“Özerklik adı altında, öz yönetim adı altında devlet içinde devlet kurmaya çalışanların da dünyayı başlarına yıkarız”
Tayyip Bey, terör örgütüne rest çekiyor, ne güzel...
Evet, dünyanın başlarına yıkılması gerekir...
Hiçbir devlet kendi içinde bir devlet kurulmasına izin vermez!..
Ancak...
Bu devlet içinde devlet kurmaya çalışanlarla tam 3.5 yıl pazarlık masasına oturulmasının;
Bu süre içinde ülkede silah ve patlayıcı stoklanmasının;
Terör örgütünün bütün faaliyetlerine göz yumulmasının bedelini bugün aslan gibi vatan evlatları, gencecik fidanlar şehit düşerek ödüyor!..

* * *

Dünyayı başlarına yıkmalıyız!..
Ama her defasında başa dönerek değil...
Terör karşısında çözülme sürecine girildiğinden beri olanları bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçirelim...
Her yol serbest hale gelmişti...
Akiller devlet olanaklarıyla ikna turlarındayken...
Güneydoğu’da PKK sözde mahkemeler kurmuş, yargılama (!) yapıyordu...
İlçelere kaymakam tayin (!) ediyorlardı...
Vergi adı altında haraç topluyorlardı...

* * *

Kalekol yapımlarını durdurdular...
Yol kesip kimlik kontrolü yaptılar...
Kırsalda üç-beş bin kişi toplanıp Apo’nun doğum gününü kutladılar...
“Şehitlik” adı altında terörist mezarlıklarının açılışını yaptılar...
Sadece bunların da olmadığı şu son 5 ayda açığa çıktı...
Yolları kazmışlar bombaları döşeyip kapatmışlar, üstüne asfalt çekmişlerdi...
İktidar, bütün bunları sadece seyretti...
Çünkü karşılıklı olarak pazarlık masasındaydılar...

* * *

Dolmabahçe mutabakatını unutmadık...
İmralı’daki bebek katilinin hazırladığı yol haritasına sarılanları unutmadık...
Apo’nun İmralı’daki konforunun sağlanmasını, sekretarya için adaya mahkumlar gönderilmesini unutmadık!..
Apo’ya büyük devlet adamı payesi verenleri unutmadık!..
Bölücülerin sinirini bozduğu için Mustafa Muğlalı Kışlası’nın adının değiştirildiğini unutmadık!..
Yine bölücüleri kızdırdığı için...
“Ne Mutlu Türküm diyene” tabelalarının kaldırılmasının;
“Yurtta sulh cihanda sulh” yazılarının ve Ziraat Bankası tabelalarındaki T.C. ibaresinin silinmesini unutmadık!..

* * *

Sırf çözüm-çözülme süreci diye Kürt ırkçılarına vıcık vıcık yağcılıkla geçti zaman...
Köylerin isimlerinin değiştirilmesi, tabelalara isimlerin Kürtçe yazılması da AKP döneminde olmadı mı?..
14 yıl önce sıfırda teslim aldıkları terör bugün en yakıcı, en yıkıcı günlerini yaşarken...
Ülkenin düştüğü şu garip hale bakınız:
Siyaseten bedel ödemesi gerekenler...
Yıllardır sürdürdükleri aymazlığın bedelini polis ve askerlerimize, gencecik fakir halk çocuklarına ödetiyor!..

PYD’ye füze!..


Rusya, Türkiye’ye düşmanlığını PYD’ye görülmemiş destek vererek de sürdürüyor...
Son olarak PYD’ye Rus Strela füzelerini verme kararını aldı...
Hani şu Rus savaş gemisi Boğaz’dan geçerken güvertedeki askerin omzunda İstanbul’a doğrulttuğu füzelerden...
Rusya bunların kullanımı için PYD’lilere eğitim de verecek...
Ayrıca PYD’ye gece görüş sistemleri, tank, havan ve mühimmatı teslim etmiş...
Bir yandan ABD, diğer yandan Rusya PYD’yi besliyor...
Rusya’yı anladık da...
Yahu bu ABD bizim dost ve müttefikimiz değil miydi?..