1 Kasım’da halktan istikrar için oy istediler!..
Devamlı bunu işlediler ve 1 Kasım’da halkımızın yüzde 49.5’i bu afyonlamayla sandığa gidip oyunu istikrara (!) verdi, AKP’yi tek başına iktidara getirdi!..
O günden bu yana öyle bir istikrar (!) geldi ki, tek başına iktidarda olan parti olağanüstü kongreye gidiyor, ülkeye düşük profilli başbakan aranıyor...
* * *
6 ayda iflas eden bir tek parti ve koltuğunu bırakıp gitmek zorunda kalan “seçim kazanmış” bir Başbakan!..
Dünyada böyle bir istikrar görülmüş müdür?..
Memlekete gelen istikrar saymakla bitmez...
Ülkenin Diyarbakır Sur, Cizre, Yüksekova, Nusaybin, Silopi gibi ilçeleri harabe haline geldi...
Aynı sürede 500’e yakın asker, polis, korucu şehit verdik!..
Siviller, çocuklar hayatını kaybetti...
Bunlar hep istikrar (!) içinde oldu!..
* * *
1 Kasım’dan sonra gelen istikrar ortamı (!) içinde anaların feryadı hiç dinmedi...
Aslan gibi vatan evlatları, özel harekatçılar, bordo bereliler, uzmanlar, binbaşılar, yüzbaşılar, üsteğmenler şehit düştü, geride onlarca boynu bükük yetim kaldı...
7 Haziran’da tek başına iktidarı kaybeden AKP, 1 Kasım’da baskın seçimi niçin istemişti?..
İstikrar için!..
İşte istikrar böyle geldi!..
* * *
Bu öyle bir istikrar ki ülkenin bir vilayeti her gün roket atışlarına hedef oluyor, insanlar ölüyor, oyların yüzde 49.5’ini alan kudretli iktidar sadece seyrediyor!..
Kilis halkı “Ölüyoruz” diye ilanlar veriyor, şehri terk ediyor, güçlü iktidar (!) halkını koruyamıyor!..
“İstikrar” için oy isteyenler Rus uçağını düşürüp yarattıkları istikrarsızlık yüzünden, Kilis’i IŞİD saldırılarından korumak üzere Suriye hava sahasına uçak kaldıramıyor!..
Ve istikrar numarasıyla 1 Kasım’da malı götürenler, Türkiye’nin bir şehrini korumak için NATO’ya koşuyor, NATO’dan yardım isteme aczine düşüyor!..
* * *
Daha 6 ay önce tek başına iktidara gelmiş bir partinin, “seçim kazanmış” genel başkanını, başbakanı değiştirmek için olağanüstü kongreye gitme kararı aldığını siz dünyada hiç gördünüz, işittiniz mi?..
İstikrar (!) için Türkiye’de bu da oldu!!!
“İstikrar” dediler, teröristlere terk ettikleri ilçeleri yerle bir ederek kurtardılar!..
“İstikrar” dediler, kendi şehrimizi terör örgütü IŞİD’ten koruyamaz hale düştük...
Ve istikrar isteyen Başbakan, Saray’la aralarındaki istikrarsızlığın kurbanı olarak devrilip gidiyor!..
* * *
İstikrar için oy isteyenlerin kendi içlerindeki hale ve ülkeyi getirdikleri istikrarsızlığa bakınız!..
Bütün bunların üzerine başkanlık takıntısını koyunuz!..
Bütün bunlar talihsizlik değil...
Bile bile göz göre göre halkımızın istikrar yalanlarıyla kandırılmasının acı sonuçları!..
Konuşun be kardeşim!..
Recep Bey geçen gün “Sen kendi yoluna biz kendi yolumuza” diye rest çektiği AB’den bugün vize muafiyeti istiyor!..
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...
Şu terörle mücadele yasasında AB’nin istediği değişikliğe gelmek istiyorum... İktidar partisinin sözcüleri bu sanki ortaya çıkan yeni bir şeymiş gibi konuşuyorlar, itiraz ediyorlar...
Sanki aniden sürprizle karşılaşmışlar...
Recep Bey de aynı havada...
Oysa bu konu, öteden beri Türkiye’den beklenen 72 kriterin içinde bulunuyor...
Benim hayret ettiğim, bunu çok iyi bilen Dışişleri Bakanı’nın da, AB Bakanı’nın da ağızlarını açıp tek kelime etmemeleri...
Çıkın konuşun be kardeşim, gerçeği anlatın herkes bilsin!..
