Günah çıkarma seansları devam ediyor...
Balyoz Davası’nda generaller amiraller tutuklandıkça, “İyi ki bu paşalarla savaşa girmemişiz” diyen dönemin özgül ağırlığı yüksek (!) kudretli adamı Bülent Arınç günah çıkarıyor:
“Beni de kullanmış olabilirler”
Kullanmalarına gerek mi var?..
Bir ihtiyacı olup olmadığını sormaya taaa Pensilvanya’ya Fethullah’a giden kimdi?..

* * *

Eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek günah çıkarıyor:
“Hepimizin günahı var, bizimki yüzde 90”
Bu günahın hesabı nasıl verilecek, yargı önünde mi?...
Hayır!..
Öteki dünyada hesabı sorulursa...

* * *

Tahrikleri yüzünden dernek gecesinde Ahmet Kaya’yı protesto edenler, çatal fırlatanlar, 10. Yıl Marşı’nı söyleyenler sonradan ufak ufak kıvırmaya başlayınca...
Recep Bey açılım saçılım, cicim aylarında, Ahmet Kaya’yı protesto edenlere bağırmıştı:
“Hepiniz oradaydınız be!..”
Evet ondan örnek alalım...
Fethullah devleti ele geçirirken...
“Hepiniz oradaydınız be!..”

* * *

İktidar içinde daha günah çıkarması, hatta yargı önünde hesap vermesi gereken o kadar kişi var ki...
Mesela AKP’li belediyelere gerçekten bir dalsalar, belediyeler boşalır!..
Fethullah’ı öve öve bitiremiyor, toz kondurmuyorlardı...
Elini öpenin bahtı açılıyordu...
Şimdi adı ne oldu?..
Meczup!..

* * *

Günah çıkartıyorlar da...
Biz bunlara bundan sonra nasıl güvenelim?..
Saflıklarına gelmeyeceğine...
Aldatılmayacaklarına...
Kandırılmayacaklarına...
Nasıl inanalım?..
Ülkeyi kanlı bir darbe teşebbüsüyle felaketin eşiğine getiren bir çeteye ve onun başındaki meczuba inanan, itaat eden, onun kontrolündeki kitlelerden oy bekleyenlerin...
Yarın başka bir meczubun peşine düşmeyeceğini nereden bilelim?..

* * *

Türkiye’nin bunlara güveni kaldı mı?..
Bir darbe girişimine muhatap olacak kadar basiretsiz bir iktidar halkını koruyabilir mi?..
Nitekim...
İktidar halkı değil, halk iktidarı korudu!..
Böyle bir zaaf içinde olanlardan bu ülkeye ne hayır gelir?..
Şimdi bakıyoruz da Fethullah’a lafların bini bir para...
Yahu hepiniz oradaydınız be!..

Maşallah görevdeler!..

Darbe teşebbüsü gecesinde kendi (!) askeri tarafından enterne edilen bir Genelkurmay Başkanı...
Darbe teşebbüsü gecesinde kendi (!) askerine esir düşen Hava Kuvvetleri Komutanı...
Darbe teşebbüsü gecesi emir subayının (!) yere yatırıp ayağıyla kafasına bastırdığı Genelkurmay 2. Başkanı da...
Hepsi görevde!..
Demek hepsi başarılıydı!..

* * *

Peki, darbe teşebbüsü gecesi ülkenin Cumhurbaşkanı’nın ulaşamadığı MİT Müsteşarı...
Bağlı bulunduğu Başbakan’ın sorusuna cevap vermeyen-veremeyen MİT Müsteşarı...
Şimdi nerede?..
Görevinde ve Recep Bey’in uçağında!..
Demek o da başarılı!..
O zaman bize söz düşmez...
Hepsi bu iktidara mübarek olsun!..
Bir yıl bir ay sonra, izne çıkarak kafayı dinlendirmeye çok
ihtiyacım var... İzninizle... Sağlıklı olun, sağlıklı kalın...