örgüt liderlerinin peşine düştü.
Birkaçı bulundukları ülkelerde suikast düzenlenip öldürüldü...
Ve zoru gören ASALA, terör piyasasından çekilmek zorunda kaldı.

* * *

Önceki gece gerçekleşen Atatürk Havalimanı olayı, 34 yıl aradan sonra Türkiye’de yaşanan ikinci büyük havalimanı baskını oldu.
Allah ölenlere rahmet eylesin, yaralılara sağlık versin.
Bazı yetkili ağızlara göre olayın sorumlusu PKK, bazılarına göre ise IŞİD.
Şimdi siz hangisinin peşine düşüp yakalayacaksınız!
Bu iki iğrenç terör örgütüyle bizi resmen sınır komşusu yapan, PKK ile barış süreci başlatıp yaptıklarına göz yuman, Esad’ı devirsin diye İslamcı IŞİD’e yakın geçmişte silah ve cephane yardımı yapan siz değil misiniz?

* * *

Şimdi bütün büyük terör olayları sonrasında dikkat çeken bir durum var.
Bir olay oluyor ve anında “Yayın yasağı” getiriliyor!
Ne sihirdir ne keramet, yayın yasağı gelmesi olaydan hemen birkaç dakika sonra gerçekleşiyor!
Önceki gece yine aynı duruma tanık olduk.
Bunun nedenini anlayan yok.
Bu yasak kararları acaba niçin alınıyor, amacı nedir, olayın hangi boyutlarını ve hangi aşamasını kamuoyundan gizlemeye yöneliktir?
Ne işe yaramaktadır?
Güvenlik zafiyetini örtbas etmeye mi?
Ya da Türk turizmine vuracağı en ağır darbeyi örtbas etmeye mi?

* * *

Sevgili okuyucularım, çok ağır, üzüntü veren bir olay yaşamışız, 40’tan fazla insanımız can vermiş.
Hastanelerde tedavi gören ve doğal olarak büyük sıkıntı yaşayan ağır yaralılar...
Hepsinin acı içerisindeki yakınları ve sevenleri...
Türk Milleti işte böyle bir ortamda yaşarken, yerdeki kanlar henüz kurumamışken, salı gecesi birdenbire AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner’ in sosyal medyada yer alan mesajıyla karşılaştık.
Aynen şöyle:
“İstanbul havalimanında patlayan bomba ile Kılıçdaroğlu’nun bugünkü konuşması (Salı günü parti grubu toplantısında yaptığı konuşma) tesadüf değil. Kılıçdaroğlu’nun siyasetle yaptığını diğer yoldaşları bombayla yapıyor. Lanet olsun. Bu alçak eylem tarzı PKK’yı işaret ediyor. Yani Kılıçdaroğlu’nun hendek arkadaşlarını.”
Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı!
Koskoca milletvekilisin, insanda biraz utanma olur.
Yaşanan bu acı olayı bile siyasete alet etmekten utanmıyor, ne ilgisi varsa böyle ucuz, saçma sapan ve anlamsız laflarla Kılıçdaroğlu’nu suçlamaya kalkışıyor.
İnsaf yani, biraz edep yahu!
Türkiye’yi bu kafalar yönettiği sürece biz daha nice terör olayları yaşarız, nice acılar çekeriz...
Bu günleri bile arar duruma geliriz.