Rakamlar yalan söylemez ama yalancılar rakam söyler. İşte Avrupa Birliği de böyle yalanlar üzerine kuruldu. Zamanla bunları kontrol altına alabileceklerine inandılar. Yanıldılar!
Bu aralar Avrupa Birliği ile Yunanistan arasında ‘istatistik’ üzerine bir tartışma yaşanıyor. Yunanistan, İstatistik Kurumu başındaki adamı değiştirmek istiyor. Hükümete yakın birini başa getirip kâğıt üzerinde verileri düzeltecekler.
Çok tanıdık geldi, değil mi? Artık suyundan mıdır, nedir Akdeniz ülkeleri bayılır böyle işlere… Gerçi, Güney Amerika ülkeleri ve Çin de her daim verilerle oynar, pek sesini çıkaran olmaz.
Yunanistan’a dönersek Avrupa Komisyonu, Atina’ya yönelik yazdığı bir mektupta İstatistik Kurumu Elstat’ın bağımsızlığının ve kredibilitesinin korunması konusunda uyardı.
İşte Avrupa Birliği bu yüzden adam olmayacak! Günü geldiğinde dağılacak. Göz göre göre inanmadıkları halde söyleneni peşinen kabul ediyorlar.

Uydur ama terk etme!

Kabul etmeseler ne olacak? Burada hikâye borç-harç değil… Euro’nun mimarlarının esas kâbusu, bir ülkenin daha kulübü terk etmesi...…
İngiltere zaten gruptan kopmuş. Diğer kopuşlar Avrupa Birliği’nin sonunu getirir. Yani istesen de, istemesen de yalanı yalayıp yutacaksın.
Yunanistan pek çok yalan söyledi. İstatistikleri değiştirdi, raporları manipüle etti, parasal durumunu farklı gösterdi. Ne oldu?
Avrupa Birliği kasasından hak etmediği paraları aldı, verdiği sözleri tutmadı, söz verdiği reformları yapmadı… Atina, Avrupa’yı çok defa kandırdı, dolandırdı. Yine de battı!
Peki, Yunanistan bütün bunları ve bunlardan daha fazlasını tek başına mı yaptı? Hayır!
Avrupa Birliği’nin yaşadığı Yunanistan krizi için Amerikan Goldman Sachs suçlanıyor. Goldman’ın geçmişte, Yunan hükümetine Euro para birimiyle birleşme sürecinde, hesaplarını yanlış göstermekte yardım ettiği biliniyor.

Tarihe geçecek dolandırıcılık

Zaten sonradan Goldman Sachs ile Yunanistan arasında bir takım anlaşmalar yapıldığı da ortaya çıktı. Yani birlikte Avrupa Birliği’ni dolandırdılar! Hem de en büyüğünden, en küçüğüne...…
Durum öyle bir hal aldı ki, Yunanlı çiftçiler Avrupa Birliği’ni söğüşlemek için plastikten binlerce zeytin ağacı yaptı ve ülkenin ne kadar kullanılamayan boş arazileri varsa yerleştirdi. Bir projeden para gelince ağaçlar sökülüp başka bir projeymiş gibi diğer arazilere dikildi.
Araziler uydudan kontrol edildiğinde sanki dikili ağaç varmış gibi göründüğünden Avrupa Tarımsal Kalkınma Fonu’nu dolandırıp, milyonlarca Euro’yu aldılar.
Şimdi İtalya, Portekiz, İspanya...… Yalanlar üzerine kurulmuş bir ilişkinin hızla tükendiğini görmemek için kör olmak gerekiyor.