Örneğin Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Silopi’de terör parantezini kapattı!..
Cizre ve Diyarbakır Sur İlçesi’nde ise parantez açık...
Türkiye her gün şehit cenazesi kaldırıyor, Genelkurmay ise etkisiz hale getirilen (öldürülen) terörist sayısını açıklıyor...
Rakamlar da hiç birbirini tutmuyor...
Genelkurmay’ın sayısı başka, Tayyip Bey’in açıkladığı başka, Ahmet Bey’in verdiği rakam başka, İçişleri Bakanlığı’nın verdiği sayı ise bambaşka!..
* * *
Diğer yanda IŞİD belası...
Sınırdaki yeni komşumuz PYD, uluslararası sorun haline geldi...
Rusya Dışişleri Bakanı, “Suriyeli Kürtler masaya oturmadan Cenevre’de bir sonuç alınamaz” derken, PYD’yi işaret ediyor...
Eh, ABD Başkan Yardımcısı da açık konuştu:
“PYD bize göre terör örgütü değildir”
Ahmet Davutoğlu ısrarla “PYD terör örgütüdür” derken, dünyanın iki süper gücü ABD ve Rusya, PYD’nin Suriye’de belirleyici olduğunu söyleyerek onu stratejik ortak olarak görüyor...
Türkiye’nin düştüğü şu açmaza bakınız!..
Ülkeyi yönetenler, PYD’nin terör örgütü olduğunu en yakın müttefikine bile kabul ettiremiyor.
* * *
Türkiye kısmen savaş koşulları içindeyken Merkez Bankası enflasyon tahmini yükseltti!..
İnsanların bütün derdi zaten hayat pahalılığı...
İşçi, memur, emekli, genel olarak dar ve sabit gelirliler geçim derdinde...
Çarşı, pazar ateş pahası...
Vatandaşın eli patates soğan alırken bile yanıyor...
Etten hiç söz etmeyin!..
Emekli, eti rüyasında bile göremeyecek hale geldi...
Mesela Tayyip Bey’in çok sevdiği pirzolanın kilosu 70-75 lira...
Yani iktidarın zoraki 100 lira zam yaptığı emekli o parayla pirzola almaya kalksa, bu defa kirayı ödeyemez...
* * *
İktidar, 1 Kasım’da yine iktidar oldu, daha merhaba demeden elektriğe zam yaptı...
Bu millet doğalgaz, elektrik, su parası ödüyor, kira veriyor, ayın sonunu getirmek isterken paspas oluyor...
Hastaneye gidiyor, ilacını alamıyor...
Hastanelerde hastalar üst üste, acilde insanlar sedyede bekliyor...
Bir yandan da şehitler geliyor, ilçelerdeki terörden insanlar başka yerlere kaçıyor...
Türkiye’de PKK, Suriye’de IŞİD ve PYD başımızın belası!..
Türkiye’nin başına terör, sığınmacılar, komşularıyla berbat ettikleri ilişkiler, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon gibi dertler çökmüş, vatandaş nefes alamaz haldeyken...
Meğerse bizim asıl derdimiz neymiş?..
BAŞKANLIK!..
* * *
Evet, başkanlık zorlaması o hale geldi ki Türkiye’deki bütün dertler onun altında kaldı...
Her gün başkanlık!..
Sabah-akşam başkanlık!..
Yeni anayasa yapmak için parti temsilcileriyle komisyon kuruluyor, gündem BAŞKANLIK!..
Yeni anayasa başkanlığa göre yapılacak!..
Yani dert, yeni anayasa filan değil
BAŞKANLIK!..
Kusura bakmayın ama başkanlık denilince artık midem bulanmaya başladı...
Dünyada böylesi görülmemiştir, başkanlığın da suyunu çıkardılar ya valla helal
olsun!..
Gel de gülme!..
Davutoğlu Ahmet Bey, özellikle belediye başkanlarına çok sert çıkmış...
“Eşini, işini ve evini değiştirenlere şüpheyle bakarım” diyor...
AKP’li 15 belediye başkanı bu yüzden takibe alınmış...
Bunu okuyunca beni bir gülme tuttu...
Kala kala bir onlar mı kalmış?!.
Ahmet Bey, bu konuda ciddiyse biraz daha tepelere baksın!..
Onların yanında belediye başkanları çok hafif kalır...
Türkiye yağma Hasan’ın böreği olmuş, Ahmet Bey eşe, işe, eve bakıyor!..
Başa çıkamazsın Ahmet Bey, onların önünde bunca örnek varken!..
