Recep Bey’in önceki gün TV’lerdeki iftar programından anlıyoruz ki bu PKK’lı teröristler onurlu ve gururlu insanlarmış!..
Yani, Recep Bey onların “haklarını (!)” teslim ediyor ve teröristler kadar olamadıkları takdirde ülkede büyük bir kırılma meydana geleceğini söylüyor...
Demek 32 yıldır Türkiye’nin kanını emen, ülkenin bölünmez bütünlüğü uğruna binlerce şehit vermemize sebep olan bu hainler onurlu ve gururluymuş; bunu da öğrenmiş olduk!..
Recep Bey aynen şöyle diyor:
“Teröristler kadar bizler onurlu ve gururlu olmazsak onların karşısına dikilmezsek bilesiniz ki bu ülkede büyük kırılma olur”

*  *  *

CHP ve MHP bu sözlere ateş püskürüyor...
Boşuna!..
Ben şahsen üzerime almıyorum, bu teröristler kadar onurlu ve gururlu olma meselesini...
Zira Recep Bey çok açık şekilde tarafı belirtiyor, “bizler” diyor...
Türkiye “bizler ve sizler” diye bölündüğüne ve biz de onlardan değil “ötekilerden” olduğumuza göre, bu laf bize koymaz!..
“Bizler” diyerek kendilerinden, iktidardan söz ediyor!..

*  *  *

Biz bu onur ve gurur meselesini “analar ağlamasın” numarasıyla pazarlık masasına oturduklarında görmüştük...
Ki, o pazarlık sürecinin acı sonuçlarını her gün verdiğimiz şehitlerle alıyoruz!..
Devleti idare etmenin onur ve gururunu bir yana bırakarak tam 3.5 yıl boyunca terör örgütünün bütün şımarıklıklarını seyredenler...
PKK’nın kuruluşu, Apo’nun doğum günü şenliklerinin PKK paçavralarını açarak kutlanmasını, Nevruz’da bebek katilinin mesajının okunmasını içine sindirebilenler...
PKK’nın sözde asayiş timlerine, sözde mahkemelerine göz yumanlar...
Sırf iç politikadaki getirisi için Apo denen bebek katilini bir dediğini ikiletmeyenler...
Şehirlerin patlayıcı ve silah deposu haline gelmesinden haberdar olmayanlar...
Hadi kendi onur ve gururlarını düşünmediler...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onur ve gururunu düşündüler mi?!..

*  *  *

Recep Bey’in “teröristler kadar bizler onur ve gurur sahibi olmazsak” sözleri kendilerini bağlar!..
Çok açık bir şekilde “bizler” diyor...
Biz onlardan değiliz!..

Anlamadı!..


Konuyu anladı, ama bu defa da ters anladı...
Recep Bey’in Başbakanı Binali Bey İngiltere’deki referandum konusunda Cameron’a güya laf sokuşturuyor:
“Ne yazık ki İngiltere gibi NATO müttefikimiz olan bir ülkenin Başbakanı, sadece referandumda evet oylarını artırabilmek adına Türkiye’yi kampanyanın merkezine koydu, abuk subuk laflar etti. Seçmenleri onun söylediği lafların tersine karar verdi”
Güler misin ağlar mısın?!

*  *  *

Referandum kampanyasının merkezine Türkiye’yi koyanlar İngiltere Başbakanı ve onu destekleyen değil, muhalif sağcı politikacılar...
AB’den çıkma kampanyasını “Türkler AB’ye giriyor”, “Türkler ile müzakere hızlandı” diye başlattılar...
Yani, Türkiye’yi istemeyenler, halkı Türkiye ile korkutanlar eski Londra Belediye Başkanı Osmanlı torunu Johnson ile sağcılar...
“Türkiye girecekse biz çıkalım” kampanyasında Türkiye’nin ne antidemokratikliği, ne İslamcılığı, ne de otoriter rejimi kaldı...

*  *  *

İngiltere Başbakanı Cameron sırf bu kampanyayı yatıştırmak için, “Türkiye AB’ye ancak 3000 yılında girer” diye açıklama yaptı...
Ama muhalif kanat genellikle yaşlı seçmenlerin milliyetçi duygularına hitap etti ve “Türkiye girecekse biz çıkalım” diyenler kazandı...
Recep Tayyip Bey’in Başbakanı Binali’nin dışişlerinden danışmanı filan yok mu, bu arkadaşı uyarmıyorlar mı?..
Kaldı ki Türkiye AB’ye ne zaman girer hiç belli değil...
Belli olan, Türkiye eğer AB’ye girerse, girdiğini Recep Bey’in de, benim de Binali’nin de göremeyeceği!..