Al bayrağa sarılı şehit tabutları sıra sıra gelirken, ülkenin en büyük derdi Bay RTE’nin ABD gezisinde Obama ile görüşüp görüşemeyeceği oldu...
Cumhurbaşkanlığı sözcüsüne soruldu, “Görüşme için çalışılıyor” cevabı alındı...
Ama sonuç alınsa bile önemli olan ayakta mı, oturarak mı olacağıydı!..
Sonunda oturarak oldu, iktidar rahatladı, yandaş medya zil takıp oynamaya başladı!..
Polis-asker 10 şehit verdiğimiz gün tam 50 dakika...
Vay beee!..
Şehitler anında gündemden düştü!..

*  *  *

Siz şimdiye kadar herhangi bir ülkenin cumhurbaşkanının veya başbakanının ABD Başkanı ile görüşüp görüşmeyeceğinin bu kadar önemsenip milli mesele haline getirildiğini, tartışıldığını duydunuz mu?..
Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Hollande veya Almanya Başbakanı Merkel ya da İngiltere Başbakanı Cameron, ABD’ye gidecek olduğunda günler öncesinden “Obama ile görüşecek mi görüşmeyecek mi?” diye ülkenin ikiye ayrıldığını;
Görüştüğü takdirde iktidar ve yandaşlarının havalara zıpladığı olmuş mudur?..
Olmamıştır!..
Bu da bizim geri kalmışlığımızdan,
komplekslerimizden;
AKP iktidarının sırtını bir güce dayamaya muhtaç olmasından kaynaklanıyor!..

*  *  *

Yandaş gazeteler ve çanak yalayıcı yazarlar CNN’in ünlü muhabiri Christiane Amanpour’u yerden yere vuruyor, alay ediyorlar ama...
Reisleri ABD’ye gitti, Amanpour’un karşısına geçti... Ve ne dedi biliyor musunuz?..
“Bizi yalnız bıraktılar”
Böylece Türkiye “değerli yalnızlıktan”, “Bizi yalnız bıraktılar” sızlanmasına geçmiş oldu!..
İktidarın aymazlığı, körü körüne yanlış dış politikası yüzünden Türkiye dünyada yalnızlaştı...
Ama iktidarın aklı evvelleri buna hemen isim bulup vaziyeti kurtarmaya çalıştılar:
“Değerli yalnızlık”
Değerliyse, şimdi sızlanmanın ne alemi var?..

*  *  *

Tayyip Bey, Amanpour’a Türkiye’nin “ileri demokrasi ülkesi olduğunu” da söyledi...
Amanpour basın özgürlüğünden söz edince, bu konuda dünyada en ileri ülkenin Türkiye olduğunu da hatırlattı...
Bunu Brookings Enstitüsü’nde de söylemişti:
“Maruz kaldığı yüksek bir terör tehdidiyle mukayese edildiğinde hak ve özgürlükler bakımından Türkiye’den daha ileri standartta bir ülke yoktur”

*  *  *

Tayyip Bey, hak ve özgürlüklerin ölçüsünü terör tehdidine göre belirliyor...
Buna göre hak ve özgürlüklerde, terör tehdidi altındaki Afganistan, Pakistan, Suriye, Yemen gibi ülkelerden ilerideyiz...
Peki ya hukuk?..
Hem Tayyip Bey, hem Davutoğlu Ahmet gittikleri her yerde karşılarına basın özgürlüğü kadar “hukuk devleti” sorusu da çıkıyor...
Neden?..
Çünkü Batılı ülkeler, Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olmadığını görüyor!..

*  *  *

Bir günde 10 şehit vermişiz, Tayyip Bey Obama ile görüştü diye Türkiye
bayram ediyor...
Ve şehitler gündemden düşüyor...
Ülkeyi bu hale getirenler utansın!..

Şam olmadı, Sur’da!..

Esad’ı devirecekler, Şam’a gidip Emevi Camii’nde namaz kılacaklardı...
Olmadı... Davutoğlu Ahmet de cuma namazını Şam yerine “Kurtuluş Savaşı vererek” kazandığımız (!) Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ndeki Ulu Cami’de kıldı...
Neye niyet, neye kısmet!..
Bir koruma ordusu arasında cuma namazına gidip eda ettikten sonra nutuk atıp hamasetin zirvelerinde dolaştı...
Geçenlerde öğretmenlere de şöyle
diyordu:
“Ne kar, ne kış ne terör, her şartta ders yapacak öğretmenler arıyoruz”
Çok ararsın...
O öğretmenler senin gibi koruma ordusuyla dolaşmıyor, yalnız ve çaresiz...
Önceki gün de hocasının kendisine “Müsamerede sen Başbakan ol” dediğini aktardı...
Demek yıllar geçiyor, insanlar değişiyor, gerçekler değişmiyor şimdi de aynı durum devam ediyor...
Abisi “Başbakan ol” dedi, oldu...
Başkanlık gelirse de gidecek!..