Mesela “demokrasi” lafını ağızlarından düşürmediler, Türkiye’de demokrasi nalları dikmiş
vaziyette...
“İtibar” diyorlar, bu arkadaşların sayesinde Türkiye’yi ciddiye alan ülke
kalmadı!..
Geçenlerde Türkiye’nin Başbakanı olan Malum Zat ne demişti?..
“Düşmanlarımızı azaltacağız, dostlarımızı çoğaltacağız”
Çok geçmedi, düşmanlarımıza Almanya’yı da ekledik!..

*  *  *

Ulu Önder Atatürk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle Binali Yıldırım’ın mesajını okurken çok güldüm... Şöyle diyor:
“Cumhuriyet’in 93’üncü yılını iftiharla kutlayan Türkiye, istikrar içinde güçlenmeye, büyümeye ve demokrasinin standartlarını yükseltmeye devam etmektedir...”
Devam ediyor:
“Türkiye Cumhuriyeti, bugün sözü dinlenen, dostluğu aranan ve uluslararası sorunların çözümünde aktif rol üstlenen yüksek itibara sahip bir ülke konumundadır...”

*  *  *

Kendi söylediğine kendi inanıyor mu acaba?..
“İstikrar” diyor...
Türkiye daha 3.5 ay önce kanlı bir darbe teşebbüsüyle yüz yüze gelmiş!..
100 bini aşkın asker, polis, yargı mensubu, öğretmen ve diğer devlet memurları açığa alınmış...
30 bini aşkın insan tutuklanmış, 70 binden fazla insan meslekten atılmış...
Tutuklular arasında intiharlar başlamış...

*  *  *

“İstikrar” diyor...
Ülkenin bir bölgesinde kan gövdeyi götürüyor, her gün aslan gibi vatan evlatlarının al bayrağa sarılı tabutları geliyor, analar kan ağlıyor...
“İstikrar” diyor...
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları başta olmak üzere birçok belediye başkanı tutuklanmış
durumda...
Meclis’te üçüncü büyük partinin Eş Genel Başkanları cezaevinde...
Nerede ne zaman bombaların patlayacağı belli değil, insanlarda ne huzur kalmış ne güven duygusu...
OHAL ilan edilmiş, ülke Kanun Hükmünde Kararnamelerle idare (!) ediliyor, Beyefendi “İstikrar” diyor!..

*  *  *

Demokrasiden hiç söz etmeyelim, zira vatandaşla alay etmek gibi oluyor...
Siyasetçiler içeride, gazeteciler içeride, Anamuhalfet Partisi CHP bile tehdit ediliyor, ne demokrasisi?..
Türkiye sözü dinlenen dostluğu aranan ülkeymiş!..
Yahu sadece şu Suriye ile Irak’a bakalım, Türkiye’nin halini görelim...
Dostumuz (!), müttefikimiz (!) ABD’nin PYD’ye silah vermesini bile önleyemedik...
Ne Suriye’de varız, ne Musul’da...
Ne sahada varız, ne masada...
Yumruğu indirecek yer de kalmadı!..
Suriye’de jetlerimizi havalandıramıyoruz!..
“Misak-ı Milli” diye ortaya fırladılar, şimdi susup oturdular!..

*  *  *

Uluslararası sorunların çözümünde aktif rol alıyormuşuz...
Hangisinde?..
Kendi sorunlarımızın hiçbirini çözememişken, hangi uluslararası sorunların çözümünde aktif rol almışız?..
Ve hangi itibar?..
AB’nin son İlerleme Raporu, iktidarı çıldırtmış vaziyette...
İlerleme değil gerileme raporu...
Raporda ne demokrasi var, ne insan hakları, özgürlükler var, ne de yargı bağımsızlığı...
Bu mu itibar?..

*  *  *

Ulu Önder Atatürk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle Başbakan’ın yayımladığı mesajı tersine çevirdiğinizde, Türkiye’nin bugünkü hazin hali ortaya çıkıyor...
Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete...
Ülkenin Başbakanı Atatürk’ün ölüm yıldönümünde demokrasiden, itibardan, istikrardan söz edebiliyor...
Bu, Türk’ten Türk’e propagandayı bile geçti artık...
Atatürk’ün kemikleri sızlıyor!..