Hiçbir şey kesmiyor...
Ne PKK...
Ne FETÖ...
Ne Musul...
Türkiye’nin gündemi dönüp dolaşıp başkanlıkta kilitleniyor!..
Yahu yapalım şu Recep Bey’i Başkan da kurtulalım bu dertten...
Her gün stresteyiz...
Gına geldi...
Hasta etti...
Yeter artık!..

*  *  *

Tayinle geldiği için Binali Yıldırım’a göre hava hoş...
Diyor ki:
“En büyük reform başkanlık”
Başbakanlık tarihe karışacak, Meclis okul aile birliği haline gelecek, umurunda değil...
Neden?..
Çünkü hâlâ Recep Bey Belediye Başkanı, o da İDO Müdürü...
Öyle bir reform yapacaklar ki kendi genel başkanlığı da başbakanlığı da yok olacak...
Recep Bey’e feda olsun!..

*  *  *

14 yılın 12 yılında siz hiç “Başkanlık” lafını duydunuz mu?..
Ne zaman çıktı bu laf?..
Recep Bey Cumhurbaşkanı olunca...
Beyefendi miting meydanında konuşuyor:
“Anket yaptırdık, halkımız başkanlık istiyor... Yaa hakimiyet milletin değil mi?.. Biz de millete soralım.”
Madem anket yaptırmış ve başkanlık çıkmış referanduma ne gerek var?..
Milletimiz ankette (!) başkanlık demiş, iş bitmiş!!!

*  *  *

Bu iktidar bir FETÖ ayıbı ile yerin dibine gireceğine hiç oralı değil, üstelik mağdur pozlarda...
FETÖ’yü bu ülkenin başına musallat edenler, Suriye ve Irak’ta hamaset yapıyorlar...
FETÖ ile aynı yatağa giren utanmaz arlanmaz yüzsüzler, zamanında FETÖ ile mücadele edenlere “FETÖ’cü” diye b.k atacak kadar kendinden geçmiş durumdalar...

*  *  *

Ortalık karmakarışık...
PKK deseniz tam bir rezalet...
Bir tarafta Suriye, öte tarafta Irak...
3.5 milyon Suriyeli ayrı bir dert...
İşsizlik rekorlar kırıyor,
her 5 gençten biri işsiz; işsizlik kadınlarda çok daha fazla...
Türkiye her alanda ya geri viteste veya patinajda...
Ama ülkenin en büyük sorunu ne?..
Başkanlık!..

*  *  *

Kişiye özel rejim değişikliği...
Rejim değişsin Recep Bey Başkan olup muradına ersin ülkenin bütün sorunları da şıp diye bitsin!..
Devlet Bahçeli ile Binali Yıldırım bunu başarırlarsa...
İsimlerinin tarihe altın harflerle yazılacağından hiç şüpheleri olmasın!..

Vay uyanıklar vay!..


Malum enflasyon sepeti diye bir şey var...
Enflasyon hesaplanırken, bu sepetin içinde bulunanlardaki fiyat artışları baz alınıyor...
Mesela pinpon topu, sarı süpürge, gıda maddeleri, elbise, kira gibi...
Sepette gıdanın enflasyona yansıması yüzde 24 oranında...
Gıda fiyatlarındaki artış, enflasyonu da yükseltiyor...
Şimdi bizim uyanıklar, artan gıda fiyatlarının enflasyona yansımaması için...
Gıda fiyatlarının enflasyona yansıma oranını yüzde 20’lerin de altına indirmeyi planlıyorlar...
Gıdanın payı düşünce, enflasyon da düşük çıkacak...
Fıkra gibi ama gerçek...
Neyse ki aklı başında bir Mehmet Şimşek çıktı da “Olmaz öyle şey” deyip önlerini kesti...
Bu arada dolar aldı başını gidiyor, ülkenin Başbakanı, “Dolar bu, iner de çıkar da” diyor...
Bütün uyanıklar ve gamsızlar bu iktidarda toplanmış!..