Önceki gece başlayan ve dün sabaha kadar devam eden darbe teşebbüsü önlendi...
Ne var ki darbeciler tarafından rehin alınan Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanı, ancak dün öğle saatlerinde kurtarılabildi...
Hava, Kara, Jandarma Komutanlarından bu satırların yazıldığı ana kadar haber yoktu...
Kaçırılan Donanma Komutanı ise dün yine öğle saatlerinde kurtarılabildi...
Böylece olmayan demokrasi de kurtulmuş oldu...
Kimden kurtulmuş oldu?..
Bu iktidarın eski ortaklarından!..

*  *  *

“En kötü demokrasi bile askeri darbeden iyidir”
“Demokrasi kazandı”
“Milli irade”
Bunlar güzel, klasik laflar...
Peki bu duruma yol açan etken neydi?..
Bu kadar insanın hayatını kaybetmesi kime fatura edilecek?..
Ve asıl soru:
Bu ülkeyi kim idare ediyor?..
Bu ortamı hazırlayanlar kimler?..

*  *  *

“Fethullah Terör Örgütü” deyip geçemezsin!..
Kim besleyip büyüttü bu canavarı?..
17-25 Aralık’a kadar bunlarla can ciğer kuzu sarması olan bu iktidardı...
Her şeyi al takke ver külah beraber yaptılar...
Fethullahçılar Emniyet’e girdi...
Yargıya girdi...
Mülki idareye girdi...
Ve anlıyoruz ki Türk Silahlı Kuvvetleri’ne de girmişler, hatta komuta kademesinde yer almışlar...
Bütün bunlar olurken ülkeyi idare eden AKP iktidarı neredeymiş?..

*  *  *

Dün açıklama yapan Binali Yıldırım “çete” diyor...
Çete, ama sarmaş dolaştınız!..
Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk, Poyrazköy davalarından muvazzafı, emeklisi eski kuvvet komutanları, eski ordu komutanları, seçkin subaylar, bilim insanları, gazeteciler, yazarlar 5-6 yıl Silivri’de yatarken, bazıları hayatını kaybederken siz ne yapıyordunuz?..
Fethullah’ın adamı olan savcıya zırhlı Mercedes ve 10 tane koruma veriyordunuz...
Şimdi yurt dışında kaçak yaşayan o savcıya bir de “Temiz eller savcısı” demiştiniz...

*  *  *

Türk Deniz Kuvvetleri’ne, Türk Ordusu’na darbe yapılırken bugünkü iktidar tebessümle seyrediyor, “Askeri vesayet sona erdi” diye bayram ediyordu...
Fethullahçılar Kozmik Oda’ya dalıp Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bütün gizli bilgilerine ulaşırken mutluydunuz!..
Ve Türk Milleti’nin yegane güvencesi Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızarlarken kardeşliğiniz devam ediyordu...
Hatırlatalım...
Yüksek Askeri Şura’da (YAŞ) asker kanadı “Komutanından değil, şeyhinden emir alanlar var” dediğinde niye rahatsız oluyordunuz?..
YAŞ’ta ordudan atılan subaylar için neden şerh koyuyordunuz...
Artık öyle hale geldi ki son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nden atılacak personel listesi bile YAŞ’a gelmiyordu...

*  *  *

Teşebbüste kaldı...
Püskürtüldü...
Ama Türk Silahlı Kuvvetleri içine girip generalliğe, amiralliğe kadar yükselirlerken...
Sizler nerelerdeydiniz?..
Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarını rehin alacak kadar...
Ankara ve İstanbul üzerinde F-16’ları uçuracak kadar...
Meclis binasını bombalayacak kadar kadrolaşırken...
İktidar ve Genelkurmay uyuyor muydu?..

*  *  *

“Darbe teşebbüsü püskürtüldü!.”.
“Demokrasi kazandı!..”
İyi de bu ortamı kim yarattı?..
Dünyaya verdiğimiz manzaradan mutlu musunuz?..