Bugün 23 Nisan’ı idrak ediyoruz...
İlk Meclis’in açılışı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı...
Hangisi kaldı?..
Türkiye çocuğa tecavüz ve çocuğa şiddetle sarsılırken...
Parlamenter sistem bekleme odasına (!) alınırken...
Bugün neyin bayramıdır?..
Türkiye bir “karşı devrim” süreci yaşıyor...
Her türlü utanmazlığın göstere göstere yapıldığı bir ortamın son perdesinde Ergenekon’un çöküşünü izliyoruz!..

*  *  *

Unutmayalım, unutturmayalım!..
Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinde Genelkurmay Başkanı ile üç kuvvet komutanı orgeneral hukuksuzluklara isyan ederek istifa etti...
Kariyerlerinin en tepe noktasındayken istifa edip elde ettiği olanakları bir çırpıda elinin tersiyle itmek, her babayiğitin harcı değildir...
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner...
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu...
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit...
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay...
Heykeli dikilecek yiğit komutanlardır...

*  *  *

Kolay değildir Genelkurmay Başkanı veya Kuvvet Komutanı olmuşken istifa etmek...
Ama Orgeneral Koşaner 29 Temmuz 2011 günkü mesajında “Tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve vicdani değerlere uygun olduğunu kabul etmek mümkün değildir” diyerek, yetkili makamlar nezdinde yapılan girişimlerin dikkate alınmadığını kaydetmiş ve şöyle demişti:
“(bu durumun) Genelkurmay Başkanı olarak personelimin hak ve hukukunu koruma sorumluluğumu yerine getirmeme engel olduğundan işgal ettiğim bu yüce makamda göreve devam etme imkanını ortadan kaldırmıştır”

*  *  *

Muz cumhuriyetleri hariç, hangi ülkede Genelkurmay Başkanı ile üç kuvvet komutanı aynı anda aynı gerekçeyle istifa etse yer yerinden oynar!..
Türkiye’de böyle bir şeye rastlandı mı?..
İktidarın umurunda oldu mu?..
Halkımızdan bir tepki geldi mi?..
Üç gün sonra unutuldu...

*  *  *

Koşaner Paşa’nın “Evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve vicdani değerlere uygun olmayan” bu durum hangi yetkili makamlara iletilmiş olabilir?..
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan...
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz...
Hepsi de kulağının üstüne yatmış, paralelcilerin operasyonlarını sadece seyretmiş!..

*  *  *

O zamanki iktidar hâlâ iktidarda...
Yargıtay’ın Ergenekon hakkında verdiği karara ne diyorlar?..
“Güzel olmuştur”
Peki, Ergenekon’da 250-300 yıl gibi cezalar yağdırıldığında aynı kişiler ne diyordu?..
“Güzel olmuştur”

*  *  *

İktidar yandaşı medyanın yıllar süren alçaklığını da gördük...
Tarih bunu yazacak ve hepsini lanetleyecektir!..
Davanın şaşı görüldüğü, hukuka aykırı işlemler, sahte deliller, naylon gizli tanıklar olduğunu söyleyenlerin boynuna derhal “Ergenekoncu”, “Postal yalayıcı” yaftalarını asıveriyorlardı...

*  *  *

Bir bakanı hatırlayın...
Danıştay saldırısında hayatını kaybeden Mustafa Yücel Özbilgin’in cenazesine katılan ve protesto edilen bakanlardan biri, birkaç gün sonra “Göreceksiniz, bunun altından başka şeyler çıkacak” demiş, dediği de ne hikmetse çıkmıştı!!!. Evet, Danıştay saldırısı da Ergenekon’a monte edilmişti!
Şimdi ise, Yargıtay hiçbir ilgisinin olmadığına karar verdi.

*  *  *

Halen devam eden karşı devrim sürecinde Türkiye hiç görmediği kadar ihanete, alçaklığa, hukuksuzluğa şahit oldu!..
Bütün bunlara günümüz iktidarı da ortaktı...
O sebeple iktidar sorumludur...
Türkiye’yi hukuk içinde yönetememenin ve yitip giden hayatların bedelini yargı önünde de, siyaseten de ödemelidir!..