Cumhuriyet’ten bu yana birlik ve beraberliğimizin en güçlü olması gereken bir dönemi yaşıyoruz. Sen, ben demenin ve siyasi hesaplar yapmanın da zamanı değil. Birlik ve beraberliğimiz güçlü olursa hem içerideki çakallardan, hem de sınırlarımız dışında yaşananlardan az hasarla kurtuluruz. Ülke içindeki bu kardeşliği de iktidar sağlayacaktır.
Yenikapı’da yaratılan kardeşlik ortamı tüm ulusa büyük moral verdiği gibi dış dünyaya da güçlü bir mesaj oldu…
Değerli okurlar; yaratılan ruh, baktı ki ülkeyi yönetenlerin günü gününü tutmuyor çareyi kaçmakta buldu. Bu yaşanan kısa mutluluk, rahmetle anıyorum Zeki Müren’in hicaz şarkısı “Bir Yaz Yağmuru Gibi Geçiverdi Aşkımız”ı anımsattı.
Siyasi iktidar, “OHAL” ilan edip, peş peşe yasalar çıkarmaya başladı. Çıkarılan yasaların bazılarının Anayasa’ya aykırı olduğu Sayın Kılıçdaroğlu tarafından dile getirildi. Kendisine “Ruha sadık kalmadın, sözünü tutmadın” diyerek saldırıya başladılar.
Aslında sözlerini tutmayan, her eylemi siyasi ranta dönüştürmek isteyenler de kendileriydi. İlginç olan da tüm cevaplar, Başbakan yerine adet olduğu üzere Sayın Cumhurbaşkanı tarafından şöyle veriliyordu:
Kılıçdaroğlu, sen inansan ne yazar, inanmasan ne yazar?
Halbuki;
Sayın Kılıçdaroğlu, her yapılan yasaya evet, aslansınız, kaplansınız deseydiniz ne olurdu sanki? Diğer muhalefet partisinden örnek de mi almıyorsunuz, bakın hiç
sesleri çıkıyor mu?
Sanki ruh ikizi oldular ve yollarına devam ediyorlar!

İHL’Lİ OLMAK BİR AYRICALIK MIDIR?

Yönetenler, Yenikapı ruhunu sizler bozdunuz ve yanlış yaptınız. Unutmayın, içeride güçlü bir birlikteliği oluşturamazsak, FETÖ’cüleri ve emperyalistleri sevindireceğiz.
Türkiye laik, demokratik bir cumhuriyet... Demokrasinin en önde gelen ilkesi de eşit yurttaşlıktır. Bunun gereğini yapacak olan da siyasi iktidardır. Ülkemde, eşit yurttaşlık korunuyor da biz mi haksızlık ediyoruz. Peki;
Kabinede İHL mezunu bakanlar
var mı?
Ya orta eğitimdeki İHL mezunu okul
müdürleri?
Türkiye’de İHL’nin sayısı
Kabataş Lisesi müdür yardımcısı İHL
mezunu mu?
Burdur Milli Eğitim Müdür Yardımcısı terfi ettirildi mi?
Bunları öğrenmek istiyorum diye, hemen sinirlenip “bilsen ne olur, bilmesen ne olur” demeyin. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’ndan daha alınganım, hemen küserim…
Değerli okurlar, şu bir gerçek ki, İHL çok değerli insanlar yetiştirmiştir. Yetişen bu kuşaklar da İslam’ın önünü açtılar. Yetişenlerden bazıları, laik demokratik cumhuriyeti özümsedikleri gibi İslam’ı da en iyi biçimde yaşadılar. Gelin görün ki, din ve siyaset iç içe girince işler karmaşık bir hal
aldığı gibi kardeşliğimize büyük zararlar
vermeye başladı.
Ülkemin bu denli sıkıntılı döneminde, bakın din adamları ve siyasiler neler diyor…
Üst düzey Diyanet yetkilisi din şurasında rapor açıklıyor. Raporda, ülkede cemaat ve tarikatların bu denli yayılmasından cumhuriyet devrimlerini sorumlu tutuyor. Hızını alamıyor, PKK ve FETÖ’yü de
sorumluluğa katıyor.
Bugün Türkiye’deki cemaatlerin faaliyetlerini, cumhuriyet devrimlerine mi yoksa
14 yıllık reklam arası iktidara mı ortak etmelisiniz? Dilerim gelecekte bugünkü cemaatlerden de hainler çıkmaz. Allah aşkına, cumhuriyet ve devrimleri kompleksinden kurtulun artık. Sizler de ülkede kimin ne olduğunu çok iyi biliyorsunuz da
söylemek işinize gelmiyor.
Komşum sordu;
“Hocam, faiz haram diyorsunuz, bakın Diyanet de paraları faize yatırmış,
nasıl oluyor?”
-Komşum onu birlikte gidip, milyonluk zırhlı Mercedes’e binen Diyanet İşleri
Başkanı’na soralım. En iyisini o bilir,
ondan öğreniriz!

DEDELERİMİZ MÜSLÜMAN DEĞİL MİYDİ?

Gelelim siyasilere… Sayın Numan Kurtulmuş, geçenlerde Anadolu aslanları “Askon” toplantısında konuşurken, bir zamanlar Allah demenin bile yasak olduğunu söylüyor. Salon tıklım tıklım… Anadolu aslanları içinden bir “kaplan” çıkıp da “Sayın bakan siz ne diyorsunuz, bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman değil mi? Ülkede Allah demek yasak ise, dedelerimiz, babalarımız Müslüman değil miydi? Sizler başka İslam ülkelerinde mi yetişip geldiniz? Bizler nerede yetiştik” diyemedi…
Sayın Bakan, bizler de muhafazakar ailelerde laik demokratik cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine bağlı bireyler olarak yetiştirildik. Büyüklerimi rahmetle anıyorum, bize ne öğütlediler biliyor musunuz? Evladım, dinimizde hırsızlık, hırsızlık yapanları korumak, kul hakkı yemek, vatana ihanet, ayrımcılık, devlet malına el uzatmak, yalan söylemenin çok günah olduğunu...
Helal olanın da cumhuriyet ve devrimlerine sadık kalarak, İslam’ı doyasıya
yaşarken, ilahi adaleti de aklımızdan
çıkarmamamızı...
Rahmetli Yaşar Nuri Hocam, nur için de yat, seni çok özlüyoruz…
SON SÖZ: Herhangi bir dine mensup olmak, sizi iyi bir insan yapmaz. İyi bir insan olmak, vicdanınızla ilgilidir.