Her birimiz bu FETÖ kalıntılarının, bu belanın bir an önce nihayetlendirilmesi, def edilmesi taraftarıyız. Devletimizin en üst makamından, bürokrasinin sıradan memuruna kadar herkes. Ve hatta bu konudaki birçok uygulamayı da haber bültenlerinden defalarca şaşarak ve hatta ağzımız açık takip ediyoruz. En nihayetinde operasyonlar öyle bir noktaya getirildi ki, değil örgüt elemanı yahut sempatizanı, bu hain yapıyla mücadele edenler dahi çuvalın içine sokulur oldu. Neden ve nasıl yapılır bu hatalar? Alınan istihbarat mı sakat yoksa ana sakatlık operasyonu saptırma isteği mi ? Belki bilmeden, panikle yapılıyor, belki de göz göre göre intikam ateşiyle uygulamaya konuluyor ama ortada tastamam sarkastik bir durum söz konusu. Evet adamlar öyle bir yapılanmada ki, her yere sızmışlar diyerek sıyrılamaz da operasyon yürütücüleri. Zamanında kim kime nasıl yol verdiyse, kim kime ne isteyip de verdiyse şimdi aynı yolla o verileni o isteyenlerden misliyle geri alma zamanı. Bu iş bu kadar net. Ha bunu yaparken de bu hainler karşısında her daim dağ gibi, taş gibi, baş gibi dimdik duran sağlam yapılardan değil, hainlerle hemhal olmuş, onlara yol verip zemin hazırlamış, yardım ve yataklık etmiş ve hatta aynı yatağa girmiş kaypak ve kaygan organizmalardan hesap sorulmalı esas. Yoksa 15 Temmuz gecesi alnı toprağa düşen o yüzlerce şehidin ahı, hesap sormayanlara ya da soramayanların yedi sülalesine -maazallah- karalar bağlatır ki, aman düşman başına!



İstanbul Boğazı

Venedik’ten iade-i ziyaret için gelen dostlarımı ,gözümüzün nuru canım İstanbul Boğazı’mızda gezdirirken çatısı yanan Galatasaray Üniversitesi ve boyunca sıralanan yapılar dikkatlerini çekti. Zarif ve büyüleyici yapısıyla Kabataş Lisesi’nin hemen yanıbaşındaki, eskilerin Feriye Karakolu şimdilerin Feriye Palas’ın hikayesini anlatırken ağzı açık dinlediklerini farkettim. Düşünün ki Venedik Kanalı boyunca uzanan şaşaadan baş döndüren yapıların yanında az ilgi çekmiyor Dolmabahçe, Feriye, Çırağan Sarayı, Ortaköy Camii... Yurtdışında öyle abuk subuk mekanları nasıl da ballandırarak biz medyacılara pazarladıklarını biliyorum da, elimizdeki bu tür gerçek nimetlerin satışını nasıl da hâlâ yeterince yapamıyoruz ona şaşıyorum. Belki de Topbaş’ın devasa dönme dolap önerisinden ziyade bu hadiseye yönelmesi önemli olacaktır. Bu arada Feriye Palas’ın mekan ve mutfağının mükemmelliğinin hikayesini de başka bir zaman paylaşırım.

Mutlu bayramlar

İşte bir bayram daha geldi çattı. Başta şehit ailelerimiz olmak üzere tüm Türkiyemiz’in Kurban Bayramı kutlu, mutlu, mübarek olsun. Başta terör nedeniyle ve hain saldırılarda kaybettiğimiz canlar olmak üzere bütün yitirdiklerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağılığı dilerim. Bir olarak, birlik olarak mutlu, huzurlu, sağlıklı nice güzel bayramlara Türkiyem.