Söz uçar, yazı kalır...
Yazı kalır ama tabii okuyana...
Yoksa her yeni günde, geçmişe dair bütün söylenenlere, yapılanlara takla attırdıklarında kuş gibi dinlemek zorunda kalırsınız!..
IŞİD şu anda PKK ile birlikte en büyük düşmanımız...
IŞİD, Atatürk Havalimanı’na yaptığı saldırıda 44 masum insanı katletti...
Kimdir, nedir bunlar?..
İçimizdeki “dindar” gençler!..

*  *  *

Kimse itiraz edemez bunlara “dindar gençler” denildiğine...
Kimse itiraz edemez bunların iktidar tarafından himaye edildiğine...
Ancak...
Balık hafızalı toplumuz...
Sanki bunlar gökten zembille indiler...
Batı basını aylardır yazıyor, “Türkiye cihatçı otobanı” diye...
Çünkü bu “cihatçılar” en kolay yerleşebilecekleri, IŞİD’e eleman kazandırabilecekleri, katılmak isteyenleri Irak’a, Suriye’ye götürebilecekleri yerin Türkiye olduğunu biliyorlar...

*  *  *

Peki onlar bunu biliyorlar da...
Bu ülkenin...
Valileri...
Kaymakamları...
Emniyet Müdürleri...
Jandarma komutanları...
İstihbarat örgütleri bilmiyor mu?..
Bilmiyorlarsa, Türkiye Allah’a emanet bir halde...
Biliyor da göz yumuyorlarsa, en büyük ihanet içindeler...
Daha önce de yazdık, IŞİD’çiler İstanbul, Gebze, Gaziantep, Adıyaman, Ankara merkezleri başta olmak üzere bütün Türkiye’de örgütlenmiş durumdalar...
Bunu görmezden gelenler vatan haindir!..

*  *  *

Bunları unutmayın...
Atatürk Havalimanı’na yapılan saldırı Türkiye’nin berbat Suriye politikalarının sonucudur...
Şimdi ağlaşanlara bakmayın, o politikalar onların eseriydi...
Musul Başkonsolosluğumuz basıldı, Türk toprağı işgal edildi, şerefimiz iki paralık oldu!..
Boş sanduka, tahta parçası, ne olursa olsun, Süleyman Şah Türbesi’nin IŞİD’ten kaçırılıp o toprakların terk edilmesi bu milleti derinden rencide etti, boş verdiler...
Daha önce, “Türbeye bir tecavüz olursa, uçaklarımız anında oraya ulaşır teröristleri duman eder” diyorlardı, ama sonunda çareyi kaçırmakta buldular!..
IŞİD roketleri yüzünden insanlar Kilis’i terk etmek zorunda kaldılar...

*  *  *

Ama bütün bunlar unutuldu ve sonunda en ağır darbeyi Atatürk Havalimanı’nda yedik...
Bir katliam yaşandı...
Birçok ülkede insanlar gece gündüz büyükelçiliklerimizin önüne karanfil bırakır, üzüntülerini bildirirken...
Biz ne yaptık?..
Yarım günlüğüne bayrakları yarıya indirdik, sonra da açılışı yapılan Osmangazi Köprüsü’nde göbek attık!.
Biz bu hafızayla adam olur muyuz?..
Olmayız!..

Kalın düşünsün!..


Putin resmen açıkladı:
“Türkiye bizden özür diledi”
Ülke her türlü istiskale maruz kalırken, bizimkiler özür dilemeyi bir türlü yediremiyorlar...
Her lafın altında kalırlar ama santim taviz vermezler!..
Valla helal olsun!..
Saray Sözcüsü İbrahim Kalın ne demişti?..
“Biz özür dilemedik... Sadece pilotun ailesine ‘kusura bakmayın’ dedik”
Şu “kusura bakmayın” şeklindeki yavan sokak ağzını bir kenara bıraksak bile, Putin’in son açıklaması karşısında acaba Kalın ne düşünüyor?..
Ve biz hangisine inanalım?..
Elbette ki Putin’e...