Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda atletlerimiz (!) başarıdan başarıya koşuyor...
Altın, gümüş, bronz, maşallah ne varsa götürüyorlar...
İftihar ediyoruz tabii...
Amsterdam’da tarih yazıyoruz...
Pistlerin tozunu attırıyoruz!..

* * *

İlk altın madalyayı 10 bin metre kadınlarda Yasemin Can kazandı...
Adı Yasemin, soyadı Can, ama simsiyah bir Afrikalı...
Kenya’dan ithal!..
400 metre erkeklerde altın madalyanın sahibi ise milli sporcumuz (!) Yasmani Copello Escobar oldu...
Küba’dan ithal!..

* * *

Bu durum İngiliz Telegraph Gazetesi muhabiri Ben Bloom’un da dikkatini çekmiş ve şöyle bir tivit atmış:
“Türkiye’nin Avrupa Atletizm Şampiyonası kadrosu 7 Kenyalı, 2 Jamaikalı, 1 Etiyopyalı, 1 Kübalı, 1 Güney Afrikalı, 1 Azerbaycanlı. Bu nasıl bir saçmalıktır? Sporcuların ülkelere geçişleri hakkında bir şeyler yapılmalı. Birçoğu zorunluluktan Türkiye’ye ayak basıyor. Altın madalya satın alabilirsiniz gibi görünüyor”

* * *

İşte bizim Atletizm Milli Takımımız:
Emre Zafer Barnes – Jamaika
Jak Ali Harvey – Jamaika
Ramil Guliyev – Azerbaycan
Ali Kaya – Kenya
Aras Kaya – Kenya
Tarık Akdağ - Kenya
Polat Kemboi Arıkan – Kenya
Kaan Kigen Özbilen – Kenya
Şeref Osmanoğlu – Ukrayna
Meryem Akda – Kenya
Yasemin Can – Kenya
Meryem Erdoğan – Etiyopya
Sultan Haydar – Etiyopya
Mert Girmalegese – Etiyopya
Karin Melis Mey – Güney Afrika
Yasmani Coello Escobar - Küba

* * *

Hazıra konmak buna denir..
Parayı veren düdüğü çalar...
Fazla uğraşmaya, atlet yetiştirmeye, uluslararası müsabakalarda heyecanlanmaya gerek yok...
Kimine “Melis”, kimine “Ali”, kimine “Yasemin”, kimine “Emre Zafer” adını koyar, “Türk Milli Takımı” diye salarsınız pistlere...
Amsterdam’da Türk isimleri verilerek Türk Milli Takımı diye Kenyalı, Jamaikalı sporcular yarıştırılırken...
Tam anlamıyla yerli ve milli sporcumuz Ayşe Begüm Onbaşı, Güney Kore’de Aerobik Jimnastik dalında altın madalya kazandı...
Ve Türkiye, yerli ve milli sporcumuzun dünya şampiyonu olduğunu tam 19 gün sonra sosyal medyada adının çıkmasıyla tesadüfen öğrendi!..

* * *

Ayşe Begüm Onbaşı Akhisarlı pazarcı bir babanın evladı...
17 Haziran günü dünya şampiyonu olarak bayrağımızı göndere çektirdi ve altın madalyayı aldı...
Ne spor bakanının haberi vardı, ne de spor medyasının...
19 gün sonra yerli ve milli kızımızın dünya şampiyonu olduğunu öğrenebilen Recep Bey telefon edip babasını kutladı...

* * *

Akhisar’da oturuyorlardı, her gün büyük fedakarlıklarla 45 kilometre yol kat edip Manisa’daki spor salonunda antrenman yapıyordu...
Jamaikalı, Kenyalı, Etiyopyalı siyahi atletler Amsterdam’da Türkiye’yi temsil edip başarılarıyla bize yapay gurur verirken Ayşe Begüm Onbaşı’yı kimse tanımıyordu!..

* * *

Bunu Suriyelilere bağlayalım...
Kalifikasyonu (!) yüksek Suriyelileri vatandaş yapacakmışız...
Kendi vatandaşını eğitemeyen, bilimsel araştırmaları için desteklemeyen, iş sağlayamayan...
Kendi vatandaşına sağlık, kaliteli bir yaşam sunamayanlar, Türkiye’yi kalifikasyonu yüksek Suriyelilerle uçuracaklar!!!
Yani, Kübalı Copello Escobar ile iftihar edeceğiz;
Ayşe Begüm Onbaşı’nın dünya şampiyonu olduğunu 19 gün sonra öğreneceğiz!..