At izi, it izine karışmış...
İtler nerede iz bırakmış da at izi oraya karışmış?..
Onu anlamak için yandaş gazete ve TV kanallarına;
Oradaki yazar müsveddelerine, iktidarın çanak yalayıcılarına bakacaksınız!..
İzleri orada göreceksiniz!..
Ve o izlerin, bundan 6-7 yıl önce Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarını destekleyen, FETÖ’cü yargıç ve savcıları göklere çıkaran it izlerinin eşi olduğunu göreceksiniz!..

* * *

Daha işin başındayken Recep Bey’in “At izi, it izine karıştı” uyarısını yapması, it izi bırakanların ne kadar pervasız, ne kadar vicdansız, ne kadar ahlaksız olduğunu gösteriyor...
Ülkenin Cumhurbaşkanı şunları söyleme ihtiyacı duyuyor:
“At izi it izine karışmış vaziyette... ‘Ben bir atayım da nasılsa tutar’ diyenler var... Bazıları böyle yapıyor. Özellikle yazılı ve görsel medya dünyasında bu çok var. Bazen fırsat bulduğumda TV’leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana yaftayı yapıştırıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım”

* * *

Bir “pardon” demek, insanların ömründen 5-6 yılı alıyor...
Aileleriyle birlikte hayatları kararıyor...
Ergenekon ve Balyoz’da öyle olmadı mı, demir parmaklılar arkasında bir gün bile geçirmek büyük yıkımken, insanlar 5-6 yıl cezaevlerinde kaldı, hastalandı, hatta öldü!..
Bu Türkiye’de gerçekleşti...
Şimdi de olmayacağı ne malum?..
Kurunun yanında yaşların da yanmayacağının bir garantisi var mı?..

* * *

Başbakan Yardımcısı Canikli, bilgi ve belge dışında adım atılmadığını söylüyor...
Balyoz, Ergenekon, Odatv, Askeri Casusluk, Poyrazköy davalarında da öyleydi...
Ama o bilgi ve belgelerin düzmece olduğu yıllar sonra ortaya çıktı...
O yıllar içinde de ömürler tükendi...
Bir ihbar furyasıdır gidiyor...
Yandaş gazete ve TV kanalları, Atatürkçü, cumhuriyetçi bazı insanlara, akademisyenlere, yazarlara, iftira atarken, şimdi AKP içinde de ihbar furyası başladı...
Örneğin AKP’li Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı ve AKP Ordu milletvekili, teşkilatlarındaki bazı şahıslara ateş püskürüyorlar...
Bu arada İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın “süper inşaatçı” damadı da tutuklanıyor!..

* * *

OHAL ilan edildiğinde sürenin 3 ay olmasına rağmen bunun 1.5 ayda bitirileceği, normale dönüleceği söylenirken, dün AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı “OHAL uzayabilir” diyor...
Kanun Hükmündeki Kararnameler (KHK) hoşlarına gitti...
Çıkart bir gecede KHK, yürüt işini...
Ne güzel memleket...
Ne güzel hayat...
Ama hayat onlara güzel...
Çünkü çıkardıkları her KHK, iktidarın Meclis’ten çıkaramayacağı ya da çıkarması zaman alacağı düzenlemeleri kolayca hayata geçirebiliyor...

* * *

Bunun adı demokrasi mi oluyor?..
İnsan hakları, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü olmadan, demokrasiden söz edilebilir mi?..
Gerçek demokraside it izi olur mu?..
İt izi kalır mı?..