14 yıl ülkeyi o kadar güzel (!) idare etmişler ki ayıkla ayıkla, temizle temizle bitmiyor!..
Dün sabah gözümüzü Ankara Adliyesi ve Yargıtay’da başlatılan aramayla açtık...
Ülkede suçluları yargılayacak olan hakim ve savcılar da suçlu!..
Suçluyu kovalayacak polis de suçlu!..
Ülkeye aydınlık, demokrat gençler yetiştirecek öğretmenler bir meczubun peşinde!..
General ve subay üniformaları da bir çetenin sırtında!..
Ülkeyi idare (!) edenler, tam 14 yıl bunlarla sarmaş dolaş olmuşlar...
Aferin size!..

*  *  *

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu iki gün önce 184 hakim ve savcıyı açığa aldı...
Dün de 189 hakim ve savcı hakkında gözaltı kararı çıktı...
Böyle devam ederse, sonunda hakim ve savcıları yargılayacak hakim ve savcı da kalmayacak...
Sonra...
1 merkez valisi ile üç mülkiye müfettişi daha tutuklandı...
Polis, “Sayın valim” dediklerine plastik kelepçe takıyor...
Ama çok geçmeden o polislerin de
FETÖ’cü olduğu ortayı çıkıyor!..

*  *  *

FETÖ’cü polisleri takip eden polisler de FETÖ’cü çıkmadı mı?..
Saray’da “kripto FETÖ’cüler” bulunmadı mı?..
Kılıçdaroğlu’nun bile burnunun dibine FETÖ’cü polisler “koruma” diye girmemiş mi?..

*  *  *

Sadece önceki gün 2 bin 400 öğretmen daha FETÖ’den açığa alındı...
Okulundan FETÖ’cü öğretmenleri temizleyen (!) müdür de FETÖ’cü çıktı...
Askere güveniyorduk...
Üniformalı teröristler darbe yapmaya kalkıştı...
Yine önceki gün...
109 askeri hakim meslekten ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildi...
Tam 14 yıl bu...
İftihar edin!..

*  *  *

Bu halkın yüzde 47’si veya yüzde 49’u oyunu vererek AKP’yi iktidara getirdiğini zannederken, aslında FETÖ’yü iş başına getirmiş!..
Zira, oyu alıp iktidara gelenler, iradeyi Fetullah’ın çetesine teslim etmişler...
Sonuç bunu gösteriyor!..

*  *  *

Başbakan’ın yaptığı açıklamaya göre, tutuklanan, ihraç edilen, açığa alınanların sayısı 150 bini bulmuş!..
Diyor ki: “Bunların içinde belki 2 bin kişi mağdur olabilir ama biz de adalet arıyoruz 15 Temmuz’un mağdurları ne olacak?”
Dam üstünde saksağan...
15 Temmuz şehitleri, mağdurları elbette var...
Ama bir mağduriyet, bir başkasının mağduriyetiyle mi giderilir?..
2 bin kişi az mı; bırak o kadarını bir kişi bile mağdur olsa hakkını aramak gerekmez mi?..

*  *  *

İktidarı bir çeteye teslim et, o çete devletin kılcal damarlarına kadar girsin...
Emniyeti, yargıyı, MİT’i, askeri, eğitimi ne varsa hepsini esir alsın...
Eeee?..
İktidar sütten çıkmış ak kaşık...
Aferin be!..
Oturun eserinizi zevkle seyredin...
İftihar edin!..

Akıllanmadılar!..


Gerçi çok iyi biliniyor ama, bunu Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Prof. Mustafa Öztürk’ün söylemesi önemli...
Öztürk, Meclis Komisyonu’na verdiği ifadede, FETÖ’den boşalan yere diğer tarikat ve cemaatlerin heveslendiği uyarısını yapıyor, Menzilcilere dikkati çekiyor!..
Prof. Öztürk, bu dini yapıların denetlenmesi gerektiğini, Türkiye’de cemaatler için bu kadar özgürlüğün lüks olduğunu belirtiyor...
Oysa cemaatlere özgürlük bir yana iktidar bunlarla ortaklık yapıyor...
Prof. Öztürk, “Menzilcilerin devletle ilişkilerinin senli benli olması için çalıştığını bu konuda çok talepkar olduğunu biliyorum” diyor...
CHP, Sağlık Bakanlığı’nın Menzil tarikatının hakimiyetinde olduğunu söyleyip duruyor, aldırış eden var mı?..
Menzilci Belediye Başkanları AKP’nin kıymetlisi değil mi?..
Uyarılar boşuna, bu arkadaşlar akıllanmazlar!..