Kız bakmaya gidiyorlarmış...
Nereye?..
Acil servise!..
Türkiye’nin Başbakanı da bunu övünerek anlatıyor...
Diyor ki:
“Hastanelerimiz o kadar şirin hale geldi ki acil servise kız bakmaya gidiyorlar... Yuva kurmak için”
AKP Grup toplantısında Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı iftiharla bunu anlatıyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin Sağlık Bakanı da alkışlıyor!..
Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı!..

*  *  *

Aslında olay bambaşka...
Acil Tıp Uzmanları Derneği yöneticileri, acil servislerin gereksiz yere meşgul edildiğini anlatırken, “Acil servislere kız bakmaya bile gelenler var” diyor...
Tıpkı 112’yi arayıp adres soranlar, telefonunun şarjının bittiğini söyleyenler gibi...
Binali, bu şikayeti ya anlamıyor veya şikayeti pozitife çevirip acil servisleri evlenme programlarına dahil ediyor!..
O halde, Esra Erol, Seda Sayan, Zuhal Topal da evlenme programlarını bundan sonra hastanelerin acil servislerinden yapsınlar...

*  *  *

Bunlar Türkiye’nin gerçeklerinden uzak, kendi alemlerinde yaşıyorlar...
Binali kılık değiştirip Kartal, Ümraniye, Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanelerine, Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne bir uğrayıversin de acil servislerine baksın!..
Ayrıca poliklinikleri dolaşsın ve sağlık hizmetlerinin ne hale düştüğünü görsün...
Binali Bey, televizyonlarda hastaneleri anlatan AKP reklamlarını gerçek sanıyor!..

*  *  *

Dün bir TV kanalında haber vardı... Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gece yarısı veya sabaha karşı gidip listeye isim yazdırıyorlar...
Bu listeler hastaların kendileri için yaptığı listeler, hastane de buna mecburen uyuyor...
Hani Recep Bey, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemi kötülerken, annesi için sabaha karşı kuyruğa girip sıra numarası aldığını meydanlarda bağıra çağıra anlatır ya...
Şimdi durum daha felaket!..
Ve işin en hazin tarafı, sağlıktaki bu kötü manzaraya karşın Binali Bey’in “Acil serviste kız bakmaya yuva kurmaya gidiyorlar” demesini, Sağlık Bakanı Recep Akdağ da alkışlıyor... Hatırlatalım, Recep Akdağ tıp profesörüdür!..

*  *  *

Görüyorsunuz ne günlere kaldık...
Halimize gülsek mi ağlasak mı, bilemedik!..

Huzur içinde!..


Fransa Milli Bayramı’nda Ankara’da Büyükelçilik ve İstanbul Başkonsolosluğu terör saldırısı ihtimaline karşı kapatıldı, kutlama davetleri iptal edildi...
Beyoğlu, İstiklal Caddesi’nde ilk defa ağır silahlı, kamuflaj kıyafetli Özel Harekatçı polisler dolaşmaya başladı...
Fransızlar bir yerlerden istihbarat almış olmalılar tedbirli davranıyorlar...
Daha önce de ABD, Almanya, Belçika ve Hollanda konsoloslukları da faaliyetlerine ara vermişti...
Ve... Bizim Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “Tayyip Bey’in sayesinde Türkiye huzur adası oldu” diyor...
Ben Recep Bey’in yerinde olsam, Bekir’i Saray’a çağırır “Alay mı ediyorsun” diye fırçalardım...

*  *  *

Bu nasıl bir huzur adasıdır ki... Herkes diken üzerinde yaşıyor, kalabalık yerlerden kaçıyor, metroya artık detektörle üst araması yapılarak alınıyor, caddelerde ağır silahlı polisler dolaşıyor...
Son Atatürk Havalimanı’nda ölenlerin yakınları ve yaralılar bu huzur adasında yaşamaktan mutlu mudurlar?..
Bekir Bozdağ iktidarda oldukları için mutlu ve huzurlu olabilir, ama insanlar metroya, Marmaray’a, metrobüse üstleri ve çantaları aranarak girebiliyorlar, her an bir terör saldırısı olabilir endişesi taşıyorlar...
AKP’nin yarattığı huzur adasının aslı işte budur!..