Hakemlerimiz esasında lige fena başlamadı ama büyük bir sorun aynen devam ediyor. Hakemlerimiz yine büyük kulüp ve taraftar baskısının etkisi altındalar, açıkça hoş tabir değil ama biraz eyyam yapıyorlar. Yahu kardeşim korkma çal, kartı göster, gerekirse de at korkma. Bu böyle devam ederse -ki bu yıl 3 büyük takımımızın dışında 4-5 takım daha lige iddialı başladı. Başınız çok yanar, benden söylemesi. Bir de hakemlerimizin şu yoyo testinden sonra sınıfta kalmaya başlamaları çok endişe verici, Avrupa’da çoğu sınıfta kaldı, ki yaşları daha gençken. Çoğu Avrupalı ve İngiliz hakemlerin yaşları bir hayli fazla olsa da Yoyo testlerini rahatça geçiyorlar. Bu da hakemliğimizin geleceği için büyük sıkıntı.
TOKAT TAY GİBİYDİ
Bir de bu yaş olayına takılıyorum, Talat Tokat hocam benim başkanlık dönemimde 46 yaşındaydı. Benzetmek gibi olmasın ama tay gibi koşardı, MHK’de iken de hakemlerden fazla koşardı. Hele Bülent Yavuz’u gel de yakala. 65 yaşında 10-15 km.’yi o da tay gibi koşmakta. Özetle sen bu işi yapacaksan, çalışacak ve koşacaksın, yoksa bu süratle oynanan futbolda yoyoyu geçemezsen yaya kalırsın. Bu, futbol adamları için de geçerli. 60- 65 geldi mi ‘Yaşlandı’ deniyor, değerli okurlarım ben federasyon başkanı iken FIFA başkanı 72 yaşında zımba gibiydi, 84 yaşında da başkanlığı bıraktı. Üzüldüğüm son bir olay var. Formasında bayrağımızın Ay-Yıldızını taşıyan 3 takımdan biri olan, eski kulüplerimizden ve benim 1984’te ilk defa profesyonel lige aldığım Kasımpaşa, anladığım kadarıyla sona yaklaştı gibi. Rıza hocamın ona yakışır şekilde ayrılması, yapılamayan transferler ve hamleler anladığım kadar bu takımımızın lige veda etmeye karar vermesini gösteriyor gibi, inşallah ben yanılırım. Beşiktaş-Galatasaray maçı hakkında yazdıklarım tamamen çıktı, bir Muslera farkı ve iki takımın geri dörtlülerinin acizliği neticeyi sağladı. Hakem de eh, idare etti.