7 Haziran seçimlerine giderken, gülen mutlu bir annenin fotoğrafı ile “Artık analar ağlamıyor” yazısı olan ampul amblemli AKP posterleri bütün duvarları doldurmuştu...
Bu ampul partisinin büyük zaferiydi...
Ampul partisi terörün kökünü kazıdığı, analar ağlamadığı için oy istiyordu...
AKP 7 Haziran’da tek başına iktidarı kaybetti ve birkaç ay sonra ülkeyi çok şiddetli bir terör dalgası sardı...
“Artık analar ağlamıyor” sloganı çöktü ve gülen anneden ağlayan anneye geldik...

* * *

1 Kasım zoraki seçimle tekrar tek başına iktidara gelenler, bugün Türkiye’nin “beka sorunu” ile karşı karşıya olduğunu söylüyorlar...
Önceki gün Recep Bey muhtarlarla konuşurken “Milli Seferberlik” ilan etti...
Neden?..
AKP iktidarı OHAL olmasına rağmen yine de terörle başa çıkamıyor, milletin seferber olması mı isteniyor?..
15 Temmuz hain darbe girişimi oldu iktidar halkın arkasına saklandı...
Dolar rekorlar kırdı, iktidar yine halkın arkasına sığınıp dolarlarını bozdurmasını istedi... (Bozdurdu da ne değişti?)
Şimdi de teröre karşı asker, polis, istihbarat dururken, halk seferber olacak...
Peki bu ülkeyi kim idare ediyor?..

* * *

Recep Bey, öyle laflar etti ki “Yeni Türkiye”nin ne hale getirildiğini de açıklamış oldu:
“Yaşadığımız dönem en az İstiklal Savaşı kadar önemlidir... Bugün adı konulmamış bir Sevr tehdidiyle karşı karşıyayız... Bazıları sanıyor ki bu saldırıların hedefi bizim şahsımızdır, hükümetimizdir, partimizdir. Saldırıya uğrayan, şahsımızda somutlaştırılan büyük Türkiye, Yeni Türkiye, özgür ve müreffeh Türkiye mücadelesidir”
Saldırılar Yeni Türkiye, özgür ve müreffeh Türkiye mücadelesine karşıymış, Recep Bey’in şahsına ve partisine değilmiş!..
Ne kadar vahim bir durumda olduğumuzu görüyor musunuz?..

* * *

Recep Bey’in söyledikleri bununla kalmıyor, durum daha da vahim:
“Ülkemizi viraneye çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da bunu yaptılar ama bize yapamayacaklar... (Allah Allah nereden çıktı şimdi bu?)
Yıkıntılar arasında kucağında sevdiklerimizin cansız bedeniyle çaresiz ağlamamızı bekleyenlere o günleri göstermeyeceğiz... Ülkemizi terk etmek zorunda kalıp Akdeniz’in karanlık sularında boğulmayacağız”
Vah vah ne hallere düşmüşüz!..

* * *

Vay canına sayın okurlar, demek böyle bir tehlike içindeymişiz de haberimiz yok!.,
Ekonomisi tıkırında, dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olan Türkiye, yine dünyanın en güçlü ordularından birine sahipken...
NATO üyesiyken...
Ve başında bir Dünya Lideri varken, Türkiye, bugün perişan durumdaki Suriye, Libya, Irak gibi olma; yıkıntılar arasında sevdiklerinin cansız bedeniyle çaresizce ağlama tehlikesindeymiş...
Ve hatta...
Hepimizin ülkemizi terk edip Akdeniz’in karanlık sularında boğulma tehlikesi mevcutmuş!..

* * *

Sevgili okurlar 14 yılda nereden nerelere gelmişiz...
Hele şu son 1.5 yılda “Analar ağlamıyor” posterlerinden...
Ülkeyi terk etmek zorunda kalıp ve Akdeniz’in karanlık sularında boğulmaya direnme noktasına gelmişiz...
Demek bu iktidarın her şeyi balonmuş!..
3. Köprü, 3. Hava Limanı, yarım yamalak da olsa Marmaray, Avrasya Tüneli, AVM’ler, her karış toprağa dikilen gökdelenler, saraylar, uçaklar...
Büyük Türkiye, güçlü Türkiye dünyaya kafa tutan, Avrupa’ya posta koyan Türkiye ve başında Asrın Lideri...

* * *

Ama aslında, ülkeyi terk etmek, Akdeniz’de boğulmak gibi tehlikeler içindeymişiz...
Demek “Yeni Türkiye” dedikleri bu!..
“Asrın zavallısı” haline gelmişiz haberimiz yok!..
Ölmüşüz ağlayanımız yok!..
Böyle bir iktidar kutlanmaz mı?!