Almanya’nın Ermeni yasası ile aldığı karara tepki duymamak mümkün değil. Ortada fol yok, yumurta yokken bu yasa birden Almanya’nın gündemine oturdu ve kabul edildi. Her zaman olduğu gibi uluslararası bir oyun oynanıyor. Şimdiye kadar birçok ülkede Ermeni meselesi ile ilgili aleyhimize kararlar alındı. Bu kararlar çok da önemli değildi. Avrupa Birliği’nin lokomotifi ve bizimle çok yakın siyasi ve ekonomik ilişkileri olan Almanya’nın, böyle bir kararı onaylaması çok önemliydi. 3 milyon Türk kökenli yurttaşımızın Almanya’da yaşadığı düşünülürse, sorun daha önemli bir hale gelmiştir. Bu karar Alman tarih kitaplarına girince, korkarım ki Alman milliyetçiği keskin bir duruma gelecek ve orada yaşayan yurttaşlarımızın da başını ağrıtacak.

BÜYÜKELÇİ OLMAK ARTIK ÇOK KOLAY...


Buralara nasıl geldik? Yalnız Ermeni meselesi değil, tüm komşularımızla da ne durumlara geldik? Soruyorum; bu yaşananların sorumlusu 14 yıldan beri ülkeyi yönetenler değil mi? Bir ülkenin en önemli kurumlarından biri de “DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI”dır. Geçmişte Dışişleri Bakanlığımız ulusumuzun yüz akıydı. Bu bakanlık mensupları dünyayı çok iyi tanıyan, donanımlı ve kendi bünyesinde yetişen elemanlardan oluşuyordu. Bu kuruma memur olarak girmek de çok zordu. Şimdilerde Dışişleri Bakanlığı elemanlarının yukarıdaki özellikleri taşıdığına inanıyor musunuz? Son zamanlardaki ülkenin uluslararası ilişkilerde düştüğü durumlardan da belli değil mi? Liyakatla değil, sadakat ile atamalar yaparsanız, bu sonuçlar kaçınılmaz olur. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, bir de kaşla göz arasında kanun çıkarılarak Dışişlerinde memur olmak için sınav zorunluluğu da kaldırıldı. Böylece yandaş atamalar için engel de kalmadı. Bu gelişmelerden sonra ülkemizin itibarının yerlerde süründüğü de apaçık ortada değil mi? Artık Türkiye’de büyükelçi olmak için, dışişleri kökenli olmaya da gerek yok. Devlet büyüklerimiz emir verir, yarın büyükelçi olursunuz...

“MONŞER” DEDİKLERİNİZ BUGÜN OLSAYDI...


Değerli okurlar; demokratik ülkeler ortak akılla yönetilirler. Bizde de hep ortak akıldan söz edilir ama adı vardır, kendisi yoktur. Türk büyüklerimizin etrafında daima üstlerini mutlu edecek bilgilerle donatılmış danışmanlar vardır. Böyle olunca da içinde bulunduğumuz durum bizi şaşırtmamalıdır.
Almanya’daki Türk kökenli milletvekili Cem Özdemir ve diğer Türk kökenli parlamenterlere ateş püskürüyorsunuz. İlginç olan, Özdemir ile bir yıl öncesine kadar can ciğer kuzu sarmasıydınız. Ne oldu? Yüz seksen derece dönüş yaptılar. Bir şeyi unuttunuz! Artık onlar Alman parlamentosunun üyeleridir. Sayın Cumhurbaşkanı, Merkel ve Türk kökenli milletvekillerine çok ağır söylemlerde bulundu. Uluslararası ilişkilerde üslubun çok önemli olduğu ve asla sokak terminolojisi ile konuşulamayacağı gerçeğini de unutmamak gerekir. Eğer geçmişte “MONŞER” dedikleriniz bugün olsalardı, bu durumlara düşmezdik. Dış ilişkilerde köprüleri atamazsınız. Zira belli bir süre sonra yüz yüze bakmak zorunda kalacaksınız.
Peki, herkese hakaret yağdırılıyor da, sizler ne yaptınız? Hep yumurta kapıya gelince mi gereğini düşünmek gerekir?
Almanya’da lobi çalışmaları yapıldı mı?
Almanya’daki Türk sivil toplum örgütleri organize edilip, büyük meydan toplantıları yaptınız mı?
Türkiye’de yaşayan Ermeni yurttaşlarımıza ülke içinde yaptığımız tüm güzellikleri dünyaya anlattınız mı?
Hiçbir girişim ve lobi çalışması yapmayın sadece ülke içinde vatandaşa gaz verin...

EMPERYALİST GÜÇLER BİZİ PERİŞAN EDECEK


Ülkeyi yönetenler; bakın son günlerde Milli Eğitim’de geldiğimiz acı durumları protesto edip, müdürleri konuşurken sırtlarını dönen gençleri hafife almayın. Onlar size çok önemli mesajlar verdi. Bu çocuklar gibi, tüm dünya da Türkiye’ye sırtını döndü. Ülkemizin içinde bulunduğu bu durum inanıyorum ki tüm yurttaşları derinden yaralıyor.
Durumumuza bakar mısınız?
Büyük müttefikimiz ABD, “PKK terör örgütü” derken, kardeşi YPG’yi kendine ortak olarak kabul ediyor. ....................Sızlanıyor ve kıvranıyorsunuz
İncirlik üssünden katil terör örgütüne silah desteği veriliyor. ................Sızlanıyor ve kıvranıyorsunuz.
Bütün kırmızı çizgilerimiz de maşallah yeşile döndü. Fırat’ın batısı doğu oldu. ...............Sızlanıyor ve kıvranıyorsunuz.
Suriye’nin kuzeyinde yavaş, yavaş, Kürt koridoru oluşturuluyor. ................Sızlanıyor ve kıvranıyorsunuz.
Ülkeyi yönetenler; Rusya, Suriye, Irak ve İran’la en kısa sürede ilişkilerinizi düzeltmelisiniz. Eğer düzeltmezsek, emperyalistler bizi perişan edecektir. Zira ilişkilerimizin düzelmemesi için ellerinden ne gelirse yapıyorlar.
Büyüklerimiz; Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Sakın ülkemizi geçmişte başında bulunduğunuz kurumlara benzetmeyin ve öyle yönetmeye de çalışmayın.
SON SÖZ: Problemleri, onları üreten kafalarla çözemeyiz. - Albert Einstein.