Sevgili okuyucularım, Suriye ile aramız iyi idi, hiçbir sorun yoktu. 960 kilometrelik sınır boyunca komşumuz ve muhatabımız olarak sadece Suriye devleti vardı.
Suriye’den bize, bizden Suriye’ye terör ihracı yoktu.
Vizeler karşılıklı olarak kaldırılmıştı.
Bazı kaçakçılık olayları oluyordu ama sorun değildi.
Ne zaman ki 2011 yılında ABD Suriye rejimi devrilsin diye AKP hükümetlerine emir verdi, bizim açımızdan felaket işte o zaman başladı.
Esad’ı devirmek için hiçbir neden olmadığı halde Türkiye’yi de devreye soktular... Ve bizi yöneten aymazlar bu tuzağa hiç gecikmeden düştüler.
Suudi Arabistan-Katar-ABD-Türkiye dörtlüsü tarafından sahnelenen oyun sonrasında yanı başımızda bir sürü terör örgütü türedi.
IŞİD gibi kelle kesen İslamcılar, PYD gibi Kürtçü örgütler ve her cinsten diğerleri.

* * *

Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin maddi ve manevi desteği ile Suriye devletine saldırdılar, başarılı oldular.



Suriye devleti sınırımızdan çekilip yüzlerce kilometrelik alanı terör örgütlerine bırakmak zorunda kaldı.
Üstelik aynı örgütler sınıra komşu il ve ilçelerimize de doluştu.
Reyhanlı ve Suruç’ta bombalar patladı, ülkemizin sınır bölümü terör örgütlerinin, ajanların, casusların karargahına dönüştü. Suriye bizim uçağımızı düşürdü, biz Rus uçağını düşürüp başımıza yeni bir bela aldık.
Çok özetle anlatıyorum.
Sonuçta yeni komşularımız oluştu! Rusya, IŞİD, PKK, PYD, Nusra...
Ve Suudi’ler tarafından beslenen binlerce terörist...

* * *

Bu fotoğrafları sınırın Gaziantep tarafında çeken okuyucum “İşte size son övünç manzaramız” diyor.
Sınıra dikilen yedi metre yüksekliğinde beton duvar, Türk Bayrağı ve hemen yanında Suriye tarafında daha küçük boyutta siyah IŞİD bayrağı!
Ne işi var Rusya’nın, IŞİD’in, PKK’nın ve diğerlerinin bizim sınırımızda?
Başımıza durup dururken bu Suriye belasını açan hükümet bunların hesabını veremiyor.
Esad’ı devirmek uğruna Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyaya rezil ettiler.
Oysa ülkesi harabeye döndürülen Esad yerinde duruyor.
Biz bu işten ne kazandık, ne kaybettik?
Çok şey kaybettik ama kazancımız sıfır!
Bunların hesabı bir gün sorulmayacak mı?