15 Temmuz’un ardından başlayan idam tartışması siyasilerin verdiği yarım ağız destekle, meydanlardaki vatandaşın sloganları arasındaki yerini aldı malum. Cumhurbaşkanı topu bombalanan Gazi Meclis’e attı. ‘Bana göndersinler onarım’ dedi. Bi’nevi bu idam tartışmalarını sıcak tutmaktan geri kalmadı. Diğer AKP’li siyasilerin de tavrı çok farklı değil. MHP zaten dünden razı, CHP ve HDP ise yapıları gereği karşı. Yani ne yazık ki soğukkanlı olunması gereken idam hususunda yangına körükle gitmeye devam ediyor kimi siyasiler. Peki idam yeniden gelir mi? Gelirse darbeci hainleri kapsar mı? Memleketin AB rüyası son mu bulur? Ekonominin hali nice olur ? Bu hassas konuya fazlasıyla kafa yoran, idamın olmazlığını savunan Avukat Ece Güner Toprak, kısa ve net olarak #idama hayır diyor. Sıraladığı ‘hassas’ gerçeklere kulak vermek gerek. Bunu AKP içindeki Mehmet Ali Şahin gibi hukukçu partililer gayet iyi biliyor. Zaten kürsülerdeki çıkışlarından da bunu anlıyoruz. Efendim beşer şaşar. İnsan yargısı malum hata yapabilir. Bakınız Ergenekon/Balyoz yargılamalarına. Ne oldu? Kumpas dendi, pardon dendi kararlar yeniden ele alındı, salınıverdiler. Şimdi ise iade-i itibar yapılıyor. İdam olsaydı ne olacaktı? Bugün birçoğu idam edilmiş olacaktı. Öte yandan idam gelse bile darbecilere bunu uygulayamazsınız yani asamazsınız. Hukuken bu böyle (Madde 38). AİHS’e veda edersiniz dolayısıyla Avrupa Konseyi’nden çıkartılırsınız. Avrupa Birliği süreci kesin olarak biter, nihayetlenir. Türkiye’ye yatırımın yüzde 75’inin AB ülkelerinden geldiği düşünülürse, meydanlarda idam isteyen o vatandaş hatta idamı getiren siyasetçi bile işe, aşa, ekmeğe hasret kalabilir. Yani mevzu AB hayranlığı falan değil, ekmek meselesi. Ha bir de kişisel inanç durumu var tabii. O da senin Allah’la arandaki bir hadise kardeşim. Rabbimizin verdiği canı idamla almak ne kadar günah, ne kadar sevap bilemem. Misal bendeniz. Zinhar idama evet demem, diyemem. Hukuken darbeci hainlere uygulanamayacak bir idam cezasının gündemde tutulmasını sağlamak ne vicdana, ne de zamanın ruhuna hiç yakışmıyor. ‘Bu işte başka hesaplar vardır arkadaş!’ diye olaya komplocu gözüyle bakarsanız orası da ayrı tabi. Demem o ki dostlar gidilecek yol belli. Ya AB normları ya Ortadoğu çıkmazı! İşte bu yüzdendir ki; Türkiye’nin hamasetçi, popülist siyasetçiden ziyade, geleceğini, memleketin çoluğunu çocuğunu düşünen, çapı geniş gerçek devlet adamlarına ve liderlere ihtiyacı var. Yoksa ben yaparım olur diyorsan ne farkın kalır sokaktaki adamdan. Ezcümle; Hukuka uygun cezalandırılmaya evet, idama hayır.

1

Kıskandık mı? Evet.

Gündemle eşdeğer bir hadise. Devletin emri ile dünyanın en tehlikeli takımı, çok güçlü silahlarla donatılıyor. Neden? Gizemli bir suç örgütünü yenmeleri için. Özel donanımlarla görevlendirilen bu ekip bakalım neler yapacak? Gündemin hızına ayak uyduran çizgi roman uyarlaması Suicide Squad - Gerçek Kötüler özellikle genç kardeşlerim tarafından merak ve heyecanla bekliyordu. Bu süper kahraman filminde Carrera yakışıklısı Jared Leto ve Will Smith gibi acayip simalar da oynuyor. Genç kızların sevgilisi Akademi ve Altın Küre ödüllü Jared abimiz bu filmde de adından bir hayli söz ettiriyor. Zira New York ve Londra galalarında neredeyse bütün ilgi onun üzerindeydi. Peki kıskandık mı? Tabii ki evet.