Bu nasıl bir kardeşlik, bu nasıl bir ümmet, bu nasıl bir teşkilattır ki üyelerinden biri bile bugüne kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımamıştır!..
Nüfusunun yüzde 99.9’u Müslüman olan bir Türk Cumhuriyeti’ni tanımayan İslam ülkeleri, nüfusunun yüzde 99.9’u Ortodoks olan Kıbrıs Rum kesimini tanımıştır!..

*  *  *

Recep Bey İslam Zirvesinde yakınmış:
“KKTC ve Kosova’yı hâlâ tanımadınız”
Tanımazlar!..
Hele AKP iktidarı döneminde yönetimi oyuncak edilen KKTC’yi hiç tanımazlar...
Ortodoks Rumlarla işbirliği yaparlar, Müslüman Türklere selam bile vermezler...
Recep Bey İslam ülkelerini, onu bunu bıraksın önce kendilerinin şu 14 yıllık Kıbrıs politikasına baksın!..
Geçmişi şöyle bir düşünüyorum da, tüylerim diken diken oluyor...

*  *  *

Dünyayı fethetmek (!) üzere iktidara geldiklerinde Kıbrıs için ne diyorlardı?..
“Çözümsüzlük çözüm değildir”
Sonra?..
Vin vin (kazan-kazan) demeye başladılar, kazanan taraf hep Rumlar oldu...
Bunlar daha önce “Hristiyan Kulübü” dedikleri AB’ye de güya balıklama gireceklerdi....
AB “Önce Kıbrıs’ı çözün” talimatı verince de derhal “ver kurtul” pozisyonuna geçtiler...

*  *  *

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı, Kıbrıs davasının anıt adamı Rauf Denktaş, “Kimliğimizi Rumlara yedirmeyiz” dedikçe, onu çözümün önünde engel gördüler ve ondan kurtulmak için her türlü baskıyı yapmaya başladılar...
“Denktaş koltuğunu korumak için çözümün önüne engel çıkarıyor” yalanına sığındılar!..
Sonunda Annan Planı geldi, yapılacak referandumda Türkler “evet” derse Türkiye AB’ye girecekti!!!

*  *  *

Türkiye’den KKTC’deki sivil toplum örgütlerine para aktı, “Yes be annem” sloganı ağızlarda dolaşmaya başladı;
Bugün buruşturulup kenara atılan, ama o günlerde iktidar destekçisi oldukları için el üstünde tutulan solcu-liboş birkaç gazeteci, AB’nin Türkiye temsilcisi Karen Fogg’la Kumkapı’daki Kör Agop’un meyhanesinde Denktaş’ın tasfiyesi, Türkiye’nin AB’ye girişi için kadeh kaldırdılar, çın çın şerefe içtiler...
Sonuç?..
Referandumda “Hayır” diyen Rum kesimi AB’ye girdi, Kıbrıslı Türklere “Evet” dedirten Türkiye kapıda kaldı!..

*  *  *

“30 yıldır çözülemeyen sorun mu olurmuş?” diyorlardı...
Şimdi onun üzerinden 14 yıl daha geçti...
İslam ülkeleri KKTC’yi tanımıyormuş...
İslam ülkelerinin kendi halklarına hayrı yok...
Çoğu krallık, şeyhlik, sultanlıkla idare ediliyor, hiçbirinde demokrasi, insan hakları, özgürlüklerin lafı bile edilmiyor...
İdare edenler ultra zengin, idare edilenler sürünüyor...
En büyük dostları İngiltere, Fransa, ABD...

*  *  *

Hem başımıza “Osmanlıcı” kesilen, hem de Osmanlıyı arkadan hançerleyen Arapların karşısında 40 takla atan iktidar, İslam ülkelerinden bugüne kadar ne gördü de bundan sonra görecek... (Şahsen gördülerse bilemeyiz)
KKTC’yi tanısalar ne yazar tanımasalar ne yazar; biz önce bu iktidarın14 yıllık Kıbrıs politikasına bakalım, oradaki rezaleti görelim...

Maşallah!..

AKP’liler ve yandaşları tam bir Bahçeli amigosu haline geldi...
Bahçeli’yi başlarına taç yaptılar, muhaliflerini de paralelci ilan ettiler...
AKP’nin Adalet Bakanı’na göre, yargının siyasi partilerin içişlerine karışmaması gerekirmiş...
MHP’nin olağanüstü genel kurulu için mahkeme karar verdi ya, şimdi onu çürütmeye çalışıyorlar...
Bahçeli de AKP’den gelen bu yandaşlığa “Yahu ne oluyor” diyeceğine aksine çok mutlu...
Allah birbirlerine bağışlasın, Allah ayırmasın, amin!..