Oysa ne kadar da sevindirik olmuşlardı...
12’nci Tayyip Bey ABD’ye gidince Obama ile görüşebilecek mi, görüşemeyecek mi?..
Türkiye’nin gündemi buydu...
Saray Sözcüsü Kalın’a sorulan en önemli soru da böyleydi ve cevabı “çalışılıyor” olmuştu...
Sonrasını biliyoruz...
Yalaka gazetelerde “Görüşülecek”, “Görüşüldü”, “Hem de tam 50 dakika” lafları manşetlerdeydi...
Hele bir fotoğraf vardı ki aman Allah...
Bizimki bacak bacak üstüne atmış, Obama ona doğru eğilmiş...
Pozisyon, Obama’nın Tayyip Bey’e dert anlattığı gibiydi...
Fakat...
Sonuç hüsran!..

*  *  *

Bay RTE Türkiye’ye döndükten sonra bomba patladı...
Obama şöyle konuşuyordu:
“Türkiye’de benim rahatsız olduğum bazı eğilimlerin olduğu sır değil. Ben basın özgürlüğüne güçlü bir şekilde inanan biriyim. Hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye güçlü bir şekilde inanan biriyim.
Erdoğan’ın basına karşı benimsediği yaklaşımın Türkiye’yi çok rahatsız edici bir yola sürükleyeceğine inanıyorum. Ve onlara tavsiyede bulunmaya devam edeceğiz.
Erdoğan’a söyledim, ona göreve demokrasi vaadiyle geldiğini hatırlattım”

*  *  *

Obama’nın bu söylediklerinde sadece biri hatalı...
Evet, Tayyip Bey demokrasi vaadiyle gelmiştir, ama onu tramvaya benzeterek...
“Demokrasi amaç değil araçtır; tramvaya benzer, durağa gelince inersin”
Tayyip Bey de amaca ulaşıp durağa gelince indi!..
Obama bunları söyledi de Bay RTE ne dedi?..
Alttan aldı:
“Gıyabımda o tür bir açıklama yaptığını duyunca üzüldüm. Bana o türden bir şey söylemiş değil. Kaldı ki bizler basın üzerinden konuşmak yerine karşılıklı konuşmanın faydalı olacağını konuşmuştuk”
Yani, bu tür konuşmalar aramızda kalsın, kimse duymasın demeye getiriyor!

*  *  *

Bu son derece sert konuşmaya karşı Tayyip Bey’den ne beklerdik?..
“Eyyy Obama!”
Demedi!..
Demedi ama onun yerine bazı bakanları, partilileri konuştu, daha da sert ve coşkulu olarak yandaş medya kılıç şakırdatmaya başladı..
Obama ile görüşmesini heyecanla bekleyen, görüşme olunca sevinçten havalara zıplayan yandaşlar bir numaralı Obama düşmanı oldular...

*  *  *

Evet, yandaş medya ve iktidarcı yazarların sevinci kursağında kaldı, pişman oldular...
Hele Obama’nın bu sözleri üzerine dokunmanın bile sevap olduğu Asrın Lideri Uzun Adam’ın şöyle ağız dolusu bir “Eyyy Obama” çekmeyişi onlara derin bir hayal kırıklığı yaşattı!..

*  *  *

E tabii, bu arada biz de çok üzüldük!..
Enflasyon düşmüş!..
Yahu bu ne merettir ki onun ölçü aldığı gıda maddelerinin fiyatı yükseliyor, kendi düşüyor!..
“Enflasyon” diyoruz...
Çarşı pazar felaket...
Ama TÜİK sebze ve et fiyatlarının düşmesiyle enflasyonun da aşağıya indiğini açıklıyor...
Gerçi bu solda bol sıfırlı 1-2 gibi, ama et artıyor, domates artıyor, peynir artıyor, zeytin artıyor, pırasa artıyor, enflasyon düşüyor!..
Valla bu kadarını ne Zati Sungur yapabilirdi, ne de Abrakadabra...
Mesela İngiltere, vatandaşlarına Türkiye’ye gitmenin tehlikeli olduğunu duyuruyor, bizim bakan turizmin bu yıl patlayacağından filan söz ediyor...
“Ne alakası var?” diyebilirsiniz, ama zihniyet bakımından aynı...
Çarşı pazar felaket, ama enflasyon düşüyor!..
Turist sayısı dibe vuruyor, ama turizm şahane!..
Bu tersliklerden kurtulamadık gitti...