Dünkü metrobüs olayı, Türkiye’de insanların her an ölümle burun buruna yaşadığını gösteren örneklerden sadece biri...
Terörü saymıyoruz...
Zira terörü sayarsak, THY’nin en güvenilir şehir ilan ettiği İstanbul’da Atatürk Hava Limanı’nın patlatılmasından başlamamız gerekir...
Ondan önce İstiklal Caddesi...
Daha öce Sultanahmet!..

* * *

Bu ülkede tesadüfen yaşadığımızın en son kanıtı olan metrobüs olayına, “kaza” diyemiyoruz...
Çünkü olay kazadan çok farklı, kazanın çok ötesinde...
Adam hareket halindeki metrobüste tartıştığı şoförün başına şemsiye ile vurmaya başlıyor ve araç kontrolden çıkıyor, buna kaza denilebilir mi?..
Araç bariyerleri aşıyor, iki araca çarpıyor, adeta şahlanarak üç aracı altına alıyor ve halk otobüsüne çarparak durabiliyor...
Metrobüstekiler tesadüfen yaşıyor!..
Çarpılan ve metrobüsün altında kalan araçtakiler tesadüfen ölmüyor!..
Onlara “bedavadan yaşıyorlar” da diyebiliriz...

* * *

Yolcular, “Acıbadem durağından henüz hareket etmiştik” diyorlar, ama metrobüsün bariyerleri aşıp yola çıkması araçlara çarpması şahlanarak üç aracı altına alması ve ancak iki katlı halk otobüsüne çarparak durması kısa sürede çok hızlandığını gösteriyor...
Ayrıca, metrobüslerin çok hız yaptıkları yoğun şikayet konusu...
Yine de ucuz atlatılmış bir olay...
Ama bu kadarla kalmıyor ki...

* * *

Ümraniye’de iki servis şirketinin iş kapma yüzünden okul önünde kapışması sonucu silahlar ateşleniyor...
Bir servisçi, diğer servisçiyi ilkokul çocuklarının gözleri önünde kurşunluyor!..
Çocuklar korku içinde, olayı duyan anneler panikte...
Orada çocuklardan birinin veya bir kaçının vurulmamış olması büyük şans...
Ümraniye’den Sarıyer’e geçelim, Çayırbaşı’nda korsan taksici diğer taksicilerin tepkisi üzerine av tüfeğini ateşliyor, oradan geçmekte olan hiç ilgisiz biri vurulup ölüyor, bir başka vatandaş da yaralanıyor...

* * *

İnsanlarımızın tesadüfen yaşadığına dair başka bir kanıt da Kilis’ten..
IŞİD roketi sallıyor, pazar yerine düşüyor, 8 kişi yaralanıyor...
IŞİD roketlerine hedef olan Kilis’te bugüne kadar 22 kişi durup dururken tesadüfen öldü, diğer vatandaşlarımız tesadüfen ölmedi, yaralananların hesabı ise yok...
Ve AKP Kilis Milletvekili Mustafa Hilmi Dülger, Suriye’den atılan roketlerin çok olmasına rağmen fazla can kaybı yaşanmadığını belirterek, “Her bir roketin bize Allah’ın korumasıyla düştüğünü düşünüyorum” diyor...
Ya ölenler?.. AKP’li vekil Mustafa’nın kafasına göre, onların ölümüne sebep olan roketlerde Allah’ın korumasının olmadığı anlaşılıyor!..

* * *

Kadıköy’de evine giderken kamyondan düşen gaz betonların altında kalıp ölen kadın...
Beton aracının devrilip ezdiği araçta ölenler...
İşte son olarak da metrobüs olayı...
Adam, araç hareket halindeyken tartıştığı şoförün başına şemsiye ile vuruyor, dahası var mı?..

* * *

Psikolojisi bozuk bir toplum haline geldik...
İnsanlar barut fıçısı...
E kolay değil, bu iktidar 14 yıl sonra ülkeyi kanlı bir darbe teşebbüsüyle yüz yüze getirmiş ve darbe ancak halkın gücüyle önlenebilmiş...
Ülkenin Cumhurbaşkanı kalkışmayı eniştesinden öğrenmiş, canını dakikalar içinde zor kurtarmış;
Ülkenin Genelkurmay Başkanı, Kara ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı kendi personeline esir düşmüş...
Ve Türkiye uçurumun eşiğinden dönmüş...
Böyle bir ülkede psikolojisi bozulmayan insan kalır mı?..
İnsanların ruh hali sağlıklı olabilir mi?..