Bu aralar sabırsızlandığım konu Avrupa Birliği’nden çıkmak için yapacağımız referandum... Bir an önce olsun istiyorum.
İngiltere nasıl yaptı? Biz de yaparız! Ancak biz giremediğimiz bir birlikten çıkma oylaması yapacağız. Dünya bize neresiyle güleceğini şaşıracak! İşte ben de onların, o şaşkın yüz ifadelerini görmek istiyorum.
Tamam, çıktık açık alınla diyelim... Güzel kardeşim biz yıllardır Hans’ın, Corç’un çalışıp kazandığı emeklilik paralarını borç alıp suni bir refah yarattık. Bu para bize verilirken de Avrupa Birliği’ne olan hevesimiz teminat gösterildi.
Haliyle “hadi bize eyvallah” demenin bir maliyeti olacak. Biz bunu ödeyebilir miyiz? Gözünü karartırsan her bedel ödenir. Nasıl ödenir? Fakirleşerek, yaşam standardını düşürerek...

Neden duvara tosluyoruz?

Bugün yaşanan krizin adresi Amerika’da Trump’ın başkan seçilmesi gösteriliyor. Buna dünyada en çok tepki veren iki ülkeden biri Meksika diğeri Türkiye...
Hadi Meksika Amerika’nın komşusu ve ticaretinin yüzde 80’ini Amerika ile yapıyor ve Trump’ın Meksika alerjisi malum... Adam sınıra duvar çekeceğiz dedi daha ötesi var mı?
Peki, bize ne oluyor? Biz neden duvara tosluyoruz? Bizim hikâyemiz biraz farklı... Ortaya çıkan hukuk ve demokrasi açığı, güveni, itibarı tüketti, ülkeye sermaye girişlerinin önünü kesti.
Buna bağlı olarak yatırım ortamı yok oldu, sermaye kaçışı başladı. Aşırı döviz ihtiyacına karşılık yeterli dış kaynak gelmediği gibi içerideki de çıkma eğilimine girince kurlarda yukarı doğru oynaklık başladı.

Avrupa Birliği ne değildir?

Bakın, kamu ve özel sektöre ait olmak üzere Türkiye’nin toplam dış borcu 411.5 milyar dolar.  Dolarda yaşanan 45 kuruşluk artış, dış borcun karşılığını 185 milyar TL büyüttü. Kur artmaya devam ettikçe bu ek yük de büyümeye devam edecek.
Herkes biliyor ki iktidarın Avrupa Birliği ile ipleri koparma isteğinin altında yatan hesap vermemek ve içeride daha geniş manevra alanına sahip olmak.
Bizim Avrupa Birliği’ne üye olmamız isteği altında yatan esas sadece para değildi... Para olsa bile Şanghay Birliği’nden de alacağımız para da yok. Biri bana onlara ne satacağımızı anlatsın lütfen!
Esasa gelirsek Avrupa normlarından biraz uzaklaştık, Meclis’ten çocuk istismarcılarına af taslağı geçirmeye çalışıp 14 yaşındaki kızı 60 yaşındaki adamın kucağına atmaya çalıştılar. Avrupa Birliği bunun için önemli...