Siyasi partiler, demokrasilerin vazgeçilmezleridir. Siyasi partilerin olmadığı ülkelerde demokrasiden söz edilemez. İktidardaki siyasi partilerin yaptırımları için de en büyük yol göstericiler muhalefet partileridir. Gerektiğinde iktidarın yaptığı yanlış uygulamaları eleştirir ve bu konuda kamuoyunu aydınlatırlar. Muhalefet partileri iktidar olabilmek için büyük uğraş verirler. Demokrasi ile yönetilen ülkemizde, ne yazık ki, muhalefet partilerinin iktidar olmak için herhangi bir çabaları yoktur. 7 Haziran seçimlerinde, Türkiye’de öyle bir tablo yaşandı ki, Guinness Rekorlar Kitabı’nda dahi rastlanmayacak olağanüstü bir durumdu. İkinci sıradaki muhalefet partisinin genel başkanına başbakanlık önerisi getirildi ama gelin görün ki kabul etmedi. Eğer bu öneriyi kabul etseydi, ülkemiz bugünkü dibe vuruşu da yaşamamış olacaktı.

BAHÇELİ’YE ELEŞTİRİ YAĞIYOR AMA…


Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi ile yönetilen bir ülkedir. Tüm bireyler de yasalar karşısında eşit olarak temsil edilirler. Özellikle siyasi parti liderlerinin kamuoyuna örnek olması açısından, yasalara bağlılığı çok önemli bir örnektir. Ülkemde son yıllarda inanılmaz şeyler yaşandığı gibi her şey de birbirine girdi. Bir siyasi parti başkanı, yargı kararlarını tanımadığını söyleyebilir mi?
Değerli okurlar, Sayın Bahçeli’nin son yıllardaki kararları, parti içinde yaygın bir biçimde eleştirilmeye başlandı. Uzun yıllardır MHP’de genel başkan eleştirilmediği gibi istifa etmesi hususu da gündeme getirilmedi. Anlaşılan, MHP genel merkezinin duvarları ses geçirmiyordu.
Sayın Bahçeli, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin karar vererek atadığı çağrı heyetinin yönettiği kongreyi tanımadığını ifade etti. Ancak, bu toplanan kongre son derece yasal olup, yeterli delege imzası da toplanmıştır. Bu kongrede önemli tüzük değişiklikleri yapıldı. Örnek olarak, olağanüstü kongrede genel başkan seçimi yapılamayacağını belirten madde kaldırıldı. 7 Haziran’dan bu yana verilen disiplin cezaları da hükümsüz sayıldı.

BIRAKIN ŞU PARALELCİ SÖYLEMLERİNİ…


Toplanan bu kongre nedeniyle de genel başkan adaylarına söylenmedik söz bırakılmadı. Bu insanlarla yıllar yılı, el ele Milliyetçi Hareket için mücadele eden Sayın Bahçeli değil miydi? Bugün bunlar için “zavallılar, bu kadar mı küçüldünüz?” diyerek hakaretler yağdırıyor. Partiyi, yargıya düşürmek içinize sindi mi? Siz bu sorunun cevabını verin. Sayın Genel Başkan, bu sözler size hiç yakışmadı. Siz de “paralelciler” dediniz. Demek ki bunlar MHP’ye de mi el atmış? Bu lafları artık bırakın. Paralelci söylemlerini, stand-upçı’lar kullanıyor ve herkesi güldürüyorlar.…

ÇOK SEVDİĞİNİZ ÜLKENİZİN ÖNÜNÜ AÇIN


Sayın Bahçeli, bu iş artık yalnız milliyetçileri değil, tüm ülkeyi sıkmaya başladı. Lütfen, geçmişteki gibi beyefendi, olgun bir lider olarak aklımızda kalınız. Etrafınızda ki güçlerin ve insanların söylediklerini ciddiye almayıp, reddediniz. Çok sevdiğiniz ülkenizin siyasi olarak önünü açın. Türkiye’deki siyaset, MHP’deki genel başkan değişikliği ile yeniden şekillenecektir. Sayın genel başkan adayları… bugün, Türkiye’deki demokrasinin geleceği, sizlerin birlik ve beraberliğinizi bozmadan, mücadeleye devam edip, bu yönetime son vermenize bağlıdır. Sizlerin arasına nifak sokmaya çalışacaklar. AKP’nin, Sayın Bahçeli’ye yargı desteği verdiğini de göz ardı etmemelisiniz tabii.…
Sayın adaylar, yerinizde olsam, kurultayda size oy veren delegeleri bir araya toplar ve gizli oyla kimin genel başkan adayı olacağına karar veririm. Türk Milleti’nin yaptığı en zor şey “ORTAKLIK”tır. Yine söylüyorum, sizler bunu başarın ve parçalanmayın. Eğer, bunu başaramaz, birbirinize düşerseniz, ne bugün ne de gelecekte bu ulus sizleri affetmeyecektir.
SON SÖZ: Her insan huzur verir. Kimileri geldiklerinde, kimileri de gittiklerinde…