Zamanı gelmişti ve dillerinin altındaki baklayı çıkardılar:
“Dindar anayasa”
“Anayasada laiklik olmasın”
Bunu söyleyen varoşlardaki bir tarikat şeyhi (!) değil, Meclis Başkanı İsmail Kahraman!..
Yukarıda çoğul yazmamın nedeni, AKP içinde İsmail Kahraman gibilerin çoğunlukta olmasındandır!..
Recep Bey de “dindar nesil” yetiştirme derdindeydi, “Dindar olmasın da tinerci mi olsun?” diyordu...
Çünkü başka tercih yok...
Dindar değilse tinerci olacak!..
Bu durumda İsmail Kahraman’ın da laikliği çöp sepetine atmak istemesi, dindar, daha doğrusu “İslamcı” bir anayasa istemesi normaldir!...
“Dindar olmasın da tinerci anayasa mı olsun?” diyebilir...

*  *  *

“İsmail Kahraman Milli Selamet ve Fazilet partilerinin iktidarda olduğu zamanlar bu lafı etmedi de neden şimdi ediyor?” denilebilir...
Çünkü ortam şimdi kemale erdi...
Ortada 14 yıllık tek başına iktidar var, o kadarcık şımarıklık da olsun artık...
O zamanlar hem koalisyon ortaklığı vardı, hem de “asker ne der?” endişesi...
Gerçi o zaman da “kanlı mı olacak kansız mı”, “iğne yapacağız, Müslüman olarak uyanacaklar” gibi abukluklar vardı, ama süngünün ucu uzaktan görünüyordu...
Eh şimdi o askerler de 28 Şubat’tan yargılandıklarına göre, sorun kalmamış görünüyor, şeriatçılar istedikleri gibi at oynatabilirler...

*  *  *

İlk anayasa komisyonu çalışmaları başlarken gazetecilerin, “Yeni anayasa yapılır mı?” sorusuna İsmail Kahraman gayet tok ve kudretli bir sesle, “Bu Meclis’ten yeni anayasa çıkar” diye cevap vermişti...
Sonra o komisyonu kendi dağıttı, sonra da bir türlü toplanamadı...
Şimdi şapkadan “dindar anayasa” çıkarma derdinde...
Herhalde İsmail Kahraman, içinde laiklik olmayan, dindar anayasayı tek başına kendi hazırlayacak, kendi uygulayacak!!!
Bir insan “ortalığı nasıl karıştırırım” diye düşünse bu kadarı aklına gelmez!..

*  *  *

İsmail Kahraman kafasını Ortadoğu’ya, Pakistan’a, Afganistan’a, bazı Afrika ülkelerine çevirsin de “dindar”, “İslamcı” olarak ortalıkta olan ülkelerin haline baksın!..
İslam coğrafyası kan gölüne dönmüş durumda...
Müslüman, Müslüman’ı gırtlaklıyor...
O ülkelerden kaçan Müslümanlar, Hıristiyan ülkelere sığınıyor...
Bunlar neden Müslüman ülkelere değil de Hıristiyan ülkelere kaçıyorlar?..
İsmail Kahraman bir incelesin bakalım!..

*  *  *

Türkiye bu kan denizinde güvenli bir ada, sığınılacak bir liman!..
Çölde bir vaha!..
Sebebini İsmail Kahraman bilir ama açıklamak işine gelmez!..
Türkiye’de laik bir devlet yapısı olduğu için onlardan farklıyız...
Türkiye’de dincilerin bir türlü hazmedemediği Atatürk ilke ve devrimleri ve cumhuriyetin değerleri benimsendiği için farklıyız!...
Türkiye laik, demokratik bir hukuk devleti olmaktan uzaklaşırken, bazıları bunu bir fırsat olarak görebilirler...
Ama yağma yok!..
Türkiye’yi dinci emellere yedirmeyiz!..
Karanlığa teslim etmeyiz!..

Tam bir rezalet!..

Fenerbahçe-Trabzonspor maçında sahaya atlayan bir taraftarın çizgi hakemine saldırması...
Ankara’da Amedsporlu yöneticileri protokol tribününde linç etme girişimi Türkiye için utanç vakalarıdır!..
Türkiye’de toplum yapısının nasıl değiştiğini göstermesi bakımından da iki acı örnektir!..
Trabzonsporlu, hakemi tekmeleyip yumrukluyor, dayısı ona sahip çıkıp, “Ben de olsam yapardım” diyor; saldırgan adliyeye girerken alkışlanıyor, çıkınca da kahramanlar gibi karşılanıyor...
Ve şunlar da var:
Fenerbahçe otobüsü aylar önce Trabzon’da kurşunlanıyor, şoför yaralanıyor, fail yok!..
Trabzonspor’un eski başkanı hakemleri kilitliyor, ancak Cumhurbaşkanı’nın müdahalesiyle kurtuluyorlar sonuç yok...
Sonra neymiş? Hukuk devletiymiş!..
Yok yaaa!..