Şu günlerde dolar bozdurma derdine düştük!..
Oysa kısa bir süre önce iktidarın “milliyetçi duyguları” kabarmış, Türkiye’nin gündemine “Misak-ı Milli” oturmuştu...
Derdimiz Musul’du!..
Recep Bey’in ateşli konuşmalarını hatırlayın...
Musul harekatında biz de bulunacaktık... Hem sahada hem masada olacaktık...
Ne oldu?..
Fosss!..
Ne Musul’da olabildik, ne masada... O iş bitti!..

* * *

İkide bir Lozan!..
Lozan’ı bize “zafer” diye yutturmuşlar!..
12 Adaları Yunanistan’a vermişiz...
Tarihçilerin, araştırmacı yazarların sürekli uyardığı, Türkiye’deki ortalama her vatandaşın bildiği...
Şu 12 Adaların Osmanlı döneminde verildiğine Recep Bey’i inandırmak mümkün olmadı...
Sonra?..
Yunanistan’ın şımarık Savunma Bakanı çıktı, “Lozan’ı beğenmiyorsanız, Sevr’i verelim” diye dalgasını geçti...
Ne oldu?..
Küstah Yunan Bakan’a şöyle okkalı bir “Eyyy” çekildiğini duydunuz mu?
Duymadınız!..
Üstelik AKP iktidarı döneminde, Yunanistan’ın tam 18 adamıza el koymasına rağmen, bu “milliyetçi” arkadaşların nedense hiç ses çıkarmamakta çok kararlı olduğunu görüyoruz!..

* * *

Binali Bey, Moskova’ya gitti, Rus uçağının düşürülmesinden “talihsiz bir olay” olarak söz etti...
Ne talihsizi?..
Rus uçağı düşürüldüğünde “Ben emir verdim, ben emir verdim” diye avaz avaz bağıran kimdi?..
Başbakan Kiziroğlu Ahmet!..
Talihsiz olaymış...
O günlerde iktidarın önde gidenleri ile iktidarın çanak yalayıcısı yazar müsveddeleri, “Rus uçakları Türkmen kardeşlerimizi bombalıyordu, bir daha yapsınlar yine düşürürüz” diye şahlanmışlardı!!!

* * *

İktidar yalakalarının kalemlerinden kan damlıyordu...
Rusya ile savaşa bile girerdik...
Bayırbucak Türkmenleri için içimiz yanıyordu...
Ama sonra?..
Ağlaşmalar:
“Uçağı FETÖ düşürdü”
“Emri veren albay ile pilot tutuklandı içeri atıldı”
Turizm çöktü, domatesler elde kaldı, Putin’e yalvar yakar olduk...
Talihsiz olaymış!..

* * *

Rus uçağını düşürmemizin yıldönümünde, aynı gün Suriye’de bizim Özel Kuvvetlerin tepesine uçaktan bomba atıldı, 4 bordo bereli aslanımız şehit düştü...
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Antalya’da açıklama yaptı:
“Rusya da, Suriye de bombalamadı”
Ortada kaldı!..
İktidar unuttu, biz unutmadık, IŞİD’in kaçırdığı iki askerimizden haber var mı?..
Yok!..
Durumları nedir belli değil...
Sonra Binali Bey Moskova’ya gidiyor “talihsizlik” diyor!..

* * *

Asıl en büyük talihsizlik nedir biliyor musunuz?..
Türkiye’nin başında böyle bir iktidarın olması!..
Toplumun büyük bir kesimindeki balık hafızaya dua etsinler!..

Damat coştu!..


Meclis’te bugüne kadar çok ağır olaylar oldu... Hakaretler, alnı secdede, ağzı dualı vekillerin de ağzından çıkan yakası açılmadık küfürler, yumruklaşmalar... Çok gördük...
Ama Meclis kürsüsünden bir bakanın “Kahpeler”, “havlayanlar”, “havlayanların ipini elinde tutanlar” gibi laflarla ve bu laflara gelen protestolara bir kabadayı edasıyla “geçin bunları geçin” anlamında el işareti yapan, Meclis’teki muhalefeti “Milli olan-olmayan” diye ayıran bir “Bakan” görmedik...
Kayınbabası onun bu halini görünce çok üzülmüş olmalıdır!.. (Yoksa iftihar mı etmiştir?..)
Berat Albayrak, bütçe görüşmelerinde “şımarık bir damat” çizgisi izledi...
Belki de ona yakışan buydu!..