Tamamen bölünmüş, cepheleşmiş, ötekileştirilmiş bir toplum...
Böyle bir sosyal yapıdan ne hayır beklenir?..
Büyük büyük laflar eden siyasetçilerin;
yandaşıyla muhalifiyle çoğu yazarın bu gibi olaylar karşısında dilinde aynı laf:
“Gün birlik beraberlik günüdür, dayanışma içinde olmalıyız”
Geç birader geç bu lafları!..
Bu ülkede ne birlik beraberlik bıraktılar, ne dayanışma...
Terörle böyle mücadele edilemez!.

*  *  *

Meclis’te milletvekilleri birbirine girdi...
AKP’li vekillerden biri Atatürk Havalimanı’ndaki saldırının failini daha ilk dakikalarda
PKK yaptı, onu da CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na bağladı...
Saldırıyı yapanlar Kılıçdaroğlu’nun “hendek” arkadaşlarıymış!..
Olayı bilmiyor, faili bilmiyor, bilmediğini bilmiyor, sırf Saray’ın gözüne girmek için muhalefet liderine laf sokuşturmaya çalışıyor...
Yine AKP’li vekillerden birinde terbiye sıfır...
Adam küfür siyaseti yapıyor...
Bunlarla mı dayanışma olacak?!

*  *  *

Sadece iktidar ve muhalefet değil, iktidar yandaşı yazarlar da birbirlerine girdiler...
Ortalık çamur kaynıyor...
Ülkede birlik beraberliği kim sağlayacak?..
Cumhurbaşkanı...
Cumhurbaşkanı kim?..
Recep Tayyip Erdoğan...
E, olmadı!..
Zira o, muhalefete muhalefet eder konumda!..

*  *  *

Atatürk Havalimanı saldırısından sonra “dayanışma” mı diyorsunuz?..
Dayanışma Londra’da, Paris’te, Berlin’de, Brüksel’de Bosna’da, Moskova ve daha birçok Avrupa ülkesinde...
İnsanlar kuyruğa girmiş Türk Büyükelçilikleri önüne karanfiller bırakarak dayanışma gösteriyorlar...
Berlin’de Brandenburg kapısına gece projeksiyonla Türk Bayrağı yansıtılmış...
Bosna’da aynı şekilde Mostar köprüsü ay yıldız haline getirilmiş...
Türkiye’de ise bunlar birbirine b.k atmakla meşgul!..

*  *  *

IŞİD’le savaşıyoruz...
Nerede?..
Suriye’ye fırtına obüsleriyle top atışları yaparak...
Yahu İŞİD içimizde!..
Dün de içimizdeydi ve iktidardan himaye görüyordu, bugün de içimizde...
Canavarı elinle besle büyüt...
Sonra mücadele et!..
Bu kafa adam olmaz!..

“Bana mı sordun?”


Valla helal olsun!..
Layık oldukları cevabı Recep Bey’den alıp oturdular aşağı...
Şu Mavi Marmara gemisinden söz ediyoruz... Bunlar o zaman iktidar desteğini arkalarına almışlar, gemiye atladıkları gibi İsrail’in Gazze ablukasını delmeye gitmişlerdi...
TRT canlı yayında, ablukayı delecek vakıf başkanı da yiğitlik gösterisindeydi...
Bir tek yumrukları varmış, İsrail’e aman vermezlermiş falan filan...
Günlerce canlı yayın sürdü...

*  *  *

Sonra İsrail komandoları havadan gemiye baskın yaptı, insanlar boş yere hayatını kaybetti...
Ama olay Türkiye’de çok büyük ses getirdi, iktidar vekilleri neredeyse yüzerek İsrail sahillerine gidip çıkarma yapacaktı...
İsrail ile ilişkilerimiz bozuldu, Büyükelçileri karşılıklı geri çektik, Recep Bey de Türkiye’yi şahlandırdı...
Şimdi İsrail ile bunlar anlaştılar ya, İnsani Yardım Vakfı Başkanı iktidara ateş püskürüyor, o zamanlar Mavi Marmara’ya destek olan Recep Bey de cevap veriyor:
“Oraya giderken bana mı sordunuz?”
Ve devam ediyor: “Biz zaten gerekli yardımı Gazze’ye hep yaptık, yapıyoruz. Gövde gösterisi olsun diye değil. Diplomasi içinde yaptık, davul zurna çalarak değil...”
Aldınız mı ağzınızın payını?.. Demirel’in lafını unutmayın:
Dün dündür, bugün de bugün!..