30 yıldır PKK terörü, son 5 yıllık süreçte de komşularımızla problemler yaşıyoruz. Ülkem büyük sorunlarla boğuşurken, emperyalistler “tam zamanı” diyerek FETÖ ile darbe girişimine kalkıştılar. Ekmeğimizi yiyerek büyüyen bu hainler bu zamana kadar içimizde büyürken; siyasiler, MİT, TSK ne yapıyordu diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Türkiye bu sorunları yaşarken, nasıl buralara gelindi nerelerde hatalar yapıldı? Bu hataların kimler tarafından yapıldığını tartışma zamanının da bugün olmadığı kanısını taşıyorum. Bugün bunları tartışırsak sıkıntıları daha da derinleştiririz. Gelecekte mutlak sorumlulara hesabı sorulacaktır. Bugün yapılması gereken esenliğe ulaşabilmenin koşullarını oluşturmaktır. Bu görevin de siyasilere düştüğü açıkça ortadadır. İlk yapılacak şey de tüm Türk halkının kucaklaşmasını sağlayacak adımların atılmasıdır. Birliktelik sağlanamazsa ne içeride ne de dışarıdaki düşmanlarımızın oyunlarını bozamayız.
Son dönemlerdeki siyasi gerginlik ortamı ülkem insanını büyük bir karamsarlığa ve tedirginliğe itiyor. Gerginlik devam ederse, onarılması güç yaralar açılacaktır.

ÖNCE HEP BİRLİKTE DÜZE ÇIKALIM

Balkon konuşmasındaki birlik ve beraberlik mesajları, FETÖ darbe girişimi sonrası söylenen “15 Temmuz öncesi gibi davranamam” sözleri toplumda büyük umut yaratmıştı. Ama öyle olmadı!
- Vakit geçirmeden muhalefet ile bir araya gelip, milli mutabakat oluşturmalıdır.
- Milli birlik ve beraberliğin ön koşulları yaratılmalıdır.
- Sonuna kadar demokrasi demeliyiz. Demokrasiden koparsak, dış dünya ile ilişkilerde büyük sorunlar yaşar, tek başımıza kalırız.
- FETÖ’cülere yardım ve yataklık eden kimler varsa, hukuk gözetilerek en ağır cezalar verilmelidir.
- AB’ye inanmayabiliriz. Ancak ilişkile rimizi diplomasi gereği sıcak tutmak zorundayız. Buradaki amacımız AB değil, onun demokratik ilkelerinin eksiksiz kazanılmasıdır.
- Ekonomi yukarıdan nasıl görünüyor? Ekonomi baş danışmanlarınız özellikle Sayın Bulut bu konuda neler diyor bilemiyorum. Gelin görün ki buralardan pek iyi görünmüyor.
- AKP grup toplantısına Putin’in danışmanı, HDP grup toplantısına da AB büyükelçilerinin katılımlarının temelinde yatanın ne anlama geldiğinin de iyi değerlendirilmesi gerekir.
- Hukukun üstünlüğü koşullar ne olursa olsun önceliğimiz olmalıdır. Olmaz ise, uygar dünyadan dışlanıp, yalnız kalabiliriz.
- Suriye ile barışmadan Ortadoğu bataklığından çıkamayacağımız gibi Suriye’nin kuzeyinde Kürt koridoru kurulmasına engel olamayız.
- Milletin evinde yani sarayda emekli “MONŞERLER” ile geniş toplantılar yapılıp, onların değerli bilgileri alınmalıdır. Sizin deyiminizle “istişare etmek” çok yararlı olacaktır.
- Sayın Cumhurbaşkanı, ülkem bu denli yoğun problemlerle boğuşurken, gelin “BAŞKANLIK” konusunu şu sıralar gündeminizden çıkarınız. Ülkemde her şey çözülür düze çıkarız o zaman başkanlık gündeme getirilir ve tartışılır.

SORUNLAR CHP İLE BİRLİKTE ÇÖZÜLÜR

Ülkemi yönetenler; muhalefet ile kardeşliği oluşturmanın ön koşulu da siyasi söylemlere özen gösterilmesidir. Ne güzeldi Yenikapı birlikteliğindeki söylemler. Neden bir anda gerginliğe dönüştü anlamakta zorlanıyorum…
Gerçek olan, CHP ile birlikte hareket edildiğinde ülkenin çözülemeyecek hiçbir sorununun olamayacağı inancını taşıyorum. CHP’liler tüm söylemlerinde hem PKK, hem de FETÖ’yü lanetlediği gibi iktidarın bunlara karşı yapacağı her türlü mücadelede tüm gücüyle iktidarın yanında olduklarını da açık ve net her ortamda dile getiriyorlar. Bu söylemler, tüm yurttaşlar arasında da çok olumlu karşılanmaktadır. CHP çok önemli bir vurgu yaptı. “HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ”. Bu ülkede hiç kimse hukuktan üstün değildir. Mahkeme çağırdığında gideceksin. Gitmezsen de sonuçlarına katlanacaksın. CHP bildirisinde gereği yapılırken hukukun üstünlüğü deyince kıyametler koptu. Karşılıklı çok ağır sözler söylendi. Milletvekili tutuklamaları yapılırsa bahaneye bakan Batı bunun üstüne atlayacak diye CHP önemli bir uyarı yaptı. Eğer burada yanlış bir anlaşma olduysa, karşılıklı konuşur ve çözerdiniz. Mikrofon karşısında bu veryansınlar yapılırsa, halkın psikolojisinin daha da bozulacağı kaçınılmazdır.
Sayın Başbakan, grup toplantısında “Bu ülkeye başkanlığı getirerek koalisyonların kökünü kazıyacağız” dediniz.
AKP’de Milli Görüşçüler, Sayın Kurtulmuş Has Parti, Sayın Soylu Adalet Partisi, Sayın Topçu BBP, Sayın Türkeş MHP. Öğrenmek istiyorum; bu koalisyonu mu yoksa iki veya daha fazla siyasal parti koalisyonlarını mı? Bu pek anlaşılmadı.
Sayın Başbakan’ın yeni Amerikan Başkanı’nı kutlamasını ve FETÖ liderini istemesini çok önemsiyorum.
SON SÖZ: BAŞIMIZI DERDE SOKAN KÖTÜ GELİŞMELERİN KAYNAĞINDA; BİLMEDİĞİMİZ ŞEYLER DEĞİL, BAŞIMIZA ASLA GELMEYECEĞİNDEN EMİN OLDUKLARIMIZ VARDIR. MARK TWAIN